Son Haberler
Anasayfa / şiiristan / AH ŞU MISRALAR10

AH ŞU MISRALAR10

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

Ettik o kadar ref’-i taayün ki Neşâtî

Âyîne-i pürtâb-ı mücellâda nihanız

(Neşâtî)

 

Ey Neşâtî! Kendimizi ruh iklimlerinde öylesine yitirdik ki, artık gönlün parlak aynalarında bile görünmez olduk.

***

 

Olmuş o kadar halk-ı cihan mekirde üstad

Kim sâbıka-i şöhret-i şeytan unutulmuş

(Nâbi)

 

(İnsanlar hile ve üçkağıtçılıkta o kadar ustalaşmışlar ki, şeytanın bu konudaki şöhreti unutulup gitmiş.)

***

Kimdir bizi men eyleyecek bağ-ı cinandan

Mevrûs-i pederdir gireriz hâne bizim.

(Nâbi)

(Cennet bahçelerinden bizi men edebilecek olan da kimmiş? O ev bize Âdem atamızdan mirastır, elbette gireriz.)

***

 

Bir şu’lesi var ki şem’-i cânın

Fânusuna sığmaz âsumanın

(Şeyh Galib)

(Can mumunun öyle bir alevi var ki; gökkubbe denen fanusa sığmaz!..

 

Acep hayretteyim  şol sedd-i İskender hususunda

Eğer maksud eserse, mısra-ı berceste kafidir !

(Koca Ragıp Paşa)

 

Mutriba ! Sen ışka dair bir hava bilmez misin ?

(Tokadi Kâni  Ebubekir Efendi)

 

Her Ali Haydar değildir, denilmez her seyfe Zülfikâr !

(Keçecizade İzzet Molla)

 

Ehl-i dil söyleyemez derdini Allah’a bile !

( Hızır Ağazade Said Bey)

 

 

Erişir menzil-i maksuduna aheste giden :

Tiz-reftar olanın payına damen dolaşır !

(Hatemi  İbrahim Bey)

 

Bunun keyfiyyeti tarif olunmaz zevke dairdir…

Su uyur, düşman uyur, haste-i hicran uyumaz.

(Şeyh Galip)

 

Değil bülbül gibi fasl-ı bahara giryemiz mahsus :

Senin âşıkların ey bi-vefa gül her zaman ağlar !

(Keçecizade izzet Molla)

 

Ayağı yere mi basar zülfüne berdar olanın ?

( Edirneli Necati Bey)

 

Bela dildendir ol dildar elinden dâdımız yoktur !

Gönüldendir şikayet kimseden feryadımız yoktur !

(Nev’i)

 

Geldimse n’ola ben şuara bezmine ahir ?

Adet budur ahirde gelir bezme ekabir.

( Nev‘i)

 

Fark eylemeyen cevheri sarraf değildir.

( Nev‘i)

 

Kimi ar‘ar dedi kadd-i dildara kimi elif :

Cümlenin maksudu bir amma rivayet muhtelif.

( “Muhibbi”  Kanuni Sultan Süleyman)

 

Kafi bana bilmek beni, hi¸c bilmesin alem :

Zira büyük afettir o şöhret, neme lazım !

(Giridi Sırrı Paşa)

 

Gören sanır sefâdan sema‘-ı rah ederim:

Döner  döner  bakarım kûy-ı yâre, ah ederim !

(Esrar Dede)

 

 

Sükut etmek gibi âlemde nâdana cevab olmaz !

( Kefevi Şefii Dede)

 

Ey gam yine meydan-ı muhabbet sana kaldı.

Anlasam bari bidayet mi, nihayet mi nedir ?

(Şeyh Galib)

 

Garibindir anı hoş tut, efendim işte biz gittik,

Gönül derler ser-i kûyunda bir divanemiz kaldı !

(Hayali)

 

Dar-ı dünya deli gönlüm gibi viran olsa !

Ne cihan olsa, ne can olsa, ne hicran olsa !

(Taşlıcalı Yahya Bey)

 

Bin safsata bir mısra-ı bercesteye değmez !

İndimde esatir-i Felatun hezeyandır.

(Yenişehirli Avni Bey)

 

Gerdun sitem-i baht-ı siyah etmeye demez !

Vallahi bu gamhane bir ah etmeye değmez !

(Laedri)

 

Sühan-ı bihudeden hoş gelir avaz-ı horoz :

Bari manasını bilmezse de hengamı bilir !

(Nabi)

Cami‘-i köhne-i bi-vakfa cemaat gelmez !

(Nabi)

 

Erzan meta‘-ı fazl ü hüner ta o denli kim,

Bin marifet zemanede bir aferinedir.

Ebna-yı dehr her hünere bir aferin verir :

Ya Rab bu aferin ne tükenmez bir hazinedir !

(Nabi)

 

Halkın emvalin alıp sonra teselli vermek,

Füls-i mahiyi soyup yağda pişirmek gibidir…

Gusfendanın edip ka‘t  tarik-ı nefesin,

Bacağından üfürüp sonra, şişirmek gibidir !

(Nabi)

 

Hırka vü tac ile zahit, kerem et sıkleti ko!

Ademe cübbe vü destar keramet mi verir ?

(Şeyhülislam Yahya Efendi)

 

Bir gün gelecek sen de perişan olacaksın :

Ey gonca bu cem‘iyyeti her dem mi sanırsın ?

(Ziya Paşa)

 

Ne güzel vak‘adır kim bu açıp can gözümü,

Hab-ı gaflette geçen ömrümü rüya gördüm !

(Zati)

 

Mihneti kendine zevk etmedir alemde h¨uner…

Gam ü şadi-i felek böyle gelir, böyle gider !

(Enderunlu Vasıf)

 

Düşmek üzre yıldırım ekser muallâ  tâk arar.

Herkese gitmez belâ, erbab-ı istihkak arar !

(Namık Kemal)

 

Tamire yeltenip kalemi bi-midat ile

Kıldın harap bir nice mamur beytimiz .

(Laedri)

 

Gelin ey ehl-i hakikat  çıkalım dünyadan.

Gayr yerler gezelim, özge safalar görelim .

(Fuzuli)

 

Nusha-i aşufte-i divan-ı ömrüm sorma hiç !

Hat galat, mana galat, imla galat, inşa galat .

(Laedri)

 

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*