Uyuşturucu kullanmak ve temin etmekten gözaltına alınan birçok ünlü ismin, “Çekimlerin ağır çalışma temposundan dolayı içiyoruz.”martavalı kimseye inandırıcı gelmiyor . İşin vahim tarafı da ; bu sanatçı (!) geçinenlerin akşam karakter , gündüz kullanıcı (!) olmalarıdır . Bunları kendine idol seçen doksan kuşağının vardığı yeri siz tahmin ediniz !Tarkan , Nehir Erdoğan , Barış Güney , Sarp Apak , Şahin Irmak , Tarkan , Kenan İmirzalıoğlu , Köksal Engür , Eray Özbal ,Engin Günaydın , Rıza Kocaoğlu ,Engin Altan Düzyatan , Uluç Bayraktar Berrak Tüzünataç, Murat Yıldırım, Koray Candemir , Burçin Terzioğlu vb. şahıslar toplumun gözü önünde eroin ve esrar içerek filim ve dizi çekimi yapıyorlar ! Bunların yapıp ettiği karakterlerden ve ürünlerden hangi sanatsal verim çıkar ? Ya da ne kadar sahici bu adamlar? Yukarıda adı geçenlerin gezici ,seyyar tayfadaki katılımcı karakterlerini de unutmayalım ! Bunlara güvenen ve kendini onlarla anlamlandırmaya çalışan gençlerin davranışlarındaki bozukluk normal değil mi?
Akşam karakter , gündüz kullanıcı olan bu lümpen tayfanın ülkeye ve millete ne faydası olabilir ki ? Ara ara tetikçilik yaparak ecnebiye piyon olurlar , o kadar . Vatandaki emniyet binasından çıkarken söyledikleri de , pek manidar “ hep yurtdışında içerdik , kullanıyorum , satmıyorum!” nerden bilelim satıp da para kazanmadığını ? Yılların hocası olarak benim bir dairem yok! Bu sanatçı güruh Nişantaşı ve Cihangirdeki evlerinin terasına eroin ekiyor . Ne güzel bir düzen ve sanatsal durum ! Baskı balata edebiyatı yapan sürü kılıklı adamlar da bunlar değil miydi ? Şort giyemiyoruz felan gibi? Eroin ve esrara yatkın bir kafa istediğini giyer ve yapar , korkmayın . İşte esrar , eroin alıyor ve satıyor sonra da akşam filmlerde oynuyorsun. Bundan daha özgür bir ülke olabilir mi ? Yurtdışında olsa bu arkadaşlar işsiz kalır . Tam bir Hasan Sabbah durumu !
Merkez medyanın ağır televizyon ya da gazeteleri için iyi bir medya malzemesi olan olaylar , halkımızın zehirlenmesine ve kötü örnekler yoluyla gençlerin yaratılan fantezi alemine düşmesine yol açıyor . Küçük kentlerde lise köşelerine kadar ulaşan eroin ve esrar gerçeğiyle karşı karşıyayız . Tinerci gençlik , tıpkı akşam karakter gündüz kullanıcı sanatçılar gibi zenginlere özenme yoluyla kötü alışkanlıklara ve yanlış yollara tevessül ediyorlar . Kanal d ,Shov , Star vb . beylik tvlerde görünen sahte kahraman sanatçı tayfası kısa yoldan ülke gençliğinin ve değerlerimizin ırzına geçiyor . Nerde anlı şanlı rtük üyeleri , nerde dindar nesil yetiştireceğiz diyen iktidar ? İktidar maalasef muhafazakarların cebini doldurdu ama , insanımızın boşaltılan kafasını dolduracak millî bir kültür politikası inşa edemedi ! Acı ama , gerçek bu . Ortalık sanatçı görünümlü , modern üfürükçü , esrarcı tayfaya kaldı . Bu esrarcılardan ne sağa , ne sola fayda gelir ! Sadece elli bin dolar kefaleti , onların cebine koyan Fox ‘a yarar ! Mustafa Kemal ‘in dahilî bedhahlar dediği adamlar ve maşaları bunlardır .
Bu arada ünlü isimlerin nezarethanede İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü kastederek “Her ünlü bir gün Vatan ‘ı tadacaktır” diye espri yaptığı ve emniyet teşkilatımızı ve hukukumuzu itibarsızlaştırmaya çalıştığına da tanık oluyoruz . İyi polis , kötü polis muhabbeti . Sen esrar içer ve eroin çekersen iyi , polis de seni yakalarsa kötü değil mi ? Onun için bu kesimde gözle görülür bir polis ve devlet düşmanlığı vardır . Bunların pek gezici olan eylemlerinde degördük aynı manzarayı .Utanmaz adamlar , sizi esrarın kötü sonuçlarından yine o polis kurtaracak bunu bilesiniz . Hukukî boşluk ve yasal mevzuatın yetersizliğinden yararlanarak aramızda dolaşan bu sanatçı müsveddelerine yüz vermeyelim . Gündüz külahlı , gece silahlı sanatçı olmaz olsun. Sanat , edebin ve irfanın ürünüdür. Sanatçı ve ürettiği sanat , ortak değerlere sahip olmalıdır . İsmiyle müsemma olamayan sanat ve sanatçı gurubu (!), milletimizi tarihin çöplüğüne atmaya matuf olur .
Coninin yaşam tarzını ve iki yüzlülüğünü bize yutturmaya çalışan , çakma sanatçılara karşı duyarlı olalım . Onların dizi ve yayınlarını izlemeyerek , her şeyin reyting olmadığını bilen yapımların yolunu açalım . İyi ve düzgün tv kanallarımız da var . Onları izleyerek maddi ve manevi destek çıkalım. Kötü alışkanlıkları kabullendirme gibi bir misyonu olduğunu düşündüğüm bu çakma dizi sanatçılarına karşın , usta sinema ve oyuncu karakterlerimize de sahip çıkalım . Serdar Gökhan , Ahmet Yenilmez , Hülya Koçyiğit , Kadir İnanır vb. İçici tayfanın içinde bu çapta sanatsal oyuncu var mı ? Yok . Gece değerlerimizi söven dizi oyuncuları ,gündüz kullanıcı olarak gençlerimize rol vermeye çalışıyorlar , mesele bu . Bu çakma lümpen içici tayfanın oynadığı senaryoların hiç biri de yerli değildir . Kültür ve senaryo fakiri bir dizi aleminin oyuncusu da basit olacaktır . Adamın olmadığı yerde , Abdurrahman Çelebi muhabbeti .
Sadece özel yaşamı ve içicilikleriyle magazin aleminin aracı olan çakma sanatçı ve onların peydahladığı dizilere inat , yaşasın gerçek sanat ve edebiyat diyerek ; siz aziz okuyucularımı daha sahici sanatçı ve edebiyat ürünlerine yönelmeniz konusunda uyarıyorum . Sanatın ve sanatçının aslı varken , çakma ve özensiz olanına itibar etmeyelim . Gerçek sanatçı ; bir sessiz alemde , sizi ve dostlarını bekliyor . Bunu bilesiniz . Sanatçı ve aydının hasını anlatan bir Arif Nihat Asya şiiriyle bitirelim : “her kim ki bu halk için yazar, halkın olur; / aydınlatabildiyse eğer, aydın olur…/ muhtaç değildir eli, altın kaleme; / kullandığı her kalem onun, altın olur! “ O kadar basit .
Şiir :”gel gel berû kim savm- u salâtın kazası var; /sensiz geçen zaman-ı hayatın kazası yok.”Nesimi
İsa Çolaker