Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / BİR KUTUP GİTTİ

BİR KUTUP GİTTİ

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Kitaplarından , düşüncelerinden , pratiklerinden çok yararlandığım bir münevver daha göç etti. Muhammed Kutup , Mısırlı bir alim olarak yaşadığı dünyadan bir devrimci müslüman gibi yaşadı ve gitti .Kutup ailesi ; Seyyid ,Emine ve Muhammed gibi kaliteli bir insan yetiştirme özelliğine sahipti . Türkiyeli müslümanların entelektüel ve çağdaş birikiminde epey yer tutan bu aileyi saygıyla anıyorum. Yerli ve evrensel bir dini bir geleneğimiz ve okumamız varsa , bunda , bu ailenin yeri çoktur diye düşünüyorum. Abisi Seyyid Kutup, şu andaki darbe geleneğinin ilk temsilcilerinin emriyle idam edilmişti. Kız kardeşi Emine Kutup ‘da Firavun zulmünün gölgesinde büyük acılar çekti.

Muhammed Kutup; Mısır’ın özgürleşmesine şahit olamadan , yeni darbe ve yeni idam kararlarının gölgesinde vefat etti. Kitabında sorduğu soruyu sormaya devam edeceğiz: Biz Müslüman mıyız? Abisini Yoldaki İşaretler gibi kült kitaplarından tanırdık . Onu da İslamın Etrafındaki Şüphelerinden anımsayacağım . Emine Kutup’u da Yolda adlı romanından hatırlayacağız . Her yönüyle kitabi bir ailenin ferdini kaybettik . Alimin ölümü , alemin ölümü gibidir . Doğrudur da . Koşulları birbirine çok benzeyen iki ülkenin insanları olarak ,onu çok özleyeceğiz . Kendisini Türkiye ‘ de konuk eden Türkiyeli  kardeşlerine teşekkür ediyorum .

Minyeli Abdullah romanından beri , Mısır okumalarımı hep Türkiye örnekleriyle birlikte düşünürüm . İki ülke şartları ne kadar da birbirine benzer. Bugün rabia işareti yapıyorsak , zalimin zulmüne karşı tek  yürek olmamızdandır . Kutup ailesi fertlerinin fikri katkılarını unutmamalıyız . Bugünü anlamlandırmak için , dünün araçlarına başvurmakta yarar var . Ülkemizde yerli İslami kavramlar Mehmet Akif’ten beri , Mısır ‘dan huruç etmektedir . Cemalettin Efgani , Muhammed Abduh’la başlayan yürüyüş , Kutup’larla sürmüştür . Mehmet Akif Ersoy ‘ un milli ve İslami duruşu Abduh’la Efgani’den gelir . Türkiyeli politik İslam ‘da Kutup’lardan beslenmiştir .Bir çok şeyi biribirine benzeyen iki ülke müslümanları büyük bir alimini ebedi aleme yolcu etti .

Otuz beşe yakın eseri bulunan Kutup ‘un beni kendine çeken taraflarından birisi de , İslami edebiyat terimi  etrafında geliştirdiği sanat anlayışıdır .Sanat , estetik torisi konusunda konusunda ilk okuduğum İslami eserlerden birisi de “İslam’da Düşüncesinde Sanat” adlı çalışmasıdır . Fuzuli , Genceli Nizami , İkbal gibi üstatlardan bahseden yazar , dikkatimi çeken sanat eleştirileri yapmıştı . Muhammed Kutup’un eserlerinde edebiyat önemli bir yer tutuyor. Fikirlerinde, felsefesinde, hayat anlayışında ve konuşmasında edebiyatın yeri büyüktür.Muhammed Kutup , bazı eserleri ve seminerlerinde psikoloji ve sosyoloji üzerine konuşmalar yaptı. Bu iki ilmi de İslam penceresinden yorumlamaya gayret gösterdi. Tek kurtarıcının İslam olduğunu eserlerinde anlatma gayretine girdi.

Eserleri hakkında kendisine soru sorulduğunda; “eserlerim benim evlatlarımdır” derdi. Kutup , özellikle “İnsan Beyn-el Madde Ve El İslam” (İslam ve Madde Arasındaki İnsan) adlı kitabının bütün eserlerinin çekirdeği olduğunu ifade etti. Çağdaş Dünyaya İslami Bakış, Çağdaş Fikir Akımları, Çağdaş Konumumuz, İnsan Psikolojisi Üzerine Etüdler, Hanım Sahabiler, Biz Müslüman mıyız?, Alemlere Rahmet Hz. Muhammed kitapları Türkçe’ye tercüme edilmişti.Eserlerini evladı gören Kutup haklıdır . Öyle olmasaydı zamana kalan kitapları olmazdı .İnsan ölür eseri kalır gerçeği ,  tam da buna tekabül eder .

Genç kuşakların evrensel okumalarında önemle tavsiye edeceğim kişiliklerden olan Kutup , onların geleneksel İslam okumalarından başka bir aleme evrilmelerine yol açacaktır .Fi Zilalil Kuran yazarı bir ağabey , Yolda romanı yazarı bir kardeşe sahip olan Kutup , kendisi de onlardan geri kalmamıştır . Belki de onların dayanışması bu fikir havuzunu oluşturdu .Yerli dini okumalarımız arasına rahmetliyi de katarsak , onun ruhunu şad etmiş oluruz . Dönüp okuyacağım bir çok eserin sahibi olan rahmetli , çok zahmetli ve muhacir bir koşulda , sürgünde ölmüştür . Arabistan ‘ da yaşamını kaybeden üstadı , ülkemiz kültürüne yaptığı katkıdan dolayı ne kadar sevsek azdır .Bugün Arakanı , Patani’yi , Moro’yu , Kırım’ı , Afganistan’ı , Suriye’yi , Kerkük ‘ü , Erbil’i anlayabiliyorsak biraz da onun gibi evrensel kişilikler sayesindedir .

Dünya müslümanlarının başı sağolsun derken ,sevenlerine ve Mısır halkına başsağlığı dilerim . Mütefekkir bir dava adamı , düşünürü kaybettiğimiz için , çok mahzunuz .Gıyabında cenaze namazı kılan Türkiyeli kardeşlerine de müteşekkirim .

İsa Çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*