Modern toplum , şehir yaşamını , kamera ve elektronik gözlüklere emanet etmiş vaziyette. Bu kadar gözetlenme ve röntgenlenme hali , George Orwell’i haklı çıkarmıştır. Bin dokuz yüz seksen dört yazarı , gelecek toplumlarının biri birini gözetleyerek ve güvenlik odaklı gözetleme haliyle yaşayacağını ve güvenlik devletine razı olacağını söylerdi . Romanı okuduğunuz zaman yazarın Amerikan toplumundaki bu fütürist ya da gelecekçi halin doğuya geleceğini hayal zannederdik . Olmadı , gelmekle kalmadı , toplumumuzu da röntgenci yaptı .
Küresel kültür bu röntgenlenme halini yaşamımıza soktu bile . Gizli kasetler, dinlemeler, kayıt görüntüler, cepten ölüm kaydetmeler, artık bir gözetlenen toplum olduğumuzu gündeme getirmiştir. Gizli kayıtların ve röntgenciliğin devlet ve millet hayatını teslim aldığını görüyorum. Nerdeyse , nerde kamera orda , pislik bir duruma doğru gidiyoruz . Acaba toplum buna razı mı? Yoksa kameralı bir toplum olmaya razı mı ettiler? Birileri bizi gözetleyerek, devletin toplumunu mu yaratmaya çalışıyorlar? Oysa devlet birey için vardır. İnsanı yaşat ki , devlet yaşasın der Şeyh Edebali .
Arabada , trende , otobüste,avm ‘de , sitede , evin içinde , okulda veya her yerde bir gözetlenme hali. Tam bir paranoya toplumu halidir. Benim bu kadar gözetlenmeye ve özele müdahaleye itirazım var . Devlet de dahil, kimse bireyin özeline mahremine bu kadar girmemeli. Demokrasi bunun rejimi değildir. Kameralı toplum , otoriter faşizmin bir başka adıdır. Kardeşim özgür bir alanımız olmayacak mı? Kameralı alanları hırsızlara ve uğursuzlara karşı kullanacağımıza , artık düz vatandaşı izleme de kullanıyoruz . Bu kadar suç toplumu değiliz ki, abartıyla gelen bir takipli yaşam söz konusu. Buna itiraz ediyorum. Daha az röntgen, daha az kameralı yaşam . Daha çok geniş demokratik alan , insanı özgür bireyler yapar .
Kameralı yaşam , aile mahremiyetine de saldırıdır. İlgili ilgisiz her yere kamera yerleştiriyoruz. Utanmasak , tuvalete ve banyoya sessiz göz takacağız . Yazık . Toplumdan da itiraz yok . Açık toplumun düşmanı bu röntgen halidir . Otoriter kafalar bunu onaylayabilir. Ama inanın bu sene plaj da bile röntgen ve kamera hali gördüm . Abarttık . İnsanın yaşam alanını bu kadar kısıtlamanın alemi yok . Gözetleme durumu insanın mahremine saldırı olduğu kadar , dikizleme halinin kayıtlı bir durumudur . Niye her şeyi kaydedelim ki? Toplumdan mı korkuyoruz? Yoksa devlet baba kayıtlar yoluyla nizâmat mı veriyor? Dikkat edin , bütün derin yapılar kameracı ve röntgenci …
Daha az gözetlenen , daha az takip edilen , bireysel özgürlüklerin törpülenmediği bir yaşam düzeni istiyorum . Romandaki gibi arkasına bakan bireyler topluluğu bize yarar sağlamaz . Biz önüne bakan ve yere bakan bir atalar düzeninin çocuklarıyız . Sufi bir yaşam böyleydi . Yoksa bu kamera ve elektronik toplum , küresel hegemonyanın araçları olmasın? Bir google takip küresel devleti mi kuruyorlar? Tüm bunların bir soru olarak kalmasını dilerim ! Bu kadar gözetlenme hali , toplum psikolojisini de bozar hale geldi. Baksanıza Sn. Başbakan bile dinleme komisyonu ve elektronik suçları izleme merkezi istiyor.
Devletin en tepesindeki insanları bile izleyen ve enterne eden bir dünya sistemi ve onların bizi gözetleyen kulakları var. Biz Allahın kulları ne yapalım, sadece bir yazma durumu . Benden söylemesi . En yakın kamera kayıtlarından uzaklaşın derim ! Paketlenmiş bir güvenlik toplumu . Paket paket filmler ve kayıt hali . Allah’ım sen bu milleti koru. Röntgenciliğin bir cinnete dönüştüğünü de görüyorum . İnsanlar büyükşehirlerde kameraları izliyorlar desem doğru . Suçlu olduklarından değil , kendi özel yaşamlarına müdahil olduklarını düşündüklerinden.
Kameraya uyarlanmış bir yaşam , ne kadar temiz bir hayattır . İnsanların doğal ve iletişimin kamerasız olduğu bir gün dileğiyle , cep telefonlarıyla kaza kırım çalışması yapmaktan da vazgeçelim. Biraz vicdan yapalım , önce yaralılara yardım edelim , sonra olayı haber yapan bir profesyonel çıkar. Bu da vahşi bir röntgen halidir. En kötüsü de ahlak sorunudur. Vicdanın gözetler olduğu bir açık toplum dileğiyle . Allaha emanet olun
Kitap notu: Toros Canavarı,Yaşar Kemal, YKY.
İsa Çolaker