Ağarmış saçların bir dağbaşında kare dönmüştür
O dağın dâmeninde gözlerim enhâre dönmüştür
Bütün mûy-i siyahım bembeyaz ezhâre dönmüştür
Tenimde cevher-i can çekilmez bâre dönmüştür
Felek gayet dönek dünya da bir cellad-ı müdhiştir
İçinden çıkması bu müşkilatın hayli bir iştir
Değirmen sanki yıl ay çerhi eyyamı birer diştir
İçinde ademoğlu bir ufak çavdara dönmüştür
Cihâne geldiğim günden beri pek çok cefâ gördüm
Ezildim bâr-ı gam altında bin türlü ezâ gördüm
Değil bîgânelerden âşinâlardan belâ gördüm
Vücûdum âlem-i sıhhatte bir bîmâre dönmüştür
Sen ister boynuna ip tak birer gevherli kordon tak
Bu dünyada nasîbin en nihâyet bir avuç toprak
Bekâsı yok bu dehrin dîde-i in’am ile bir bak
Nice ma’mûre-i âlem harâbe zare dönmüştür
Duyan yok söyleme başında bin türlü belâ olsa
Sakın her şahsa açma hatta bu bir pârsa olsa
Sokar akrep gibi fırsat bulunca akraban olsa
Bütün ebnâ-i âlem zehirli bir mâre dönmüştür
Muvakkattir eğer hükmeylesen dünyâya sertâser
Çıkar âhir elinden bin yerinden bağlasan çember
Cihâna sığmamışken bir mezâra sığdı İskender
Varıp baksan o da şimdi yıkık bir gâre dönmüştür
Cehâlet âdemi mahrum eder herbir saâdetten
Cehâlettir cihanda varsa bir eşnâ esaretten
Uzağa gitme Eşref bu yakınlarda cehâletten
Koca bir milletin ikbâli kör idbâre dönmüştür
Şair Eşref