Amasya’da mukim biri olarak , çok sağa sola takılan bir yapım yok.Kendi halinde ve sosyal çevresinde yaşayan bir kişiliğim. Gezmeyi, yürümeyi seven biri olarak, kitaplara ve okumaya daha çok zaman ayıran bir kişiliğim var. Bu demek değil ki, hiç gezmiyor ve keyif alanlarına takılmıyorum. Amasya’da az sayıda da olsa, nitelikli ve ehl-i keyfin gideceği nezih mekanlar var.Bu mekanlara arada bir uğramaktan da keyif alıyorum.Bu nezih mekanları biraz açayım.
* Mekanları tespit ederken ve buraları anlatırken belki öznel olabilirim, dostlar beni bağışlasın. Buralarla ilgili tespitlerim tamamen bana ait ve öznel. Yapacağım değerlendirmelerin kıymet-i harbiyesi beni bağlar.Başka insanlar ,başka yer ve tatları anlatabilirler.Birinci ehl-i keyf mekanım; Salepçi Dursun Abi’dir.Genelde kışın takıldığım bu mekanın sahibi olan Dursun Abi, kafa dengi birisidir.Memleket meselelerinden başlayarak sizin keyfinize ortak olur ve mekana takılanlarla direkt temasa geçer.Harika bir Osmanlı salebi yapan Dursun Abi’nin mutfağında da bayan eli vardır.Mekan oldukça sade ve gayet kitabî bir düzene sahiptir.Eski dergi ve kitaplarla zenginleştirilmiş bir oturma düzeni olan Salepçi Dursun;önünden küçük bir derenin aktığı ve su sesinin sizi dinlendirdiği bir nefis mekandır.
* Ehl-i keyfin ikinci mekanı: Gamaşuk’tur.Adını telaffuz da zorlandığım mekanı çaylarından dolayı öneriyorum.Harika bir Türk kahvesi ve çay keyfi sunan mekan, favorilerim arasındadır.Mekanın benim için nostaljik bir yanı da vardır.Rahmetli arkadaşım,Amasya dostu Özkan Yalçın’la tanışmaya nail olduğum bir yer olmasıdır.Hatta rahmetlinin hoş bir şiiri mekanı süsler.Otantik ve Osmanlı tarzında düzenlenen mekan, şehrin nefes alınana çay duraklarındandır.Çok arkaik bir görüntüsü ve gayet slaş bir düzeni olan Gamaşuk’un müdavimleri de özeldir.Taşhanla, cami arasına sıkışmış olan Gamaşuk, ehl-i keyfin rahat edebileceği bir oturma düzenine de sahiptir.Ortaya kurulmuş olan soba kışın müşterilerine tarihî bir hava katar.
* Ehl-i keyfin uğradığı ve tatlarına bayıldığı bir diğer mekan da, kentli ve marka havasıyla Mado’dur. Abdurrahman Övündür sahipliğiyle Amasya’ ya ayrı bir renk katan A sınıfı bir mekan. Mado, uluslar arası bir marka. Yerele hizmete geçmesi ayrı bir güzellik. Tatlı ağırlıklı ve kendi ürünlerini servis eden bir yapısı var.Fiyatları sınıfına göre düzenlenmiş ve kalite bir yeme-içme ritüeli olan bir yer.29 Ekim Cumhuriyet Bayramının kutlamalarında da çok güzel ev sahipliği yaptı.Sayın Valimiz A.Celil Öz’ün 29 Ekim bayram kutlamalarını, böyle nezih bir mekanda yapması da ayrı bir incelik.Sayın Valimizi bu sivil bayram anlayışı ve özel kişiliğinden dolayı ayrıca kutlarım.Mekanı anlatırken aklıma bunlar da düştü.
*Favori ehl-i keyf mekanlarım arasında Kale Park da vardır.Ne zaman Kale Parka çıksam , aklıma Giresun Kalesi ve onun burçları gelir.Kale Park sahibi Engin Pınarcı arkadaşım, müşterileriyle tek tek ilgilenir.Kale Park’ın içindeki Allahın sessiz kulları olan hayvanlar da bir harika.Onların sesleri ve cinlikleri arasında yudumladığınız çaylara ziyade olsun derim.Kızartmaları ve mönüsü gayet iyi bir tesis Kale Park.Ramazanda çok iyi bir mekan olarak ehl-i keyfe hizmet etti.Kale Park’tan akşam alabileceğiniz kale ışığı panoraması var ki, her şeye değer.Tıpkı Rumeli Kavağı ve surları gibi.Semaverin kafa yaptığı ve sizi sarhoş edeceği yer burası. Kale Parkın surlarına asılan Türk bayrağı, mekana ayrı bir görüntü vermiş. Arkadaşımı ve personelini ayrıca bu duyarlılık için kutlarım.
*Ehl-i keyf bir yazar olarak tekmil olarak anlatacağım diğer bir yer de ; manevi adını “küllük” taktığım Osman Çıttır Bey’in belediye altı çay bahçesidir.Sultan Bayezit camii nasıl selâtin camisi ve bürokratların camisiyse; Osman Abi’nin çay bahçesi de emekli ve çalışan bürokratların ehl-i keyf mekanıdır.Yürüyüş sonrası ve namaz öncesi, tarafımızdan tercih edilen mekan, arkadaşlarla buluşma ve adres bir özelliğe de sahiptir.Harika bir sarmaşık ve yapay bir havuz dinlencesi olan alan, çayının erkekliğiyle de bilinir.Amasya’nın politik çenesi de burada atar.Akil adamların yorum ve tespitleri burada havada uçuşur.Seçimler öncesi ve sonrası kalibre burada atar.Dışarıdan pek hissedilmeyen bir ruhanî havası vardır.Sizin de ailenizle takılabileceğiniz bir mekan.Ramazanların en iyi yaşandığı mekana yakın olması, burası için ayrı bir avantaj.
* Ehl-i keyf olarak değerlendireceğim son mekan; on petrol yanında ve tesisin arka bahçesi olan Otağ’dır.Emekli öğretmen Osman Hoca yönetimindeki klasik otağ tadındaki yer, tamamen Osmanlı ve Selçuklu zevklerine göre düzenlenmiş harika bir dinlence yeri.Otantik bir çadırın tüm kokusunu ve nezih özelliklerini yer ve mekan döşemlerine kadar özenle sindirmiş bir yer olan Otağ, semaver çayı,dondurma kızartması,yağlısıyla ünlü bir mekan.Bahçe düzeni ve oturma yastıklarıyla özel bir yer.Otağ’ın tepesinde dalgalanan bayrağımızda mekana ayrı bir özellik katıyor.Park sorunu olmayan ve çocuklar için ayrı oyun aparatları olan mekan, yol üstü dinlenme yeri özelliklerine de sahip.Keyifle dinlenebileceğiniz özel bir mekan.
Amasya’nın keyif mekanlarını, beğenilerime ve kişisel zevkime göre anlattığım bu yazıyı ; Özbek şair Erkin Vahidov’un “ Çaydanlık ve Bardak “adlı bir ehl-i keyf şiiriyle bitirelim dostlar:… “ Ne kadar kibirli dursa da / bardağın önünde eğilir çaydanlık . / Öyleyse bu büyüklenme niye? / Bu kibir, bu gurur niçin? / Mütevazı ol, hatta bir adım bile / geçme gurur kapısından. / Bardağı insan bunun için / öper daima alnından…
Kitap notu: İlahînâme, Feridüddin Attar, Semerkand Yay.
İsa Çolaker