1. Mensur şiirin ilk örneklerini Servet-i Fünun döneminin en önemli sanatçılarından Halit Ziya Uşaklıgil “Mensur Şiirler” adlı eserinde vermiştir. 2. Türk edebiyatında mensur şiir türündeki bazı eserler şunlardır: – Halit Ziya Uşaklıgil = Mezardan Sesler. – Mehmet Rauf = Siyah İnciler – Yakup Kadri = Erenlerin Bağından, Okun Ucundan – Ruşen Eşref Ünaydın = Damla Damla – Sabahattin Kudret Aksal ... Devamını Oku »
KEDİ MERSİYESİ-ME’ALÎ
Mersiye-i Gürbe I Çıkdun elden n’edelüm ansızun eyvâh pisi Yandun ölüm odına derd ile nâ–gâh pisi Hasretâ şîr-i ecel buldı sana râh pisi N’edelüm âh pisi n’eyleyelüm âh pisi II Kanı ol bebr bakışlu kanı ol şîr-i zaman Kanı ol virmeyen aslan ile kaplana eman Kanı ol oldugı evde komıyan hîç sıçan N’edelüm âh pisi n’eyleyelüm âh pisi III Katı ... Devamını Oku »
UNUTMA
Azm-i sefer ettin dil-i nâçârı unutma Gittin güzel ammâ bu dil-efkârı unutma Gâhîce uyandıkça şebistân-i safâda Şol gice olan sohbet-i hemvârı unutma Vardıkça şeker-hâba girip bister-i nâza Ne zehr içer dîde-i bîdârı unutma Ben sabr edeyim derd ü gam-i hecrine ammâ Sen de güzelim ettiğin ikrârı unutma Ağlatmayacaktın yola baktırmayacaktın Ol va’de-i tekrâr-be-tekrârı unutma Yok tâkati hicrânına lûtf eyle efendim ... Devamını Oku »
DİVAN EDEBİYATINDA MAZMUN
Mazmûn Mazmûn ‘mana, anlam, kavram’ demektir. Edebiyatta, bazı özel kavram ve düşüncelerin ifadesinde kullanılan klişeleşmiş söz ve anlatımlara denir. Kısaca bir şeyi, özelliklerini çağrıştırarak kelime grupları içinde gizlemektir. Divan edebiyatı bir mazmûnlar edebiyatıdır. İslâm edebiyatlarının ortak malı olan mazmunlar divan şiirine Fars edebiyatından girmiştir. Ancak İslâmlıktan önceki edebiyatımızda ve eski halk şiirlerimizde de zaman zaman mazmunlaşmış düşüncelere rastlanır. Mazmun, bir ... Devamını Oku »
VARLIĞIN ESTETİK İŞARETİ LÂLE
Lale tüm zamanların edebiyatında estetik bir unsurdur. Soğanla yetişip, ilkbaharda çiçek açan zambakgillerden bir çiçektir.Medeniyetimizin çiçeklerinden biridir.Gülden sonra üzerinde çalışılan ve yetiştirilen en iyi çiçeklerimizden biridir.13.y.y.dan itibaren edebiyatımızın her aşamasında yer bulmuştur.Lale kelimesi Allah lafzının harfleriyle yazılmakta ve sonuçta ebced olarak altı sayısını ele vermektedir.Onun bizim irfanımızdaki yeri bir başkadır.Üzerine yüzlerce metni inşa edilirken, aynı zamanda bir ... Devamını Oku »
HAYATIN İÇİNDE OLMAYAN ŞİİR YOKTUR
Edebiyatımızda eskiden beri söylenen bir ön kabul vardır. Eski şiir yani divan şiiri ; sosyal yaşamı ıskalamış , dolayısıyla günlük konuları şiire ve nesrine sokmamıştır. Bunun böyle olmadığını seçtiğimiz şiir örnekleriyle , göstermeye ve anlatmaya çalışalım. Bunu yaparken de , hamaset ve duygusal bir inceleme yapmamaya özen göstereceğiz .Üzerinde konuşacağımız metinler ve şairleri, şiir edebiyatımızın orijinal eski ... Devamını Oku »
BÂKÎ KALAN BU KUBBEDE BİR HOŞ SADÂ İMİŞ
Klasik şiirimizin imkanları ve o günkü sosyal yaşam , günümüzden oldukça farklı ve değişik olduğu için , şiirimizin evrimi de değişik olmuştur . Yaşayan şairlerden dünün şiir edasını beklemek ne kadar yanlışsa , dünün şiirinin imkan ve muhtevasını , günümüz şairlerinden beklemek de o kadar yanlıştır . Çünkü yeni şiirin inşa alanı dün gibi değildir ve olamaz da ... Devamını Oku »
AH ŞU MISRALAR3
40.Ne bir dil-ber bilürem ben güzeller içre senden yeg Ne bir âşık bilürsin sen cihân içinde benden yeg Ahmed Paşa Ne ben güzeller içinde senden daha iyi bir sevgili bilirim , Ne de sen dünya içinde benden daha iyi bir âşık bilirsin. 41.Nezle mânend-i avârız nüzül oldı salgın Hasteler hânesine döndi serây-ı âlem Vehbî Nezle, bir salgın şeklinde dünyaya yayıldı ... Devamını Oku »