Bin dokuz yüz seksenden beri Giresun dışında yaşayan birisi olarak,yeşil Giresun’a olan düşkünlüğümün nedenlerini hep sorgulamışımdır.Acaba bizi bu kente meftun eden şey nedir?Niçin Giresun deyince içimiz kıpır kıpır olur?Aslında sorunun cevabı içinde gizlidir.Ahir ömrümüzün büyük bir kısmını Giresun’da geçirmememize rağmen,niçin Giresun sevgisi bizi bu kadar teslim almıştır?Cevap gayet basittir:Biz gençliğimizi bize bahşeden şehre aşığız.Doğduğumuz günden başlayarak bize yarenlik eden Giresun,aslında doğal bir dinlenme ve yaşama alanıdır.İçinde uzun süre yaşayan bunu bilemeyebilir ama,gurbetten görüntü budur.
Genliğimizi bize emanet eden Giresun,her daim aklımın bir köşesinde olmuştur.Çalkantılı on iki eylüllerde de yaşasak,bu böyleydi.Söken’le başlayan çocukluk maceramız,Yeniyol’la ete kemiğe bürünmüştü.Yeşilgiresun’umuzun iki hareketli mahallesinde yaşamış birisi olarak:Hacı Mustafa’nın koltuk ekmeğini,Kayadipli Ali Amcanın sütten dondurmasını,Gürel’lerin kitaplığını,Paşa’nın balıkçılığını,Balkaya Zihni’nin limonatasını,Lastikçi Şerif’in bağırmasını,Deniz Lokantasının marka kebabını,Hacı Selahaddin Amca’nın olta kurşunlarını nasıl unutayım?Giresun’un mahalle tadında eski yaşamı ve doğası beni hep memleketime bağlamıştır.Nostalji tadındaki yaşam unsurlarının yanında,başka açıları da bulunan Giresun,her zaman dingin bir şehir olmuştur.
Yaşadığım şehir Amasya,aslında çok otantik bir kent,beni buraya bağlayan maddi ve manevi bağlar güçlü olmasına rağmen,aklım ve gönlüm hep Giresun’da olmuştur.Yaş elliyi devirdikten sonra,bu sevgi daha bir artmıştır.Yahya Kemal üstada sormuşlar,Ankara’nın neyini seversin,valla İstanbul’a bakan tarafını demiş!Giresun’un denizi ve tabiatı bizim için bir yaşama iradesi olmuş da,bizim haberimiz yokmuş!Ada mezgidi,Çerkez yüzmeleri,yağlıdirek yarışmaları,büyük ada seyahatleri,adacı Halil Amcanın kayık turları bizi Yeşilgiresun’a çeken birer anıt hatıradır.Şimdiki kuşaklar için bir rüya olan;limanı karşıdan karşıya geçebilme,Cumhuriyet vapurundan atlama,bıldırcın sürek avı,mayıs yedisi yarışmaları,bizim için önemli ve diri bir sevgi halkalarıydı!
Geriye dönüp baktığım zaman,Giresun’un bize emanet ettiği bir başka güzellik de varmış!Sohbet çayevinde yaptığımız güzel fikri tartışmalar ve değişik zamanlarda icra ettiğimiz kitap okumaları.Uluburun ve Kumaşın plajında kitap okuduğumuz günleri özlüyorum.Herkes vatan kurtarma telaşındayken,bizim yaptığımız cımbızla düşünce üretmekmiş!Hacı Miktat Camiindeki yaz Kuran Kursu okumalarımız,Gemiler Çekeği Mahallemizdeki kısa şortlu dini okumalarımızı bu zengin dünyamıza dahildir!Kalede Hüseyin İnce arkadaşımın yeri de,bu manevi-politik ortama da entegredir.Giresun’un bugünkü sıkıntılı ve bir o kadar da zengin politik ortamı,o günlerimizde inşa edilmiştir.Çay çorba içerek halkamıza dahil olan herkes,bugün Giresun için kocaman bir yüreğe sahiptir.
Gelelim Giresun’un beni kendine çeken bir başka eskimez tarafına.Gazi Caddesinden şehre girdiğimiz zaman;sağlı sollu bir çok tanıdığınız sima ve mekanın sizin çağdaşınız olması beni ayrı bir hüzünlendirir.Onun için Gazi Caddesini Giresun’un vizyonu olarak görüyorum.Salaş kestane satıcıları,bağıran simitçiler,hızla seyreden insanlar,takalağa dalmış yüzler,selam mesafasinde tebessüm eden divanelerimiz,sallanan serhoşlarımız,Şeyh Camisine giden son cemaat,Saray Sinemasına giden çocuklar beni hep geçmişe ve şehrin eskimez yüzlerine götürür.Bugün bunlar var mıdır acaba?Sinemacı Muzaffer,Nuriş Remzi(sevgili babam),kedi Yılmaz,foto Meral,Kuyumcu Zühtü Amca,Bodimeli Orhan,Gottik Mustafa,Akınlar Şaban,Balkaya Metin,kaleci Şeref,deve İbrahim,Aşkı imam,Hacı Kasım,Vedek Amcam,Tırık Hakkı,Golo Abdullah,Cin Ahmet,palet Mustafa nerdedirler,neler yaparlar?Bu simalar, beni şehrin hafızası olana çeker.Şehirler biraz da insanla kaimdir.Giresun’u bu güçlü arka plana sahip olduğu için de seviyorum.
İçimde yine bir Giresun sevdası depreşmişken, Giresunlu Bedri Rahmi’nin denizi ve balığımızı anlattığını düşündüğüm güzel şiir dizleriyle bitirelim.Bekle beni Giresun,sana bir adım mesafede,sevgiye dahil her şeyimle geliyorum.Kalesi,takası,midyesi,seydi vakkasıyla güzel memleketim benim.
Deniz Türküsü’den:
“hey benim
Boydan boya cömert denizlerle çevrili
Güzel memleketim
Bu yaz tenha denizlerinde yıkandım
İnsan eli değmemiş ormanlar gibi vahşi
Dağ başında unutulmuş küçük kundaklar gibi yetim”(bedri rahmi eyüboğlu)
Evet,Giresunumuza sahip çıkalım.Şehir affetmez,şehir unutmaz,şehrin hafızası vardır.Giresun’a baki selamlar.İyi ki varsın Giresunum.
isa çolaker