İnsan için politika yapan ve üretenlerin dikkat etmesi gereken şeyler vardır. Kibir , tekebbür yapmama ve halka dokunma . Halka dokunmayı ben çok önemsiyorum. Halka dokunmadan anladığım şey , millete devlet kibri veya halk dalkavukluğu yapmadan , samimi ve içten yaklaşmadır. Halka dokunmanın tarihsel ve güzel örnekleri pek çoktur. Dokunma kelimesi burada samimiyet ve dostluk manasına bürünür .
Halka dokunmanın bürokratik ayağı da vardır. Bürokratlar da halka kibirle ve oligarşik yaklaşmayacaklar. Eski bir Bartın valisinin , bir ziyarette partili birilerine yaptıkları tam bir devlet kibridir. Yani bireyi devlete ve onun ezici yumruğuna feda eden anlayıştır. Vatandaş kendini alt derecede karşıladı diye , söylemediği ezik laflar kalmamıştı ! Sayın vali , sizi partinin başkan yardımcısı karşıladı diye , ona aşağılayıcı ve ezici laflar etmenin alemi ne? Bunlar bürokrasiyi halka karşı korumanın tezahürleridir. Ne oldu , yardımcı arkadaş karşıladı da devlet zora mı girdi? Allahtan halkımız bu valiye alttan alarak cevap verdi. İnsanımızın nezaketine ve kibarlığına her zaman hayranım. Tam bir beyefendilik hali. Devlete olan saygımızdan olsa gerek .
Kendi adıma ben , bürokratın ve politikacının halka dokunanı seviyorum. Halktan uzak, onlara kibirle yaklaşan, uçan tiplerden halka ne yarar olur? Halk da kendine dokunan ve kendini ezmeyen sevimli politikacı ve bürokrat tipini seviyor. Telefonlarını haftalık değiştiren , telefonunu ulaşılamaz hale getiren , meşgule atan , halkına dönmeyen politikacı ve bürokrat tipinin tarihin çöplüğüne gideceği günler yakın. Kendini aşırı seven , halkını ezikleri topluluğu olarak gören bürokrat ve politikacı tipi artık karşılığı olan şeyler değildir. Onun için halka dokunan bürokrata ve politikacıya halkımız sahip çıksın.
Halka dokunma , karşılığı olan bir davranış biçimidir. Üniversitedeki aydın bir akademisyen de halka dokunma sorunu yaşamamalıdır. Fildişi kulesindeki bir akademisyen , halkı itip kakılan bir çocuk olarak da görmemeli. Bu halktan adam olmaz , göbeğini kaşıyanlar , burası Türkiye , bizden adam olmaz , sürü … lafları halka diklenmenin ve onları anlamamanın belirtileridir. Yabancılaşmanın akademik ayağı da böyledir. Bu halka ilim , irfan götürmeyeceksek ; kime düşüncelerimiz anlatacağız? Bizim yazıp çizmemizin ana nedeni , halka dokunmak ve onlara doğru yürümektir. Bu vefalı millet de gerekeni yapacak ve kendine dokunanları el üstünde tutacaktır. Üniversitelerine sahip çıkacaktır ve de çıkıyor da.
Dokunma fiili içinde bir his ve tat da barındırır. Halka dokunduğunuz zaman , halkın çocuklarının da size cevap verdiğini ve sizi omuzladığını göreceksiniz . Bürokratik oligarşiye teslim olmayan her fert , halka dokunmanın faydalarını çok çabuk görür. Türkiye’nin yeni kuşak akademisyenleri , beyaz önlüklüleri , politikacıları , devlet adamları , sanatçıları , işadamları , hep halka dokunan camiadan çıkmıştır. Mehmet Öz, Barış Manço , Cem Karaca vb.
Yerelde halka dokunmayı beceren insanlar, geleceğin halk adamı ve kanaat önderleri olmaya taliptirler. Bu dünyada da böyledir, bizde de böyle olmaya devam edecektir. Belediye performanslarıyla ve iyi başlangıç yapan politikacı tipleri de buna güzel örnektir. Abd’de valilerin başkanlığa yerelden yürümesi gibi . Ana muhalefet liderimizle , Başbakan’ın İstanbul’la başlayan politik serüvenleri de çarpıcı bir emsaldir. Onun için bu halkı sevelim ve onun dertleriyle dertlenelim. Yurt dışından atanmış bürokrat getiremeyeceğimize göre , bürokratlarımızı da halka davranışları konusunda uyaralım.
Seçilmiş ve atanmışlarımızın bize olan saygılarını temin ve tesis etmek için , onların halkın arasında daha fazla gezmesini istiyorum. Sokağı soluyan insan , halkın kendisini daha iyi anlayacaktır. Merhum eski vali Recep Yazıcıoğlu ; sıra dışı , halk adamı vali tipine çok düzel örnekti ! Bürokrat dostlarıma hep tavsiye etmişimdir. Ayşe Kulin’ in yazdığı biyografik roman Vali’yi bir okuyunuz . Halk adamı vali tipi, Recep Yazıcıoğlu nasıl anlatılmış ! Romanlara konu olmuş bir vali olmak ne güzel.Halka fırça çeken bir vali değil , halkın hizmetkarı bir vali tipi nasılmış bir bakınız ! Ceberrut devletin bürokratı değil , şefkatli vatandaşın bürokratı olun . Halka tepeden bakmayan bürokratlar yetiştirmek ve halka efelenmemek dileğiyle , güzel günleriniz olsun. Bürokratik bir devletten ,demokratik bir devlete doğru evrilmeyi göreceğimiz günler sizin olsun . Allaha emanet olun.
Kitap notu: Nesillerin Ruhu,Mehmet Kaplan , Dergah Yay.
İsa Çolaker