Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / HOŞÇA BAK ZÂTINA KİM ZÜBDE – İ ÂLEMSİN SEN

HOŞÇA BAK ZÂTINA KİM ZÜBDE – İ ÂLEMSİN SEN

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Şeyh Galip ‘ in insanı en iyi tanımlayan mısralarını başlığa çektim . Modern zamanların iyi bak kendine cümlesiyle başlayan şiir , insanı evrenin merkezine oturtur . Çok sevdiğim klasik şiir beyitlerinden bir parça olan beyit , insanın tanımını da yapar adeta : “ Kendine iyi bak ki, âlemin özü sensin.Sen varlığının gözbebeği olan âdemsin “ Evet , âlemin göz bebeği olan insan , acaba kendini keşfedip , tanıdıktan sonra , tabiattaki duruşunu ve değerini anlayabiliyor mu ? Dünyaya olan aşırı ilgisini ve ondan kendi bahtına düşen çile ve sıkıntıları yenebiliyor mu ? İnsan yaşamı , bu ve menzeri soruların cevabını aramak ve irdelemekle geçer . Bu arayış ve irdeleme hayırla ve anlamayla sonuçlanırsa , sorun yok . İnsanın bu arayışı sürekli ve açık bir şekilde sürüyor . Kendi adıma ben de , bu arayışa yazılarımla katkı sunduğumu düşünüyorum .

İnsanın arayışının ve kendini keşfetmesinin mekanı olan dünya , pek de acıma ve şefkat duygusuna sahip bir yer değil . Tek başına dünya , Allah ‘ ın kullarının meselesi olmuştur . Onun için garip gelip , garip gideceğimiz bir mekana fazla önem atfetmeye de gerek yok . Çok şımarık bir dünya gerçeği var karşımızda . N ediyor Muallim Naci : “ Rahm eylemedi şimdiye dek kimseye gerdûn / Heyhât sana merhâmet eyler mi sanırsın…” Dünya, şimdiye kadar kimseye merhamet etmedi. Heyhat dünyanın sana merhamet edeceğini mi sanırsın ? Etmez , dünya insanın erdemine bile ket vurur . Sufîlerin dünyayı rakip ve düşman görmeleri boşuna mı ? Nefsin , bu dünya sınavına yenik düşmez mi? Seni ve çevreni eğlenceci yapıp , kötülerin borusunun öttüğü alan dünya değil mi ? Naci , sadece sorularla değil , inanarak dünyaya acımasız diyor . Ahiret yurdunun kardeşi olan dünya , pek de bize göre değil !

Dünyanın sorumsuz ve sorunsuz bir yer olduğunu düşünmek akla zarardır . Olmayacak şeylerin de hesapsızca olduğu bir yer dünya . Gerçekte imtihan dünyası olan evren , bizim algılarımız ve görgülerimiz dışında da olmayacak şeylere kapı açan bir yer . Her türlü hesapkârlığın , vefasızlığın , aymazlığın , fecaatin olduğu bir yer dünya . Buna rağmen de yaşama iştiyakımızı da körükleyen bir güzelliği de var ! Belki de güzel bir kadına teşbihi bundandır . Ne bilelim ? Anonim bir şiirde ne diyor ozan : “Buna kim âlem-i imkân derler / Olmaz olmaz deme olmaz olmaz… “ Buraya imkanlar dünyası derler , olmaz olmaz  deme . Bu dünyada olmaz diye bir şey yok. Gerçekten de cezbedici ve nefse uygun olan âlem , aynı zaman da her türlü pisliğin de adıdır . Âlemin imkanı , alemin de adıdır . Yani  âlem , aynı zaman da alem ya da yok olmanın da yeridir . Onun için , âlemin imkanlarına aldanıp da öteyi ertelemeyelim . Iskaladığımız şeyler , âlemin de tamamlayıcısı olan değerlerdir . Dünyanın araçlarıyla , amaçlarını karıştırmayalım . Olmayacak şeyin olmadığı dünya , olacakların adresi olan ahiret yurdunun tarlasıdır . Sebep olan âlem , sonuç olan ahirete feda edilmemeli .

Dünya adaletin de tesis edildiği bir yerdir . Adaleti olmayan dünyanın , yaşanası bir alan olmaktan çıktığına da tanığız . Dünyayı yaşanabilir ve anlamlı bir alan haline sokmak , yine bizim insanî ve güzel değerlerimizle olacak . Yerinde sayan ve gelişmemiş bir evren , insana ve doğaya yük olmaktadır . İnsanın her fedakarlığı yaşamı ve inanç alanını güçlendirir . İnsanın şükürle buluşması bu aralıktadır . Yani yaşanabilir bir tabiat ve duayla ertelenmeyen teşekkürler . Ne güzel . Dünyanın filozofik iyilik ya da kötülüklerine iyi bir tanık olan eski Amasya valisi , şair Ziya Paşa bakın ne diyor : “Nîk ü bed herkes bulur âlemde bir gün ettiğin /  Kendi çekmezse cezâ mîrâs kalır evlâdına… “ İyi ya da kötü ne yaptıysan , bu âlemde yaşarken karşılığını görürsün. Kendin cezasını çekmesen de , ceza evladına miras kalır . Tam bir Müslüman tefekkürü , adaletin yer ve gök bağlantısıyla anlatımı . İnsan intikam sahibi olan Allah ‘ın adaletine güvenmelidir . Cezanın ahlakî bir ertelemesi yoktur . Dünya adaletin de mekanıdır . İnsan bakınca göremeyebilir ya da kuldan anlayabilir ama , adaletin dili ve gözü yoktur ! Hesaplar burada ve ertelenemez bir halde sorulur . İnsan ya da Tanrı eliyle .

Son tahlilde insan hatadan , aslan etten mamuldür der atlarımız . Mutlaka dünya hatalarımız olacak ama , onları affettirmek için , tövbe ve özür mekanizmalarını işletmeliyiz . Dünyayı yaşanabilir kılmak elimizde , yaşamın ajandası da var . Onu iyi okumak ve ona göre dünya nimetlerini değerlendirmek zorundayız .  Kâtibzâde Sakıb bir şiirinde dünyayı şöyle anlatır : “ Oldı hatâ hemîşe cihân içre kârumuz / Harf-i Sevâb defter-i a‘mâlümüzde yok .” Dünya içindeki kârımız her zaman hata oldu . Amel defterimizde yazılı bir sevap harfi yok… İroniyle birlikte , dünya hep hatalarla dolu diyen ozan ; amel defterimizde sevabın s si yok diyerek , serzenişte bulunuyor . Sakıb ‘ın döneminden daha vahşî  bir dünya var önümüzde . Değerlerin hoyratça yok olduğu ve sürülemeyecek kadar kötü bir tarla olan yeni dünya düzeni ! Ne diyelim , bizim amel defterimizin hâli nasıldır ? Kârımızın hata olduğu bir âlem ,  ne derece yaşanabilir , bir âlemdir ? Hadi hayırlısı !  Her şeye rağmen , “ Âlem âdemdir , âdem âlemdir  “düsturunu unutmadan yaşamaya devam . Kendine iyi bak , ey okuyucu .

Günün şiiri :“Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede / Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de.”Bişr-i Hâfî

İsa Çolaker

 

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*