Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / KAMUS NAMUSTUR

KAMUS NAMUSTUR

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                    Mesleğimin önemli bir aracı olan dil hakkında epey zamandır yazmak istiyordum. İnsanın kendi uğraş alanında yazması her zaman zor olmuştur. Allah’ın ayetlerinden (işaretlerinden) biri olan dil , bize bahşedilmiş önemli bir araçtır. Vatandan önce dil vardı . Dilimizi seçmemiz de mümkün değildir. Onun için dilin imanı yok der eskiler. Doğrudur. İmanı olmayan dilin korunması ve muhafaza edilmesi de gerekir. Dilin varlığı vatandan bile öncedir .

Rum suresinde Allah : ”Onun delillerinden biri de; gökleri ve yeri yaratması , lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olmasıdır.Şüphesiz bunsa bilenler için (alınacak) dersler vardır.” diyerek farklı dil ve ırklar da yaratılmamızın ilahî bir versiyon olduğuna vurgu yaparak , bunların üstünlük vesilesi olmadığına ve ırkçılık aracı olamayacağına işaret etmektedir. Yani senin dilin , benim dilimi yener diye bir sorun yoktur. Her milletin dili güzel olduğu gibi , benim Türkçem de anamın sütü gibi helaldir. Onu sevmemden de güzel bir şey olamaz.

Güzel Türkçemizi sevmemiz ve korumamız için yapmamız gereken yol haritamızı şöyle kurabiliriz:

Birincisi : Abur cubur kitap okumaktan kaçınmalıyız. Pop kitap ve yazarlardan ziyade, reklama girmeyen kalıcı eser ve klasikleri okuyalım. Moda kişisel gelişim yayınlardan tarafsa , biz mesnevi , meal , roman , şiir , hikaye vb. yapıtları okuyarak pop kültüre ve onun yazarlarına teslim olmayalım.

İkincisi: Dilimizi ve ağzımızı bozacak zevksiz tercümelerden sakınalım. Sahih , özel , kaliteli çevirilerden yayınlar okuyalım. Hemen el altında ve başucu kitaplarımız olmalı. Okuyacağımız kaliteli eserler ; yazma , okuma , diksiyon yeteneklerimizi artıracaktır. Edebî dergileri ve süreli yayınları takip ederek , toplumsal aidiyetimizi ve millî kimliğimizi güçlendirebiliriz. Önümüze konan her şeyi yemediğimiz gibi , verilen her kitabı da okumayalım. Kültürümüze saldıran ecnebî  kitaplara ve cinsel içerikli batı eserlerine karşı duyarlı olalım.

Üstat Nurettin Topçu :” Anadilini hakkıyla bilmeyen , bu dilin inceliklerine vakıf olmayan gençler, ne kendi ruhlarına çevrilmek ne de ruhlarını kainata çevirmek , yani ruh bilim ve felsefe konusunda başarı gösteremezler.”diyerek , dilini iyi kullanamayan kuşakların soyut da düşünemediğini belirmektedir. Soyut düşünemeyen insan , dilinin incelik ve nüanslarını da yaşayamaz. Albert Camus : “İnsanın dili vatanıdır ”der. Vatanseverliğimizin aracı da dildir. Dilini iyi kullanan insan mutludur. Şahsen ben bunun keyfini yazarken yaşıyorum. Kullandığım her kelime , beni ve kimliğimi inşa ediyor. Zevk veriyor.

Dilimiz ve imanımız arasında da ilişki vardır. Kamus namustur diyen üstat Cemil Meriç ; dilin iyi kullanım araçlarından birinin de sözlük bilgisi ve sevgisi olduğuna atıf yapar. İddialı bir cümle olan , kamus namustur dizgesi , gerçekten bir gerçeğe tekabül eder.İnsan masnunu korumasıyla , ilişkili olduğu dili koruması arasında , bir zihniyet ortaklığı vardır. Sözlüklerimiz olsun diyorum : Türkçe Sözlük , Osmanlıca Sözlük , İngilizce Sözlük , Arapça Sözlük..vb. Öğreneceğimiz her kelime , dünyamıza yeni ayrıntılar katacaktır. Sırasıyla Mevlana’yı , Nefî’yi , Adger Allen Poe’yi ,Goeth’yi , bu sözlükler arasında dolaşarak severiz ve sahipleniriz. Mamusta manevî bir koruyuculuk vardır. Dilde de somut bir koruyuculuk ve sahiplenme esastır.

Kelime hazinemizin sürdürücüsü olan okumanın ve yazmanın iki büyük düşmanına karşı safları sıklaştıralım. İnternet ve televizyon , dili örselemeye devam ediyor. Dil gerçeğini bunlara inat, korumaya ve sahiplenmeye devam edelim. Azerbaycan’ın usta ozanı soruyor : Senin kitaplarının yazarı kimdir ve ne okursun ey okuyucu?  : “Savadsızdır/ Adını da yazabilmir / Menim anam / Ancak mene/ Say öğretim/ Ay öğretim/ Yıl öğretip/ En vacibi/ Dil öğretip/ Menim anam/ Bu dil ile tanışmışam/ Hem sevinci/ Hem gamı/ Bu dil ile yaratmışam/ Her şiirimi/ Her namemi/ Yoh men heçem / Men yalanam/ Kitap kitap sözlerimin/ Müellifi menim anam.” diyen Vahapzade , dilin her şeyi olduğuna vurgu yapar.

“Kemâlin sözünün  altındadır” diyen Filibeli Hacı Arif Efendi’ye bir dilci ve edebiyatçı olarak selam olsun. Olgunluğumuzu dilimizin altında gören böyle bir ataya sahip olduğumuz için de şükürler olsun. Olgun insan , diline sahip olan insandır. Bu milletin kültürüne katkı yapan herkese selam ve dualar olsun.

Kitap notu: Gençlerle Gönül Gönüle , Mustafa Kara,Deneme, D.İ.B.

İsa Çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*