Kerbela Aşka Bela , Sinan Yağmur’ un dönem romanı . Yağmur’un bu romanını öğrencilerime önermiştim. Kendim okuyunca da gördüm ki ; Kerbela olayının hüznünü , roman , bir başka anlatmış. Politik bir kırılma olan olay, bu kadar mı güzel anlatılır? Asım Köksal ‘ ın Kerbela ‘ sının roman versiyonu gibi olmuş ! Hüzünlü bir olay . ancak bu kadar akıcı anlatılır .
Hz. Hüseyin (ra), Peygamberimizin ikinci torunudur.Miladi 626’da Medine’de doğan Hz.Hüseyin(rs), küçük yaşlarda dedesini ve ve annesini kaybetmişti. Allah’(cc)ın Resulü’nun emaneti Kerbela’da vahşi bir şekilde öldürülür. Roman da bu katlin üzerine kurulmuş ve çok güzel bir dille yazılmıştır. Üzerine yüzlerce maktel yazılan olay , politik olduğu kadar , edebiyat ve kurmaca metne de yatkın olduğu için , ehil bir kalemce ve gayet ustaca itiibari bir metne dönüşmüş . Bir solukta okudum desem .
Bir çok kaynakta , Ehl-i beyti sevme şiar olarak anlatılmıştır. ”Allah’ım , ben onu seviyorum , sen de onu sev”(Buhari). Peygamberimiz(sav), sonra hadis olacak bu sözü , Hz.Hüseyin ’in ağzına okuduğu rivayet edilir. Tanığı da Ebu Hureyre(ra)dir. Hz. Peygamber’in bu kadar sevgisine mazhar olmuş bir emaneti sevmek ve saymak da müslümanlara bir boçtur. Onun için edebî alemin de konusu ola gelmiştir .
Romanda , bu politik katliamın İslam dünyasına yansıması edebi bir dille anlatılır. Romanın kurmacası da çok güzeldir. Dönem romanları yazmak zordur. Hele konu çok kırılgansa , daha da zordur. İslam’ın mezheplere ayrılmasının ana kaynağı sayılan bu olayı anlatmak daha da zordur. İlk dönem Cumhuriyet dönemi romanlarımızın bir kısmı , aynı politik olayı ve Aleviliği bambaşka ve oryantal bir dille anlatmalarına rağmen ; Sinan Yağmur, Kerbela olayını gayet objektif ve ümmet ruhuna uygun biryansızlıkla anlatmıştır . Peygamberimizin yakın çevresinin romanın ana çatısını oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Katil Yezid’le başlayan kişiler serisi:Hz.Hasan,Hz.Fatıma,Muaviye,Hz.Resül,Hz.Ali,Hürr,Kasım vb. şeklinde devam eder. Romanda Muaviye , hatayı ; Yezid yanlışı temsil eder. Tarihsel gerçeklere de yakındır. Hz.Peygamber (sav) ,Hz.Hüseyin , Hz.Hasan , Hürr ve Hz. Fatıma , Ali Ekber ve Kasım da doğruların tarafıdır. Romanın kişi kadrosu da , nerdeyse doğal tarihi sürece denk düşen isimlerdir . Bu , Kerbela olayını bilen okur için, ayrı bir kolayıktır . Metni anlamamızı ve okumalarımızı kolaylaştırmıştır . Roman akışı , iyilerin ve kötülerin mücadelesi şeklinde devam eder.
Asıl ele almak istediğim konuysa , romandan hareketle ortaya çıkan gerçeklerdir. Hala politik etkileri olan bu politik gerçeklik için , şunu da ilke edinmemiz gerekir. Ehl-i beytten bazılarının başına gelen bu üzücü olaylardan ders çıkararak , bizim aynı politik yanlışlara düşmememiz gerektiğidir ! Artık kimse Emevi ya da Yezit Değildir . Alevisiyle , Sunnisiyle , Malikisiyle birbirimizi sevip saymamız gerekir. Ehl-i sünnet ve Ehl-i beyt bir ırmağın değişik akarları gibidir. Birleşik kabımızsa , İslam’dır. Bu tarihsel gerçekleri ters çeviremeyeceğimize göre , birbirimizi sevelim sevilelim diyorum.
Romanda Hz.Hüseyin , mertliğin ve dürüstlüğün sembol kişisi olduğu gibi , bizim de yaşamda Hüseynî olmamız gerekir. Hz. Hasan’ın yaşamını kendimize örnek almalıyız. Hiçbirimizin Yezid olma lüksü yoktur. Hatta, Muaviye’nin gösterdiği ihmali de göstermememiz gerekir. Yazar romanda onu ihmali olan bir Müslüman olarak kurgulamıştır. Tüm ehl-i beyti ve çahar yar-i güzini sevmeliyiz. Eserde de belirtildiği gibi , Müslümanların fitneden sakınması lazım. Fitne , mezhepçiliğin yeniden inşasıdır.
Romanı daha iyi anlamak için salık veriyorum.”Sinan Yağmur, Kerbela Aşka Bela , Profil Yayınları”. Kitapçılardan alıyoruz ve vicdanımızı tazelemek için okuyoruz. Hakikaten bu ara vicdanımızın sesini biraz daha da fazla dinlemeye ihtiyacımız var. İslam dünyasındaki bir çok olay , romandaki kurmacanın (hayal unsurunun) güncellemesi gibi . Bu hüzünlü olayı anlatan bir roman önerisinden sonra , bir Kerbela şiiri güzel olur . Pir Sultan Abdal ustadan : “Alemlerin serverisin / Ah Hüseyin, vah Hüseyin / Şehitlerin serdarısın / Ah Hüseyin , vah Hüseyin”
Dergi notu : Hece edebiyat dergisi.
İsa Çolaker