KİBRİN MODERNLİĞİ YOKTUR
Modern insanın kibirle imtihanı sürüyor. Kim makam sahibi olsa, koltuk onun altında yer değiştiriyor!Oysa koltuk nesne, insan öznedir. Makamını âli görmeyenler de mesele yok. Mesele, kibirden gözü kararan eziklerde. Kibrin nemenem bir şey olduğu şeytanda tezahür etmiştir.Habil Kabil olayında görülmüştür. İnsanoğlu kadim hadiselerden ders alsaydı, bugünkü kibir fetişleri olmazdı diye de düşünürüm. Adamın makama oturmasıyla, kibir abidesi olma süreci başlıyor. Oysa mütevazılık baki bir durumdur. Size zarar vermez, fazlası da yoktur.İnsan fıtraten sade yaratılmıştır.
Makam insanı anlamlı kılmaz. Siz makam olmadan da, siz kalmalısınız.Kim makamıyla övünürse, FİRAVUN’a baksın. Onun zalimliğinin de sonlu olduğunu bilsin.Makamdan indiğinde de sabit kadem olmak önemlidir. Dün var olan iyi vasıflarınız, makamla kaybolduysa, mesele başlamıştır.Astına zulmetme, üstüne yağ çekme, selam vermeme, ayrımcılık, yağcılık vb. ruh hastalıkları kibre işaret eder. “Âhir yine hâk olur bu ten, / Bilmem neye kibr eder edenler… ” diyen Abdullah Vassaf doğru söyler. Ölümlü dünyada kibre ne gerek var? İnsan öleceğini bile bile, niye Allaha kafa tutar ya da ölümlü insan, niye ölümlülere efelenir? Çünkü kibirli adam, ezik adamdır.Ruhu sağlam adam, kibir bilmeyen adamdır.
Kibrin ikinci ayağında da zenginlik hastalığı vardır. İnsan ekonomik bir varlıktır saikiyle hareket edenler, homoekonomikus olduğunu anlamayanlardır. Malî imkanların genişliğini anlarım da, malla kibirlenmek niye? Dünya hepimize yetmez mi?Dünya ürünlerle kaim değildir ki, dünya bize rağmen yaratılmış bir gerçekliktir.Kim malıyla övünürse, KARUN’a baksın! Evet, Karun da çok zengindi ama, dünyadan hiçbirşey götüremedi.