Kûn Senfonisi
/
ع
AYN
Yalnız bir ağaçtım, orman uzaklardaydı
Direndiğim kadar dileniyordum toprağa
Uzaklardaydı yağmur, sen uzaklardaydın
Baharın açmaya çiçek sunmadığıydım
Yaprakların yeşilden yüz bulmadığı
Allah’tan gayrı kimseler dokunmuyordu nüveme
Kuşların mâsivâ saydığıydım.
Sen susuyordun, rüzgâr susuyordu
Kime dokunsam göğsümden su yontmuyordu
Terli bir ağaç oluyordum arsızca koşuyordum
Rahmetinden hadîkalarımı aşan nehirlerden akıyordum
Savaşlar geçiriyordum sakat atlarla
Âmâ bir zindan zincirlerinden kurtuluyordu
Ellerinde çiğ bulutlar
Acı yemişli kırmızı sütunlar
Allah’ım! Lem Yelidsin Ve Lem Yûledsin
Kün! dersin bir sarılma koşup
Ruhumdaki kanayan kesiğe tampon koyar…
ش
ŞİN
Kalbi ağrıyan bir ağaçtım her mevsim geçişinde
Heyulamın kimyasında “ayn”ıma kelebekler doluşurdu
Benim kanatlarımda dörtnala bir orman
Zayıf kalbimde ağlayan âşık bir şadırvan
Çok sevgili Mikail elini sallasa ağrırdım
Kim kimin Hızırı olur bilinmez
Kim kimden Musa
Kim içün elleri olan şu asa
Al bu kalbim, al sevdiğim kır anılarınla
Kabuk tutmamış yaralarınla…
Ben yalnız bir ağaçtım, sen uzaklardaydın
Allah’tan başka kimse konuşmuyordu benimle
Fetih suresi geçiyordu aklımın tesellisinde
Aşk olmasa çok kuyulanırdım
Ağaçtım, onarırdım baltalarımı
Allah’ım basarsın, semisin, haysın, dirisin
Neyin metafiziği benim şu gövdemden akan ağrı
Kün! desen köklerimden bir merhamet doğar
Dirilirim, şehvimden bir toprak doyar…
ق
KAF
Sen ki daha seyr-u sülükte bir ağaçtın
Sen ki bir orman arsızlığında terbiye olmadın
Kadınlar geçip giderdi gölgenden
Ağlayan kadınlar, Meryem kadınlar, pişman kadınlar, aşk dolu kadınlar
Aldın onları, tek tek aldın kuyuladın gövdende
Neyin nidası bu sızan ter sende bildin mi?
Bildin mi neye gebesin kasıklarında
Yalnız bir ağaçtın, yapayalnızdın
Nemli bir yağmurda
Çürüyüp gidemeyecek kadardın…
Feyz Kariha