Dünya üzerine çok şey yazılıp söylendi .Dünyaya itibar edenler de , ona önem atfetmeyenler de , yüzlerce şiir ya da sözle dünyayla ilişkilerini anlattılar . Kimimiz dünyaya taptı , kimimiz dünyayı beğenmedi .Sonuçta dünya orada , insanlık burada duruyor . Dünyayı konuşmadan yaşamak ne kadara da zor . Onsuz olmuyor , onunla da böyle zor oluyor . Ah dünya sen nelere kadirmişsin böyle !Dünyayı ve dünyamızı yazmamak insana yük olurdu diye düşünenlerdenim .Terzi Baba adlı sufi , dünya için Allahı sevmedim diyerek , dünya karşısındaki pozisyonunu ne güzel anlatmış. Ben de dünyaya ilişkin tasavvurlarımı ve düşüncelerimi paylaşmak isterim .
“Dünyâyı anlayan, ondan sakınır. Ondan sakınan, nefsini tanır. Nefsini tanıyan, Rabbini bulur. Mevlâ’sına hizmet edene, dünyâ hizmetçi olur. Dünyâ insanın gölgesine benzer. Kovalarsan kaçar. Kaçarsan, seni kovalar. Dünyâ, âşıklarına mihnet yeridir. Lezzetlerine aldanmayanlara, nîmet yeridir. İbâdet edenlere kazanç yeridir. İbret alanlara hikmet yeridir. Onu tanıyanlara selâmet yeridir. Ana rahmine nisbetle, Cennet gibidir. Âhirete nisbetle çöplük gibidir.” diyen Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri , dünyayı ne güzel ve sufice betimler .Gerçekten dünya aşıklar için çile ve mihnet yeridir . Şairlerin tüm aşk tasavvurları bunu anlatmaya dönüktür .Dünyanın hikmetleri olduğunu söyleyen İbrahim Hakkı pek haklıdır . İnsan irfanı bunu anlarsa , dünya o kadar huzurlu bir yer olur .Dünyayı manevi derinliğiyle anlayanlar , yukarıdaki tespitleri tek tek yaşamışlardır .
Allaha iyi kul olan , dünya nimetlerinin gelip geçiciliğini iyi anlayan kişidir .Dünya lezzetlerine aşırı güvenenler , dünyanın , ahiretin yanında çöplük olduğu gerçeğini atlayanlardır .Bunu iyi gören Esrar Dede adlı sufi şair bakın ne diyor :” Hüsrev-i âleme yok minnetimiz / Öyle bir şâh-ı kerimin kuluyuz.” Biz öyle bir saygın ve cömert bir sultanın kuluyuz ki, bu dünyanın sultanına minnetimiz yoktur.Allaha kulluğu , kula kulluğa tercih eden bir dünya anlayışı .Abartılı bir dünya sevgisi , sonuçta insana tapmaya da dönüşmüyor değil hani! Dünya sevgisinin ölçüsüz bir ayağı da , güce tapma ve insana tapmadır .Modern zamanların insanı biraz da bunu yaşıyor .Şah-ı Kerime tapan kulların böyle bir ölçüsüz dünya metaı sevgisi olmamalıdır .Dünyanın sultanı (!) da mülkiyete tapan paraperestler olsa gerek ! Oysa dünya , sağlıklı bir kafa için , ibrethanedir .
Dünyayla ilişkimizi para pul ya da mefaatler üzerinden değil de , hikmet ve aşk üzerinden kurarsak daha iyi olur diye düşünüyorum . Paran kadar konuş otoriterliği aslında , bir isyan ve sapma belirtisidir . Dünyayı ahirete ve cennete tercih edenlerin kibirli ve üstenci cümlelerinden bıktım !Evin , araban , çocuğun ,paran , varlığın , kadının varsa ; dünyan var mıdır ?Bunlar neyin sorusudur ?Bunların karşıtı nedir ? Amasyalı hemşerimiz Mihri Hatun ne güzel söylemiş :” Bu cihânda kimse bâkî kalmadı /Ol gidenler sonra bunda gelmedi .” Bu dünyaya kimse gelip de baki kalmadı. O gidenler sonra buraya tekrar geri gelmedi.Dönüşü olmayan bir yürüyüşün adı , dünyalı olmak mıdır ?Oysa ahiret yurduna gidip de gelen yok ! Belki de Yahya Kemal haklıdır :” Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;/ Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler./ Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,/ Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.”
Dünyayı kültürel kotlarıyla değil de , manevi derinliğimizle kavramaya başladığımızda yukarıdaki şair ve yazar tespitlerine ulaşmamak mümkün değil .Platon , Aristo , İmam Gazali , Şeyh Galip , Halil Cibran ve niceleri aynı yolda yüzlerce görüş belirmişlerdir .Dünya tekin bir yer değil ama , yerküre üzerinde yaşıyoruz nihayetinde .Dünya ve nimetleri karşısındaki duruşumuzu ne kadar iyi belirlersek , o kadar manevi huzur bulur ve dingin yaşarız diye düşünüyorum . Dünyayla meselelerini çözememiş insan , en azından ukbaya karşı yöneleşine başlamamış olur . Ruhi , bir şiirinde ne güzel anlatır , dünya ve ukba çelişkisini :” Dünyâya gelen durmaz dünyâ ne aceb yerdir / Ukbâya giden gelmez ukbâ ne aceb yerdir .” Yahya Kemal Beyatlı ustanın Sessiz Gemi ‘deki sorusunu , ukba ve dünya karşıtlığıyla yineleyen ölmez dizeler . Gerçekten ukbaya giden niye dönsün ki , Mevlasına kavuşan gelmek ister mi ?Ukba ; terki dünyadır, ahirettir , ölümsüzlüktür , en azından dünyanın karşı kıyısıdır .Niye giden gelsin ki , dünya zaten çileli bir yer değil mi ? Ruhi de , Yahya Kemal de haklıdır .
Dünya ve ukba ilişkisini iyi sorgulayan Şeyh Galip dizeleriyle sonlandıralım .: ” Ey şâh-ı cihân bu çarh u eyvân kimin / Îcâd kimin bu lutf u ihsân kimin / Adl eyler isen dahi ben olmam me’yûs / İsyân benimse afv u gufrân kimin “( Ey dünya sultanı bu felek , bu kubbe kimin? Yaratma işi kimin? Bu lütuf ve ihsan kimin? Adaletli davransan da ,ben umutsuzluğa kapılmam. Zira isyan benden kaynaklanıyorsa da affetme, mağfiret etme kimin şanına yakışır ?)Kulunu affetmek Allaha yakışır demeye getiriyor şair gönlü .Mülkün sahibinden dileğimiz budur . Bizi lütfunla koru . Amin .Dünya karşısındaki duruşum yukarıdaki gibidir .Size de tezekkür ve tefekkürle dolu , dünya ve ukba saadeti dilerim ey okur .Benden bu kadar .
İsa Çolaker