Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / MERHAMET SABRIN ÇOCUĞUDUR

MERHAMET SABRIN ÇOCUĞUDUR

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

            Merhamet, çağdaş insanın en çok ihtiyaç duyduğu kavramlardan biridir.Merhamet sözcüğünün anlamı:Bir kimsenin veya bir canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü ve acımadır.İnsanın kendine ve başka canlılara karşı hissettiği diğerkamlığın adıdır.Kendini sıkıntılı bir durumda bulanların en çok beklediği şey merhamettir.Yani acıma fiilinin harekete geçmiş halidir merhamet.İnsanî ve fıtrî bir duygu olan merhamet , yaşamın esas unsurlarından biridir.Başkasına merhameti olmayanın , kendine de acıması mümkün değildir.

Modern zamanların en ihtiyaç duyduğu şeylerden biri de merhamet duygusudur.Değerler eğitiminde ilk sırayı merhamet duygusunu harekete geçirme yer alır.Merhamet ilk önce bireysel anlamda gerçekleşmelidir.Kendini ve Rabbini seven biri, emanet olan canı korumak için, acıma duygusunu iyi işletmelidir.Ailesine merhamet etmeyen, topluma ve millete merhamet edemez.Onun için ilk merhamet durağımız ailedir.Aile bireylerini severek merhamet edelim.Peygamberimizin de merhamet peygamberi olduğunu unutmadan.Kardeşlerini ve akrabalarını merhamette ilk sıraya koymayanlar doğayı ve insanı anlamayanlardır.Merhamete dayalı zekat bile önce akrabadan başlar.

Diğer bir merhamet durağımız okuldur.Eğitimin merhamet ayağı olan okul, modern toplumun en iyi merhamet ve dayanışma durağıdır.Arkadaşlarıyla uyumlu ve onlara merhamet ve dayanışma yoluyla bağlı bir öğrenci, devletiyle merhamet ilişkisi kuran bireydir.Merhametin bir ucu da devlete dayanır.Merhametli, bir öğrenci bencil de olmaz.Üniversitelerdeki topluma hizmet dersleri, merhamet dersleridir aynı zamanda.Okullarımızdaki kermesler ve dayanışma bağışları merhametin pratik araçlarıdır.Öğrenci merhameti sorgulamayı da kaldırmaz.Aile, çocuklarının merhametli davranışlarına ve paylaşmalı eylemlerine izin vermeli.Harçlıklarını hayır kurumlarına veren öğrenci, merhamet duygusunu harekete geçirmiştir.

Toplumsal merhamet de bir başka kolektif merhamet biçimidir.Genel de dayanışma günlerinde ve zor zamanlarda ortaya çıkan toplumsal merhamet, en iyi merhamet akımıdır.Ana merhamet akımı budur.Depremde,savaşta,çatışmada,aile dayanışmasında ortaya çıkabilen bu merhamet biçimi, iyi gerçekleştiği zaman yurttaşlık bilincini ve ortak yaşama iradesinin gerçekleşmesine yardımcı olur.Buradaki merhamet duygusunu çok sorgulamaya da gerek yok.Yapılan şey insanlık ve toplum adına, Allah için yapılmalı.Merhametin inanç ayağı, en iyi toplum bilincinde görülür.Kültür milliyetçiliği biraz da, insanımıza yapacağımız merhamet yardımına dayanır.Kültürel yardımla gerçekleşen toplumsal merhamet, çok da barışçıldır.Öfkenin karşıtı olan merhamet en iyi şekilde toplumda gerçekleşir.

Merhametin ideoloji olduğunu söyleyemeyiz.Kitle psikolojisi açısından istismara açık bir yapısı da olsa, merhamet ve acıma çok insani bir duygudur.Merhametin politik ayağı da vardır. Maverdî’nin devlet olma koşulları arasında; “hasbun darrun “ vardır. Anlamı:Tabana yayılmış vefa ve acıma duygusu olan bu kavram ; gönüllü yardımlaşmanın devlet katındaki mülki adıdır.Yani insanların bir birine acıması ve vefa göstermesi kadim devlet felsefesi arasında sayılmaktadır.Bu kadar iç savaşa ve ekonomik sıkıntılara rağmen, Türk insanı bir arada yaşam iradesi gösteriyorsa, bu genlerinde olan  merhamet ve acıma duygusundandır.Öfkesini bastırma konusunda milletimizin acıma ve merhamet hissi bir numaralı faktördür.

Merhametin modern yaşamadaki diğer bir örgütlü ayağı da, sivil toplum kuruluşları olan yardım örgütleridir. Dünya savaşları koşullarında gelişen bu sivil yapı artık devlet merhametinin de ana ayağı olmuştur.Unesco benzeri yerli yardım kuruluşları merhametimizin ortağı oldular.Osmanlıda Daruşşafaka’yla başlayan ve Cumhuriyet’te Mustafa Kemal’in himayesinde Hilal-i Ahmer’le ( Kızılay )devam eden bu yapı ;hızla toplumsal merhameti örgütlemeye devam etmektedir. Kızlay, Lösev, Kimse Yok Mu, Yeryüzü Doktorları vb. kuruluşlar artık merhametin ulusal boyutunu da aşmışlar, uluslar arası hale gelmişlerdir. Bu merhamet kurumlarını desteklemek basitleşmiştir. Mesaj, eposta yoluyla yardım yapılır hale gelmiştir.

Şefkat ve merhametle yapacağımız her yardımın yerine mutlaka ulaşacağı bilinciyle hareket ederek, bir merhamet uygarlığı oluşturabiliriz. Vicdanları da merhametle ilişkilendirmeliyiz. Öfke, sabırla merhamete dönüşür. Bu dileklerle yazımı bitirirken; sözü, merhamet şairi Akif’in “Bayram “ şiirindeki merhamet dizelerine bırakalım:

“ _ Salıncakçı!

Kuzum biraz bu da binsin… Ne var sevabına say…

Yetim sevindirenin ömrü çok olur…

_Hay hay!

Hemen o kız da salıncakçının mürüvvetine,

Katıldı ağlamayan kızların şetaretine( sevinç).”

Kitap notu: Ayfer Kafkas , Esrarname , Roman , Timaş Yay.

İsa Çolaker

 

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*