Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / NASIL BİR GENÇLİK?

NASIL BİR GENÇLİK?

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

               Gençlik, toplumun yükünü çekendir. Toplumu inşa eden olmasalar da durum böyledir. Bizim kuşakların da gençlikten beklentileri vardır. Bizim gençliğimiz beklentilere cevap veremedi. 78’liler böyledir. Bugünün gençleri, şanslı ve bir o kadar da hususidir. Beklentilerimize cevap verecek genç kuşakların belirli özelliklere haiz olması gerekmektedir. Bu gençliğin tabiatında mevcuttur. Biz sadece ortaya çıkartmakla yükümlüyüz. Bu vasıflara göz atmadan, bizim gençlere güvenmemiz gerektiğini anlamalıyız. Her şeyin gençlik dönemi olduğu kadar, bir de bitiş dönemi vardır. Gençliğin de bir evre olduğunu kabul ederek, gençlikten beklentilerimize bakabiliriz.

Gençlikle ilgili birinci mottom, hakikati arayan bir gençliktir. Yani genç adam, arayış halinde olandır. Arayanlar bulanlardır gerçeğinden hareketle, hakikati arayan bir gençlik talep ediyoruz. Okumak, yazmak, çalışmak, inanmak, güvenmek bir arayıştır. Arayışın sürmesi hakikati inşaya yardımcı olur. Aramayan birisi neyi bulur? Boş boş oturan neyi bulur? Hiçbir şey aramadan bulunmaz. Siz gençler arayışın adamı olmalısınız. Önder kişilikler, sizin arayışınıza yardım edecektir. Şahsiyet inşasında arayan bir nesil gereklidir. Dinleyen, anlayan, bilen bir neslin peşindeyiz. Adem Dede ne güzel söylemiş:” Âdem odur ki koya dünyâda bir eser/Eseri olmayanın yerinde yeller eser.” Gençliğin yapıcı bir formda inşası gerekmektedir. Üreten bir gençlik, çalışan ve araştıran bir yapıdadır. Sadece adlandırmakla gençlik yapılandıramayız.

Ahlak ve maneviyata önem veren bir gençlik istiyoruz. Toplumun bu gençliğe çok ihtiyacı vardır. Ahlaka mugayir bir gençlik; suç üreten, kaba, acımasız bir gençliktir. Bugün bir mesele de budur. Arızalı, suça yatkın bir gençliğe doğru gidiyoruz. Akran zorbalığı ekran zorbalığıyla birleşince, ortaya arızalı bir nesil çıkıyor. Ahlak, talim ve terbiyenin esasıdır. Aile, ahlak ve maneviyatla kurulur. Bunların olmadığı bir aile yapısı, ancak eşkıya inşa eder. “Ko dünyâ fikrini tûl-i emeldir/Seninle gidecek hüsn-i ameldir” diyen Azîz Mahmûd Hüdâyî, güzel iş yapmanın önemine gönderme yapar. Yanlış değildir. Güzel işler yapanlar, ahlaklı adamlardır. İyi bir bilim insanı ancak iyilikle açıklanabilir. İnsana hizmet Hakka hizmet şuuruyla yapılır. Dünyada iyi iş yapmak, insanın elinde olan bir erdemle mümkündür. Bunun tersi görülmemiştir. Ahlakın insanı ihya etmesi böyle bir şeydir.

Gençlik, tarih ve geçmişini de bilmelidir. Geleceği ya da atiyi inşa edecek bir gençlik ancak, gelecek tasavvuruyla mümkündür. Bana neci bir gençlik istemiyoruz. Atasını, büyüklerini, anasını, yurdunu, yârini seven bir gençliğe talibiz. Herşey para değildir. Geçmişten ders çıkaran bir gençlik, geleceği güzel kuracaktır. Nuri Demirağ, Aziz Sancar, Nuri Kıllıgil, Şakir Zümre, Selçuk Bayraktar vb. gençlik için başarı misalleridir. Rol modelleri yerli ve başarılı olan bir gençlik, rekabet ve yarış halinde olacaktır. Tarih, başarılı adamlar için tekerrür etmez. Başarısız adamların çöplüğü tarih olamaz. Tarihe kalanlar, başarılı ve iz bırakmış adamlardır. Fatih, Kanuni, Atatürk böyledir. İyi ve başarılı adamlar tarih yapar.

İnsan inşa etmenin bir aracı da merhamet ve vicdandır. Acımasız, sert ve bir o kadar da saldırgan bir kuşakla karşı karşıyayız. Bunda; diziler, toplum, sokak, ebeveynlerin de kabahati vardır. Oğlum ya da kızım mühendis olsun diyenler, ahlaklı bir birey istemedikçe işler düzelmeyecek. Kimse ıslahı nefs istemiyor. Tövbe, eleştiri, çözüm yolları açık tutulmalıdır. En iyi mahkeme, vicdan ve nefs muhasebesidir. Evladına dur demeyen, yeni suçlara hazır olmalıdır. Nefs eğitimi, vicdan ve merhamet dersleri yapmalıyız. Değerler eğitimi çok Amerikan kalmıştır. Pratiği olamayan bir değerler eğitimi, boş ademler yetiştiriyor. Uygulamalı insan bilimleri veya insan ilişkileri dersleri yapmalıyız. Oturmayı kalkmayı, selam vermeyi, alacak vereceği, bağışlamayı, acımayı, sevmeyi, aşkı anlatacak hocalara ve taliplere ihtiyacımız var. Ne diyor Fenni:” Doğruluktan inhirâf etmem yalan dünyâ için/Eylemem terk-i hakîkat sâye vü hülyâ için” Doğruluktan şaşmam, gerçekten vazgeçmem, bunu dünya için hiç yapmam. Dünya için öteden vazgeçmeyen bir hakikat adamına ihtiyacımız var. Gençlik idealisttir, onları da bozmayalım.

Son olarak, irfanı ve ümranı kovalayan bir gençlik diyorum. Belki bu kavramlar eskidi diyebilirsiniz. Ama eskimeyen yeninin peşinde bir gençlik istiyorum. Bilimle hakikati mezcetmiş bir gençlik, daima ileri ve hakikate koşacaktır. Teknofest ya da z kuşağı deyiniz fark etmez, aradığımız gençliğin nitelikleri bunlardır. Bunları içselleştirmiş bir gençlik, geleceği kuracak bir kuşak olacaktır. Ben bunu görüyorum. Gençlerimiz istekli, kızlarımız veya oğullarımız yürüyüş halindeler. Yeterki biz onlara yol gösterici olalım. Ellerinden değil, gönüllerinden tutalım. Halil Soyuer, şiirinde:” Dönme adımını attığın yerden /Besmeleyle doğrul yattığın yerden /Nice umutlarla gittiğin yerden /Yine ümitlerle gelmeye çalış.” Derken. Ümitvar olmamız ve gençliği sevmemiz için birçok nedenimiz var. Onlar bizim beka unsurumuzdur. Onları anlayalım, sevelim. Onlar bizim yarınlarımız ve geleceğimizin teminatıdır. İyi ki varsınız gençler, biz de bir zamanlar geçtik. Genç kalanlara, fikri gençlere selam olsun.

isa çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*