Bizler birbirimizi sevmeyi, paylaşmayı, yardımlaşmayı, dürüstlüğü, doğruluğu, hoşgörüyü, şefkati, merhameti, adaleti kısacası ahlakın güzelliklerini yeryüzünde en çok anılan, sevilen, muhabbet beslenen, özlenen değer verilen Hz. Peygamberimizden öğrendik. O rahmetin adıdır, o merhametin örneğidir, o kardeşliğin mümessilidir. O dünyayı iman ve Kur’ân nuruyla aydınlatmış, bütün insanlığı adalete, eşitliğe, huzur ve saadete ulaştırmak için ömrü boyunca mücadele vermiş, kendisinden sonra da bunun daim olmasını sağlayacak temel esasları belirlemiş ve uygulamıştır. Onun öğretileriyle, “Cahiliyye Asrı” “Saadet Asrı”na dönüşmüştür. Hayatın gayesinin ve yaratılışın manasının silindiği, insanlığın ve insani değerlerin altüst edildiği, 21. Yüzyılda onu, daha fazla anlamaya ihtiyacımız var. Bu yüzyılda fen ve teknoloji ile insanın maddi tüm ihtiyaçları karşılanırken onun en önemli yönü olan ruhî ciheti ihmal edilmiş, insan aradığı huzura maddi olanaklarla ulaşamamış, her geçen gün bunalımın ve çaresizliğin girdabına sürüklenmiştir. Kısacası Hz. Peygamber tanındıkça ve örnek alındıkça insanlık arzu ettiği huzuru ve mutluluğu yakalayacaktır. Ancak onun ahlaki değerleriyle ve öğretileriyle insanlığın yeniden dirilmesi, sevginin, kardeşliğin tesis edilmesi mümkündür.
Bizler, kendi hayatımız ile onun hayatı arasında olması gereken bağı tam olarak gerçekleştiremedik. Bu bağın oluşması için onun örnek hayatını ve getirdiği evrensel ilkelerini tekrar tekrar okumalıyız. İnsanlığın huzuru ve mutluluğu için yaptığı çağrıyı güncelleştirerek hayatımıza aktarmalıyız. Aynı zamanda geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza ve gençlerimize onun bize bıraktığı değerleri en iyi şekilde anlatmalıyız. Hz. Peygamberimizin yaşantısını, edindiğimiz örnek ahlakımızla da onlara göstermeliyiz.
Bu anlamda onun hayatını anlamak onun hayatıyla aydınlanmak dünya ve ahiret mutluluğumuzun vazgeçilmez anahtarıdır. Hz. Peygamberi örnek almak; onu aynen taklid etmek değildir. Kısacası onun davranışları üzerinde düşünmek, tefekkür etmek, ondaki hikmeti iyi yorumlamak, onun davranışlarını hayatımıza nakletmektir. Bu manada onu anmaya fakat daha da fazlası onu anlamaya ihtiyacımız var. Ne mutlu onu tanıyanlara ve onun gibi yaşamayı arzulayanlara….
Yrd.Doç.Dr Nuran ÇETİN
Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi