Amasya kültürel havzası dolu bir kent . Yüz yıllar boyu bir çok edip ya da yazara ev sahipliği yapan şehir , hala sanata kucak açmaya devam ediyor . Amasya-Suluovalı şair dostum Mustafa Ayvalı iki şiir kitabına imza atmış bir kişiliktir . Öyle İşte , sanatçı dostumun yeni yapıtının adıdır . Mustafa Ayvalı , Karlı Dağın Mor Menekşesi adlı şiir kitabından sonra , ikinci yayınına sahip olmuştur . Amasyalı yaşayan bir şairin şiirlerine kaynak olan kitap , Leges yayınlarınca piyasaya sürülmüştür .
Mihri Hatun , Zeynep Hatun , Hubbi Ayşe Kadın , Haşim Nezihi Okay gibi güçlü kalemlere yurt olan Amasya , her zaman şiire ve sanata dost bir kent olmuştur . Mustafa Ayvalı dostum , birinci şiir kitabında yakaladığı şiir dili kıvraklığını , Öyle İşte’de sürdürmekte zorlanmamıştır . Yaşayan bir şairin şiirini -hele de arkadaş bir şairin şiirini- tahlil ve tahkim etmek zordur . Bu yazıyı , Amasya şiirine ve şairine katkı olsun diye kaleme aldığımın bilinmesini isterim . Çünkü şiirimizin bu ilgi ve desteğe ihtiyacı var . Şiir bir el emeği ve göz nuru varlıktır . Marifet iltifata tabiidir gerçeğinden hareketle , şairlerimize ve şiirimize sahip çıkmalıyız . Biz yazar ve ilim erbabının yapmaya çalıştığı budur .
Mustafa Ayvalı arkadaşım vakur ve diğerkam bir şiir dostu . Nerde bir şiir sesi varsa , Mustafa Ayvalı ordadır . Yani şiirin sesini ve tınısını bilen biridir o .Şiirlerindeki ılık sesi ve şiir havasını daha ilk sayfalardan anladığımız bir eserle karşı karşıyayız . Öyle İşte , Mustafa Ayvalı ‘nın ustalık dizelerine sahiplik yapıyor desem yeridir . Meşk gecelerinde şiirlerini şevkle okuyan Mustafa Ayvalı , Öyle İşte adlı eserinde de yazdığını ve söylediklerini pekiştiren satırlara hız vermiş .Öyle İşte kitabının ilk sayfası bir poetik metinle başlamaktadır . Yani Mustafa Ayvalı’nın , şiirden ne anladığını ve ne anlamadığını anlattığı bir şiir manifestosuyla . Hani Orhan Veli , Necip Fazıl ve Haşim ‘in poetikaları gibi.
Öyle İşte’nin dibacesi de diyebileceğimiz metin ; Şiir ve Aşk adını taşımaktadır:” Kelime oyunu olan şiiri , gönül imbiğinde süzülüp , akıl süzgecinden geçirilen düşünce ve duygunun izdivacı diye tarif ettiği şiiri ; aşkın da bizatihi kendisi şiirdir diye anlatır .” Şiirin ince bir dili olduğunu anlatan ozan devamında : ‘Edebiyat bir eğlence aracı değil , tarihe not düşme sanatıdır’ diyerek iddialı ve bir o kadar da politik bir tanım yapar .Kitabına böylesi iddialı bir şiir anaforuyla giren ozan , şiir kitabının sayfalarını kendi şiirinin özne olduğu metinlerle sürdürür .Önsöz yerine yazılan şiir ve aşk metninden sonra başlayan şiirlerinin adlarından bazıları şöyledir : Bitimsiz , Sır , İz , Suluova , Garda , Ukba , Tut Ki vs .dir .
Şairimizin On İki Haziran Festivali -Suluova gecelerinde de okuduğu Suluova şiiri , onun yerele verdiği değer olarak algılanabilir . Ozan gönlü memleketinin şiirinin yazmış desek de doğrudur.”Emzirir Tersakan kırda ovayı / Som altından kemer takmış beline” derken , Suluova’nın mümbitliğine vurgu yapmıştır . Yeşilırmak’a dökülen Tersakan’ın Suluova için hayati önemine ve tabiata yaptığı katkıya atıf yapmıştır . Şampiyon bir sporcu gibi hayal edilen Tersakan , ovayı emziren bir anne edasıyla , Ayvalı şiirinde mecaz unsur olmuştur . Aslında şair , suyun aziz bir yapı olduğunu hatırlatmak için , bunu yapar . Sulu ve doğurgan bir ova olan Suluova , belki de yaşam desteğini yedikır ve tersakan’dan alır ? Şair , bu güzelliğe gönderme yapmaktadır .
Öyle İşte ‘de dikkatimi çeken diğer bir dize de, Mihmanım adlı şiirdedir :”Sen düşünce aklıma / Hışmı sevdadan bir deniz coşar / Sal olur , salıncak olur / Sabahlara vurur gemiler / Gün geceyle hem hal ,/ Bana bir hâl olur .” Şiirin mihman olması ayır bir tat. Yani şiirin başlığı bile, bir anlam yumağı ! Hışmı sevdadan bir deniz coşar dizesi ayrı bir mecaz dünyası adeta . Gerçekten hışım olan sevda , deniz coşturabilir mi ? Şair muhayyilesi ne diyelim ? Belki de yıkılır alem ? Aşk bu ya . Gün geceyle hemhal mısraları da ayrı bir metafor değil mi ? Gündüz ve geceyi ayrı biliriz ama , ozan gönlü onları cem etmiş ! Belki de sevenler için böyledir !Allah şairin muradına baksın . Seven gönüllere ilaç gibi dizeler .
Mustafa Ayvalı şiiri , tam bir romantik alem düzeneği gibi . Kitabını okuduğunuz zaman , ne dediğimi anlarsınız . Amasyalı yaşayan ozanımızın bir güzel şiiriyle nihayetlendirelim yazımızı . Afak-ı Sır adlı metinden bir dörtlük : Merdiven çıkarken dost ağır ağır / Gidenler ardına bakar mı sandın / Kaldığın alemde bir başınayken / Kaygısız gönle su akar mı sandın .” Evet , gidenlerin selam göndermediği bir aleme bu kadar güvenmek niye , ey okur ? Öyle İşte