“Hani erken inerdi karanlık, Hani yağmur yağardı inceden, Hani okuldan, işten dönerken, Işıklar yanardı evlerde, Eskidendi, çok eskiden. Hani ay herkese gülümserken, Mevsimler kimseyi dinlemezken… Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken, Eskidendi, çok eskiden. Hani hepimiz arkadaşken, Hani oyunlar tükenmemişken, Henüz kimse bize ihanet etmemiş, Biz kimseyi aldatmamışken, Eskidendi, çok eskiden. Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken, Hani körkütük sarhoşken ... Devamını Oku »
YAZMAKTIR YAŞAMAK
Ferid Edgü, yazmak ve yaşamayı içiçe görür. Ben de aynı düşüncedeyim. Yazmaktır yaşamak. Yaşadıkça yazıyor, yazdıkça yaşadığınızı anlıyorsunuz. Yani yazmadan yaşamak mümkün değil. İyi yaşayanların, iyi yazmak gibi bir sevdası da oluyor. ... Devamını Oku »
HEPİMİZ ÖLECEK YAŞTAYIZ
Bu iddialı başlık, merhum talebem Bülent Parlak’ın mottosu gibiydi. Ölüm bir vakıadır. Ona rahmet olsun. Yazımı sınav salonunda, ölüm haberi sonrası yazıyorum. Demek ki hepimiz ölecek yaştaymışız. Rahmetliyle farklı bir hukukumuz vardı. Hoca talebe ilişkisinin üstünde bir ilişkiydi. Okuyan, yazan, düşünen, fikreden bir ademdi. Çok öğrencim oldu. Bülent farklı bir kişilikti. Tek tabanca İzdiham Dergisi çıkarmak, ancak onun ... Devamını Oku »
UNUTULMAYAN ÖĞRETMEN KİMDİR?
Unutulmak ya da unutmak insani bir duygudur. Oysa bazı hocalar unutulmaz. Tıpkı Mahmut Hoca gibi. Onları unutulmaz kılan meziyetler de mevcuttur. Bunlar duygu, düşünce, davranış becerilerdir. Unutulmaz hocaların davranış kodlarına geçmeden, hocayı kalıcı yapan vasıflara bakmakta yarar var. Değerli ve mesleğini bilen hoca kalıcı oluyor. Burada değer de maddi değildir. Kıymetli ve özel birisi olmaktır. Ne yaparsa hoca ... Devamını Oku »
ÜSKÜP
ÜSKÜP Yavuz Bülent BAKİLER Üsküp’te muhteşem Fatih Köprüsü Geçtim karşısına durdum. Bir sigara yaktım efkârlanarak İnceden Rumeli Türküleri tutturdum. Arkamda bir büyük sanalı meydan Kulağını vermiş beni dinliyor – Meydanı dedim, nerde Burmalı Camiin? – Ne ben söyleyeyim, ne sen bir şey sorf Bir yanım istanbul, bir yanım Bursa… Çeşmeler, kubbeler, kervansaraylar… insan, bir de vatanın sevdalısı olursa Ağlar Üsküp’te ... Devamını Oku »
UNUTMAYACAĞIZ
Bizim gibi düşünmeyenlerin fikirlerine, kanaatlerine saygı gösteririz. Fakat samimî olmaları şartıyla… Büyük ülküleri, millî davaları gündelik ve aşağılık siyaset oyunlarına karıştıranların kanaati hürmete lâyık değildir. Çünkü bu kanaat esasen kanaat değildir. Duygunun, düşüncenin, vicdanın mahsulü değildir. Bu, menfaatin emrinde olanların emirle veya telkinle ortaya attığı bir iddiadır. Efendisinin buyruğu ile bugün bunu söyliyen adam, yarın onun tam zıddını söylemekten de ... Devamını Oku »
VATAN
Daha dün bizim olan yerleri yabancı bir seyyah gibi dolaşan Falih Rıfkı Atay’ın “Rumeli’yi Unutalım” diye yazdığı yazıyı niçin okuma kitaplarına geçirerek yıllarca ortaokul çocuklarına okuttuk? Kurtuluş Savaşını kaybedip İzmir ve Trakya’yı elden çıkarsaydık o zaman da İzmir’i unutalım mı diyecektik? Hakikatları olduğu gibi görelim; Millî ülküler taarruzidir!… Başka milletlerle dostluk yapacağız diye millet uyuşturulamaz. Dostluklar milletlerden ziyade dışişleri bakanları ... Devamını Oku »
DEĞERLİ ÖĞRENCİLERE TAVSİYE ETTİĞİM KİTAP LİSTESİ
A-ROMAN VE HİKÂYE Çalıkuşu ( Reşat Nuri Güntekin) Merhamet ( Reşat Nuri Güntekin) Sinekli Bakkal ( Halide Edip Adıvar) Devlet Ana ( Kemal Tahir) Huzur ( Ahmet Hamdi Tanpınar) Düzceli Mehmet (Halit Ertuğrul) Huzur Sokağı (Şule Yüksel Şenler) Nur (Mustafa Kutlu) Uzun Hikâye (Mustafa Kutlu) Gurbet Hikâyeleri (Refik Halit) Memleket Hikâyeleri (Refik Halit) Tarihimizden Yaşanmış Öyküler (Yavuz Bahadıroğlu) Fatih-Harbiye (Peyami ... Devamını Oku »
RESİMSİZLİK VE NESİRSİZLİK
Milliyetimizi kendime göre, idrak ettiğimden beri dilimden düşmeyen bir cümle budur: “Resimsizlik ve nesirsizlik” (Bu) iki fecî noksanımız olmasaydı bizim milliyetimiz bugün olduğundan yüz kat daha kuvvetli olurdu… Resimsizlik yüzünden cedlerimizin yüzlerini göremiyoruz. Ah bu ne fecî hicrandır! Eski şehirlerimizi göremiyoruz; yanmış yahut yıkılmış nice binalarımızı göremiyoruz; eski kıyafetlerimizi göremiyoruz; o kıyafetlerin asırlar arasında yavaş yavaş nasıl tekâmül ettiklerini anlayamıyoruz; ... Devamını Oku »
BİLMEM BU GURBETLİK NE KADAR UZAR
Bir şiirinde Orhan Veli böyle söyler. Böyle tanımlar gurbetin zor yanını. Gurbetin tanımına da uygun bir mısradır. Eskiler gurbete yad el demişler, yabancı yer demek istemişler. Doğrudur. Gurbetçilik diye bir kavramımız vardır. Gurbetçi yurt dışını (Almancı) anlatırken, gurbetçilik yurt içini anlatır olmuş. Yani biz gurbetçilik yapıyoruz. Amasya’da mukim olmak, gurbetçi olmamıza neden oluyor. Otuz yıla yakındır Amasya’dayız. Seksenli ... Devamını Oku »