Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / SANATÇI AHLAKI

SANATÇI AHLAKI

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Sezai Karakoç’un ‘şair ahlakı’ başlıklı bir denemesi vardır .Medeniyet temalı okumalarımdan anımsıyorum .Toplumun bir kesimi; sanatçıları serkeş , vefasız , bohem , ya da güvenilmez görmeye taliptir . Onlar sanatçı değil mi , laubaliliği buraya dayanır . Genelde sanatçı , özelde şair ahlaklı adamdır . Nereden anlıyoruz?Olaylar ve durumlar karşısındaki duruşlarından .Toplumun sustuğu ya da korktuğu her durumda , bir sanatçı ahlakı ya da Molla Kasımlar ortaya çıkmaz mı ? Evet , çıkar . Bunun yakın ve çarpıcı misali ; Başbakan Adnan Menderes’in dramındaki sanatçı duyarlılığı ve selefi Demirel’e getirilen eleştirilerdir !Politik olanla , sanatçı insafı ve izanının buluştuğu yakın dönem olaylarına bir de buradan bakmakta yarar var .

Fuzuli’nin Şikayetnamesinden başlayarak , eleştirel görülen bir politik metin duyarlılığı vardır . Büyük ve önder sanatçıların  mağdurun yanında ve zalimin karşısında bir duruşları her zaman olmuştur .Fuzuli usta , eserinde kişisel mağduriyetinden yola çıkarak , toplusal bozulmaya itiraz etmiştir .Ülkücü şair Arif Nihat Asya’ da ‘Tanımadı’ adlı şiirinde , ağıt mantığıyla Menders’e yapılan devlet zulmüne ve darbeci anlayışa sert eleştiri getirir : “Yine sizinleyim dedim / Nasılsam öyleyim dedim / Çıkıp ta söyleyim dedim / Karım beni tanımadı / Hırpalanmak ne kelime / Didik didik lime lime / Götürülürken ölüme / Ölüm beni tanımadı(nakarat) Yine sizinleyim dedim / Nasılsam öyleyim dedim / Çıkıp ta söyleyim dedim / Karım beni tanımadı(nakarat)Darbenin düzeni ancak böyle güzel dile getirilir . Lime lime ölüme giden toplum ve parçalanan toplum vicdanı!

Sanatçının ahlakına dair yakın örneklerle başladığımız yazımızı , yine bir Adnan Menderes konulu metinle sürdürelim .Şairlerimizin politik duyarlılığı bazen destek , bazen de eleştiri şeklinde görülmektedir . Bu da tabiidir . Necip Fazıl ustanın şiiri de , destek mahiyetindedir . Necip Fazıl’daki Menderes sevgisi tamamen içtendir .Hiçbir pazarlığa dayanmayan , hasbi bir sevgidir , bu .Onun için önemsiyorum .Adnan Menderes’e ilgisi , tamamen manevi değerlere bağlı olan üstat .Hiçbir zaman , eleştiriden de geri durmamıştır .Vatan Caddesindeki cami yıkımları örneğinde olduğu gibi !Üstat , Zeybeğin Ölümü adlı şiirinde tam bir ağıt içeriği kurar : “Kızanlar,dört yandan hep abandınız! / Zeybeğin kanına ekmek bandınız! / Zeybeğim; dünyayı aldın götürdün / Bir öldün beni de binbir öldürdün! / Beyni tırmık tırmık pençelere sor! / Mevsim niçin ölgün bahçelere sor! /Sor; çukuru nerde,serçelere sor! “Kanına ekmek banmak , bir haçlı geleneğidir .Necip Fazıl ,bu cümleden hareketle darbenin kotlarına da vurgu yapar .Mezarını bahtsız bir çukura atan darbeci vesayet de çok güzel eleştirilir .Binbir kere ölmek , acıyı iyi anlatan bir bağlam .

Sevgili Adnan Menderes’in katline böyle bakan metinlerden , bir de onun politik yaşamına eleştirel bakan bir şaire ve şiirine geçelim .Yukarıdaki Arif Nihat ve Necip Fazıl Şiirleri , rahmetli Menderes’in katlini anlatır ve eleştirirken , Nazım Hikmet şiiri ; onun Kore Savaşındaki tavrını eleştirecektir .Görülecektir ki , ayrı olaylarda , farklı sanatçı ahlakı devreye girmiştir . Bu da tabiidir . Özne aynı olsa da , ayrı olaylar ve durumlarla karşı karşıyayız .Demek ki , sanatçının tavrında , özne olan şahsiyet ve durumlar kadar , olayların seyri de , muhtevayı ve şiirsel bağlamı belirliyor :” Benim gözlerimin ikisi de yok. / Benim ellerimin ikisi de yok./ Benim bacaklarımın ikisi de yok. /Ben yokum. / Beni, üniversiteli yedek subayı, / Kore’de harcadınız, Adnan Bey.”Menderes iktidarının Nato üyeliği vesilesiyle Kore’ye asker göndermesini böyle eleştiren Nazım, İnönü’nün kendisinin hapsine çanak tutmasına niye laf etmez ? Bu da ayır bir mevzu  .Menderes’e böyle bakan bir şiir gözü de var .

Konu Menderes ve politik figürlerin eleştirisinden açılmışken , Rahmetli Menderes’e sert eleştiri getiren şair dizelerinden , bir başka sert politik metne ve sahibine gidelim .Rahmetli Menderes’in katlinden sonra ,farklı  anlayışla Kır Ata sahip çıktığını belirten Süleyman Demirel , bu tarz sert eleştirilerin hedefi olmuştur .Adnan Menderes’e düzülen methiyelerin hiçbiri , ona yapılmamış , bilakis ağır hicivlere konu olmuştur . Demek ki şair vicdanı , ayır şahıslara ayrı türlerden eleştiri getirebiliyor .Menderes’e ağıt yazan Necip Fazıl , aynı misyonu sürdüren Demirel’e , nerdeyse sövgü  yazmıştır : Sen gül diyarının yapma gülüsün! /Aynı yapmacıkla Çoban Sülü’sün! / Yoktur izlediğin bir dava yolu;  / Bir bu yan, bir şu yan, büküntülüsün! / Türk’e zıt sermaye merkezlerinden,/ Bir zikzaklı yolda hep, güdülüsün” Süleyman Demirel’i yıllar içinde , böyle güzel resmeden metin yoktur .Davasız , Türk’e zıt ,sermayedar merkezli eleştirileri ne kadar tabii eleştirilerdir .Demirel’e , ne kadar da uygundur !Sanatçının ahlakı olmaz diyenlerin gözlerine şiş olacak metinler , bunlar .Aynı şairden , iki ayrı politik figüre eleştiri . Biri olumlu , diğeri oldukça sert ve haklı .Necip Fazıl , tam da bu yüzden sultanu’ş şuara’dır .

Sanatçı, şair duyarlılığı ya da ahlakını anlattığımız yazımızın , politik figürlere getirdiği eleştirilere bugün de ihtiyacımız var . Allahtan ve milletten korkan sanatçılarımız , eleştirilerini arsıza ve soysuza yöneltmekten çekinmemelidir .Sanat Allaha hizmet edecekse , hayrı söyleyip , şerden alıkoymalıdır .

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*