“Çün İstiklal buldun saltanatta/Adalet eyle daim memlekette” Devlet büyüklerimizden açtığımız şiir incilerimizi Orhan Gazi’nin sosyal muhtevalı dizeleriyle sürdürelim. Saltanata hakim olduğunda, bir başka anlatımla, yönetici olduğun zaman adaletten ayrılma diyor şairimiz. Devlet adaletle kaimdir demeye getiriyor. Öyle değil mi? Adaletin hakim olmadığı yerde istiklal ve istikbal kaygısı vardır. Yani sultanın hükmü de, adaletle oluşur. Yönetimin esası adalettir diyen ve yüzlerce yıl süren adalet düzenini ecdat böyle tesis etmiştir. Anlayışın dizelere yansıması böyle olur.
***************************
“Çalındı kûslar tabl u nekkâre saldı âvâze/Düğün bayram idi gûyâ guzâta ceng meydanı” Üstat Bakinin mısraları beş yüz yıldır bir şey değişmediğini anlatıyor.”Kösler çaldı, davul ve nekkare sesleri her yeri kapladı; Savaş meydanı gaziler için sanki düğün bayram yeriydi.” Milletimiz bugün de, savaşa düğün gibi gidiyor. Mehmetçiğe nereye diye soruyorlar, kızılelmaya diyor. Bir diğerine soruyorlar, o da, düğüne gidiyoruz diyor. Gerçekten de şehitlik böyledir. Yavuz Sultan Seli Han boşuna söylememiş: Ölürsek cennet bizim, kalırsak devlet. Eğlenceye gider gibi cihada giden bir millet, ümmetin vefalı Türküdür.
***************************
“Hayâlinden gelir gam hâtıra cânâneden gelmez/Sitem hep âşinâlardan gelir bîgâneden gelmez” İnsana zulüm, eziyet daima dostlarından gelir gerçeğinin mısraya dökülmüş haliyle karşı karşıyayız. Bizi üzen sevgilinin kendi değil, hayalidir diyen şair, aslında samimi bir platonik aşık oluğuna da vurgu yapar. Yenilerin dost kazığı dediği bu olsa gerek. Niye dost kazığı demişler, şimdi daha iyi anlıyoruz. Gerçekten de yabancıdan değil, yakınından gelen zulüm ve işkenceden kork derim. Bizi yoran biraz da akraba ilişkilerimiz değil mi? Neyi paylaşamıyoruz, anlamadım? Sitem üreten dostlulardan kaçınmakta fayda vardır diye düşünüyorum.
***************************
“Muhabbet yağmuru düşmeyen yerde, /Ne bir ceylan meler, ne bir kuş uçar.” Modern insan, sohbete muhtaç bir hale geldi. Üstat Bahaettin Karakoç, tabiatın bile sohbetle yürüdüğüne işaret ediyor, Öten kuş, konuşan insan, ıslık çalan köylü, yaran sohbeti bizi varedecektir. Ne zaman telefon çıktı, mertlik bozuldu. Sohbet öldü. Sosyal yalnız olduk. Yakındır telefon terapisi başlar! Yolların telefona uyarlandığı günlerdeyiz. Az konuşan, çok telefon açan çağın adamlarıyız. Yalnızlığımzı sohbet değil, alet alır oldu. Gönül çay istemez, o muhabbet ister. Hadi çay içip, sohbet etmeye. Var mısınız? Çay bahane, sohbet şahane.
**************************
“Edeb ehl-i keremden hâlî olmaz/Edebsiz okusa da âlim olmaz” Diplomalı cehalet günlerindeyiz. İyilik ehlinden edep eksik olmaz.Doğrudur. İyilerin tabiatında edep vardır. İnsan doğarken kötü doğmaz, sonradan iyilikten uzaklaşır.Kötülüğe yönelen kişi, ilmi de olsa kötüdür. Çünkü ilim kötülüğü kaldrmaz; irfan ve ahlak, ruh terbiyesi kötülüğü kaldırır. Katillerin bile tahsilli olduğu evrende yaşıyoruz.Eline, diline, beline sahip olmayan adam, ilim sahibi olsa ne yazar!Edep, ilmin ve adam olmanın abcsidir. Vesselam. Alim ama diye başlayan cümleler sakattır. Alimse, ilmiyle amel edecektir. Hale yansımayan ilim, kof bir ateşe benzer.
***************************
“Aşkla yürüyen sırtında dünyayı taşır/ Aşksız yürüyen beden diye bir ceset taşır.” Tapduk Emre doğru söyler. Herşeyin başı aşktır. Allah sevenleri korur. Yüceltir, ayrı bir korumaya alır. Kendine bir adım yaklaşanı koruyan Allah, aşksızları niye korusun. Onlar dünyaya zarar. Sevmek ayrı bir erdemdir. Her gönüle giremezsin, herkesi de sevemezsin! Allahı ve kullarını sevemeyen, tabiatı ya da börtü böceği nasıl sevsin?Herşey insanı sevmekle başladı. Allah da seven kulunu sever.Derdi olmayanın, davası da olmayacağına göre, insanı sevmekle başlar herşey.Yarattığını sevmezsen, Sahibini nasıl seveceksin ya da yaratılanı sevmezsen, Yaradanı nasıl seveceksin? Deli sorular bunlar. Ceset olmamak için, aşkla yaşamakta yarar var.
*********************************
Şiirle temaşa eylediğimiz evreni, bir derviş şiiriyle bitirelim:” Evvela derdi kazan, sonra gel derman ara.”İnsan kaybettiğinin kıymetini bilir.Aramadan bulunmaz, arayanlar da bulanlardır.Salih Baba güzel söylemiş. Selam olsun erenlere.