Mili Eğitim Bakanlığının okullardaki kıyafet serbestisini geliştiren kararını yürekten kutluyorum. Önce siyah önlükler vardı. Sonra havai mavi önlüğe geçtik.Şimdi de rengarenk , serbest kıyafet uygulaması !Ne kadar özgürlükçü ve ne kadar doğru bir karar. Bu kararı alan iradeyi kutluyorum . Dilerim geri atılmaz ve toplum arkasında durur .
Karara sevinmemin nedeni , yaşamın tek tipleştirilmesine olan itirazımdır.Yaşam tarzı dayatmasını seven kafalar karara itiraz edebilir. Vay efendim , herkes eşit giyinsin(..)gibi bir komikliği savunabilirler. Kardeşim Mercedes arabayla çocuğunu okula bırakanlar,çocuğunun siyah ya da mavi önlüğüyle mi varoşlarla eşitleniyorlar.Yoksa imkan dahilinde tişörtle okula giden çocuk mu , kıyafet yönetmeliğine aykırı davranarak , sistemi bozup kötü çocuk oluyor ? Sistem çocuk elbisesiyle mi ayakta duruyor? Çocukça yasaklardan kurtulma zamanımız geldi de , geçiyor bile .
Öğrencilerin kıyafet özgürlüğü aslında , bir insan hakları sorunudur. Kimse çocuğunun ne giyeceğine sınıfsal nedenlerle karar vermiyor. Devlet de milletinin kılık kıyafetine , örfe ve çağa göre standartlar koyarsa daha iyi olur. ABD’de çocuklar renk renk kıyafetlerle okula gidiyor da , devletin düzeni mi bozuluyor? Halkından korkmayacaksın. Sn. Ömer Dinçer’in bu kararını çok demokratik ve özgürlükçü buluyorum. Rahat ve çağdaş giyinen her çocuk özgüven sahibi olur.
Amasya Milli Eğitim Müdürlüğümüz de , bir an önce kıyafet serbestisi uygulamasına geçmelidir.Yasanın amir hükümlerini ne kadar erken uygularsak , çocuklarımızın psikolojisi o kadar düzgün olur. Aslında yaşamın her alanında olduğu gibi,insanın yeniliklere karşı bir itirazı da olabilir. Sosyal medyada bazı gruplar,ayın on dördünde siyah giyelim diye topluluk oluşturmaya çalışıyorlardı.Yani arkadaşlar,siyah-mavi ya da standart önlüğü hayatın her alanında eşitlemeye çalışıyorlardı…Bu da bir görüştür.Saygı duyarım.Fakat tek tipte ısrar niye?Acaba renk körlüğü sorunumuz mu var?Hadi aynı renkleri giydiğimizde, daha eşit yurttaşlar mı olacağız? Yok . İnsanları giyim kuşamda eşitlemeye çalışmak , bu çağın anlayışına ters bir taleptir. Bırakınız insanlar kendine yakışanı giysinler.
Sendikamız Memursen’in Türkiye genelinde yaptığı sivil itaatsizlik de , bu tek tipçiliğe bir karşı koymadır. İşyerlerine bir gün serbest kıyafetle gitme eylemi , iyi bir itiraz ve yerinde bir karşı duruştur. Aslında memurlarında bir kılık kıyafet serbestisine ihtiyacı var. Kırıp dökmeden bu talepleri seslendirmeyi gayet demokratik bir hak buluyorum.Yeter ki devletten taleplerimizi insani ve vicdani isteyelim.Öğrencilerin kılık kıyafetini yoluna koyan devletin ,memurların bu taleplerini de dilerim dinler. Kılık kıyafet yönetmeliğinin ayıklanarak yenilenmesi ve baş örtüsü yasağının kalkması devrim gibi bir karardır .
Aslına bakarsanız giyinmek en doğal ihtiyaçlarımızdandır.Özellikle giyinirken , özenli ve dikkatli olan insanı da severim. Güzel , cici , renkli , asaletli bir giyim size her kapıyı açar. İnsanımızın giyim kuşamı da eskisine göre çok çeşitlenmiştir. Kolej tipi giyinen öğrencilerde kendini sevme ve öz benlik duygusu daha gelişecek ve çocuklarımız okullarına daha bir cici gideceklerdir. Çağdaşlığın gereği de budur . Renkli ve ışıl ışıl giysilerle okula gitmek ne güzel bir duygudur . Bunu kendi çocuğumda da görüyorum .
Karara karşı çıkanların bir itirazı da üniformanın gerekli olduğu tezidir ki ,bu artık soğuk savaş dönemi anlayışıdır.Yani mesleki olarak formal giyim gerektiren yerler tabiî ki vardır. Polis , asker vs .Bundan sonra da olacaktır. Yeterince formal bir alan zaten var. Bir de öğrencileri bu alana hapsetmek doğru değil. Çağdaş dünyada da bu yoktur. İnsanları her alanda tek tipleştirdiniz mi , artık düşünce de bile tek tipe inersiniz.
Yaşam bu kadar dar bir tek tipçiliği de kaldırmaz. Birbirine benzeyen insanlar kümesi , insanın özgürleşmesine aykırıdır.Günlük yaşam da bile , kimse kimsenin kıyafetine norm biçmemeli. İsteyen istediği yaşam biçimine göre giyinmeli. Orada toplumun örfü bile bir yere kadardır. Kaldı ki , devlet ve otorite bu alana hiç girmemelidir . İnsanların ne yiyip , ne içeceğine ya da ne giyineceğine devlet karar veremez . Eski düzenin alışkanlıklarından kurtulmanın zamanı , geldi geçiyor bile . Her yenilik biraz da gelişmedir . Yapanların eline koluna sağlık .
Not : Yazı yayınlandıktan bir süre sonra , halkımız tek tip giyim talebinde bulunmuştur . Ne diyelim ?
İsa Çolaker