İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
İsmet Özel ‘ in bir kitap serisi ve konferanslarının adı budur . İstiklal Marşı derneğinin sitesinde , şiiri bıraktım duyurusu yayınlanınca , aklıma bu başlık geldi . Bırakma usta diyerek , şiir seni bırakmaz diyorum . Bazılarını şiir bırakır ama , İsmet Özel ‘ i şiir bırakmaz . Çünkü o tam bir şiir adamı . Şiirleriyle büyüdüğüm birisinden , şiiri bırakmamasını istemek hakkım diye düşünüyorum . Onun şiiri bıraktım demesi bile yine bir şiirdir . Bıraktım demekle şiir , şairini bırakmaz . Her şiiri bir değer ve düşünce olan birisidir İsmet Özel . Onun farklı yapısı ve düşüncelerinden dolayı seveni ve kızanı çoktur. Bu onun ayrıcalıklı biri olduğunu anlamamıza yardım eder . Sadece şiiri adamı şair yapmaz ama , şair düşünceleriyle birlikte şair olur . Tıpkı Yahya Kemal ve Namık Kemal gibi . Düşüncelerini ayırdığınızda , iki şairden de ne çıkar ?
Altmışlı yıllarda Halkın Dostları dergisi çevresinde şiire başlayan İsmet Özel ; Ataol Behramoğlu , Cemal Süreya troykasıyla edebiyat ortamına ayak bastı . Sol gelenekle başlayan şiir yaşamını ; önce İslamcı sonra da biraz Türkçü (!) mecrada sürdürdü . Bu savrulmalar şiirine ve düşüncelerine epey yansıdı . Sevdiğim şairlerin şiir ve düşünce turlarına fazla takılmam ama , bu savrulmalar da onları biraz yoruyor diye düşünüyorum . Bunun tipik örneği İsmet Özel ‘ dir . Onun kitaplarından okumadığım ve incelemediğim yok gibidir . Üç Mesele benim favori kitabımdır . Mevdudi ‘ nin Kurana Göre Dört Terim gibi el kitabımdı . Düşünce yanı ağır basan Özel ‘in teorik denemeleri bir çok genci Müslümanlığa aşina hale getirmiştir . İrtica Elden Gidiyor , Taşları Yemek Yasak , Erbain , Şiir Okuma Kılavuzu , Celladıma Gülümserken vs .hala aşılamamış eserlerdir . Fikri takibi güçlü yazılarını ; Milli Gazete , Gerçek Hayat , Yeni Şafak vs. gazete ve dergilerde bol bol okuduk. Benim yazma ve okumalarımdaki ana hatlardan biri de sevgili Özel ‘ dir . Her sene bir kitabını öğrencilerle buluşturmaya özen gösteririm . İstiklal Marşı ve anlaşılması konusundaki çıkışlarını, İslamcıları yerli damara davet olarak algıladım ve hiç de gocunmadım ! Goethe ‘ yi okuyan bir Müslüman , niye İstiklal Marşı ve yazarına Fransız kalsın !
Yirminci yüz yılın ikinci çeyreğine İsmet Özel şiiri damgasını vurmuştur . Cemal Süreya , İsmet Özel için bir dost toplantısında şöyle demiştir : “ İsmet Özel ‘den solcular vazgeçemedi , sağcılarda bir türlü sahiplenemedi “ diyerek , onun anlaşılma sorununa atıf da bulunmuştur . Entelektüelin kendini anlatması kolay ama , eserlerini herkesin anlaması gerçeği burada ortaya çıkmaktadır . Onun eserleri veciz cümleler toplamıdır da : “İçinde yaşadığımız çağ İslam’ı arayanların onu ancak kitaplarda, Müslümanları arayanların onları ancak mezarlarda bulabildiği bir çağdır.” Buna yakın sözleri rahmetli Akif ‘ te de görürüz . Sahibi olduğu Çıdam yayınlarında , Mızraklı İlmihal basacak kadar da İslam ‘ a kafa yoran bir adamdır . “Ben hangi nedenlerle Sosyalist olduysam o nedenlerle Müslüman oldum” diyen bir şairi anlamak elbette kolay değil .Onda kibir var diyenlere çok güzel bir şiiriyle cevap vereyim : İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır / Ya Sen Gel Ya Beni Oraya Aldır” adlı şiirinden bir bölüm : “Sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden / aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan / sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları / bir harfin başlattığı yangın ile söndür / beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım / öyle mahzun /ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın” Allah ‘ ına böyle yalvaran bir adam da kibir olmaz ama , vakar ve duruş olur vesselam .
Şiirlerindeki havayı anlamak için , metinlere ve yazdıklarına bakmakta fayda var . Onun için diyorum ki , sen bizi şiirsiz bıraksan da , biz seni şiire çağıracağız usta . En son şiiri internette bulunmaktadır . Şiirlerinde protest ve devrimci bir soluk bulunan ozan , her daim sesli şiir yazmaya özen göstermiştir . Tefekkürün kalesi dizeler hep ondan sadır olmuştur . Belki de sağcısı , solcusu bu keskin itirazî sese koşmuştur kim bilir ? Esenlik Bildirisi şiirinden bir alıntıda neler söyler şair gönlü : “Bir şehrin urgan satılan çarşıları kenevir / kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa / yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa / o şehirden öç almanın vakti gelmiş demektir . Tam bir bildiri havası ve politik bir şiir . Şehrin insana küsmüş ve yalnızlaştıran havasına toptan isyan . Aranılan şehir sanki şairin yüreği ve imanında gizli gibi . İte İsmet Özel şiiri böyle ince ve politik bir şiirdir .
İsmet Özel ‘ i özel yapan onun vicdanlı itirazî yapısıdır . Kendi adıma ben de tam bu İsmet Özel ‘i seviyorum .Devrimci Müslüman ve insan yetiştiren İsmet Özel ‘i . Değer politikası yaptığını söyleyen dindar çevreler , onun değerli fikirlerine niye itiraz ederler anlamadım ? Acaba değer aşınması mı var ? Evet , İsyan şiirinde şiir köklerini de çok güzel anlatır : “Alanlara çok bilenmiş yüreğim alanlara / vurulsun kösleri şu gâvur sevdamızın / vursun isyanın bacısı olan kanım karanlığa / Zülküf de vursun. / Yüzüne ay kırıkları çarpıp uyansın sevdiğim.” Buna hangi Müslüman itiraz edebilir? Alanları bırakırsak , nasıl politik sonuçlara hazır olduğumuzu görmemiz gerektiğini söylüyor şair . Zülküf dediği Zülfikar ya da Hz .Ali ‘nin doğrucu kılıcıdır . Seçilen teşbih bile tarihsel ve anlamlı . Kös ve karanlığa vuran isyan bacısı ne güzel imgeler ! Şiiriyle politik namusu başat giden İsmet Özel , erik yemedi ki dişi çalınsın . Şiiri bırakacaksa , düşünce ishaline uğramış insanlar bıraksın . İsmet Özel ‘ e şiiri bırakmak yakışmıyor . Seni seviyoruz usta , sen şiiri bıraksan da o seni bırakmaz . Okurun olarak bizi yalnız bırakma . Bırakma usta !
Ustanın , Bir Yusuf Masalı şiirinden bir dizeyle bitiriyorum : “ Bize ait olan ne kadar uzakta !” Evet , bize ait olanları arayanlara ve bulmaya çalışanlara selam ve hürmet olsun .
Günün sözü : Acıyı acı bastırır . Atalar sözü.
İsa Çolaker
