Cahit Zarifoğlu(1940-1987).Zarifoğlu bu toprakların yoğurduğu temiz kalpli Anadolulu şairlerdendi. Türk şiirinde büyük bir mizaç olarak beliren Cahit Zarifoğlu’nun şiiri , her farklı bakışa yeni perspektifler sunacak zenginlik ve derinlikte olduğunu ortaya koydu. Yaşadığı dönemde , yaratıcı kişiliğinin şiire getirdiği sürprizler, farklı edebiyat anlayışlarını ortak bir dikkat noktasında buluşturucu etkiler uyandırmıştı. Ölümünün ardından geçen zaman , Zarifoğlu şiirinin tazeliğini koruduğunu ve yeniliğinin sadece dönemsel bir dil tadı farkından kaynaklanmadığını gösterdi. Edebiyattaki yeri daha güçlü temellerle sağlamlaştı. Öyle ki , şiir değerlendirmelerinde artık bir ölçü olacağından hareketle, adına şiir ödülü dahi konuldu.
Cahit Zarifoğlu ‘ nun şiirinde ” Bu insanlar dev midir ?/ Yatak görmemiş gövde midir ” diye anlattığı ve benim yazıma başlık olan bu yedi güzel adam kimdir ? Yedi güzel adam , Cahit Zarifoğlu’ nun da içinde bulunduğu : Sezai Karakoç , Alaaddin Özdenören , Rasim Özdenören , Akif İnan , Nuri Pakdil , Erdem Bayezıt ‘ tır . İstanbul ve Ankara ‘ da yaşayan ustaların buluştuğu edebiyat aklı , yedi güzel adamı ortaya çıkarmıştır . Bunlardan biri olan Cahit Zarifoğlu , şiirimizin ve nesrimizin zarif adamı olarak bilinirdi . Mavera ve Edebiyat dergisi etrafında kümelenen yazarlardan oluşan yedi güzel adamlardan birisi olarak Cahit Zarifoğlu okuma dünyama şiirlerinden önce , Yaşamak adlı günlük-deneme kitabıyla girmişti . Denemelerinin hası olan kitap , onu en iyi anlatan politik ve İslami metinler toplamı desem yeridir . İns adlı hikaye , Savaş Ritimleri ve Ana romanları da vardır .
Onun edebiyatçı kişiliğini en iyi anlatan metinler , şiirleridir . Şiirlerindeki naif , çocuksu ve canlı dil onu kalıcı kılmaya yetmiştir . Çocukları anlama ve anlatmadaki ustalığı , onu çocuk eserleri yazmaya itmiştir diyebiliriz : Serçekuş , Katıraslan , Motorlu Kuş vb . İşaret Çocukları adlı şiirinden alıntılayacağım parça , onun nasıl bir dini ortamda yetiştiğini çok güzel anlatır : “Yasin okunan tütsü tüten çarşılardan / Geçerdi babam / Başında yağmur halkaları.” Ailenin büyüğü olan babasının nasıl bir dünyası olduğunu anlatan anlamlı ve bir o kadar da tanıdık dizeler . Yasin okunan ev , başında rahmet yağmuru gezen bir baba . Ne güzel . İşte Cahit Zarifoğlu böyle yedi güzel adamdan birisi olur . İnsanın ufkunu evi belirler . İşaret Çocukları şiir kitabının da adıdır aynı zamanda .
Cahit Zarifoğlu , nesrinde ve nazmında politik bir adamdır . Şiirinde , bugün de ihtiyacımız olan İslami bir duyarlılık vardır . Bugün yerli sanatımızda bir evrensel bir dini duyarlılık varsa , bunu tâ o zamanlardaki şiirleriyle başlatan Zarifoğlu ‘ dur . Afganistan Ağıltısı adlı şiir , buna tipik bir örnektir: “Adamlarımız yiğit / Kadınlarımız hamarat / Çocuklarımız dolu bilinç harmanı / Köpeklerse sayılı / Elimizde cahiliye dönemi sonrası bir pala (Kavmiyetçilik etme dedik ucu kırılır) / Kırıldı da / Şimdi severiz türkmeni peştunu / Onarılmış gerilmiş bileylenmiş ve doğramakta.” İslam dünyasındaki meseleleri Afganistan özelinden anlatan usta ; meselelerimize sahip çıkmaka için aynı ırktan olmaya gerek olmadığını çok güzel anlatıyor . Dinimiz ve aidiyetimiz biribirimizi sevmemize engel olmamaı diyor . Yani acıları tokuşturmaya gerek yok demek istiyor . Peştun , Fars , Türkmen ezildikten sonra , onları anlamak içim ırkına bakmaya gerek yok diyor . Hepimiz müslümanız ve kardeşiz .
Cahit Zarifoğlu , aşkı da çok zarif ve ince bir şekilde anlatmayı başarabilmiş bir ozandır . Bir televizyoncu olması hasebiyle de olsa gerek , şiirlerinde çok iyi bir tasvir ve imge örüntüsü vardır : “Haydi sen bütün onlara git benimle / Son sigaramdın / Gidişin antinikotin / Birden bir şey mutlu eşit piyano çalıyor / Elleri iki çeşit durgun / Gerçi çıkmıyor gelenlerin karanlığa duranların / Suya inen sesleri” Sevmek de Yorulur adlı şiirinden aldığım parça ,çok güzel bir gidiş hikayesidir aslında . Sevgilinin uzaklaşması sigara metaforu ve nikotin ilişkisiyle böyle mi güzel ilişkilendirilir ! Gidişi antinikotin olan bir sevgi ve şair gönlünde iz bırakan bir son ayrılık sigarası , ne güzel !Rahmetlinin sigaraya olan şiirsel ilgisi de ayrı bir konu . Mutlu ve eşit bir piyano çalan şey nedir ? Şiirin gizemi de burada sanırım… Sevmekle insanın nasıl yorulduğunu anlatan aşk dolu dizeler bunlardır .
Zarifoğlu şiiri aynı zaman da ,dini duyarlılığı olan , sufice bir hava taşıyan şiirlerdi . Yunus tadında şiirleri vardır desem yeridir . Dost ve sufi ilişkisini çok iyi anlatan bir çok mısranın sahibidir O . Menziller şiirinden aldığım dizeler bunu çok güzel özetler : “Aşkın bin gözlü devasa bir baş imiş / Yur her birini uykularından sohbetin / Dinlen ey Zarif bilatedbir çok söz açtın / Bu kırık akılla ne cürettir yaptığın” Aşkının iki gözüne takılıp kalan nefis , nerden bilsin aşkın bin gözlü bir masal devi olduğunu ? Menzillere yol olan şair gönlü , nerden bilsin bilatedbir çok güzel sözler söylediğini ? Aşık , bu kırık akılla menzile ve hakikate nasıl ulaşsın diyen ozan gönlüne açık kapı bırakıyor . Tedbirsiz konuşan şair aslında bir çok şeyi de anlamış ve anlatmış olmuyor mu ? Evet , onun şiiri böyle ilahi bir formata da sahiptir . O , çağdaş bir Yunustur aynı zamanda . Seni hatır ve gönülle anlatabildimse ne mutlu bana büyük usta . Yedi güzel adamı ve seni çok seviyoruz Rahmetle ve saygıyla anıyorum seni . ‘Başımızın üstüne çatı çatmak’ isteyen ustayı çattığımız bir yazıyla anlayabildiysek ne mutlu bize ! Kalın Zarifçe.
Günün kitabı : Modern Türk Şiirinde Bellek Arayışı , Selçuk Küpçük , Deneme , Granada Yay .