Basketbol İkinci Ligi yarı final serisinde 1-1 eşitliğin bulunduğu Yeşilgiresun-Trabzonspor eşleşmesinde üçüncü maç oynandı. Yeşilgiresun’un sahası 19 Eylül Spor Salonu’ndaki mücadele yenilgimizle sonuçlandı. Kazanan takım hem İkinci Lig finale yükselecek , hem de Beko Basketbol Ligi’ne çıkma şansı yakalayacaktı. Sonuçta olmadı ve Trabzonspor ‘a yenilerek Beko ligine çıkma şansımızı kaybettik. Benim esas üzerinde duracağım , Trabzonlu dostların “spor kibri “ ve komşu kentlere ve takımların karşı sürdürmek istedikleri “efelik “tavrıdır. Bu tavır büyük bir kente ve onun yönetici ve spor seyircisine yakışmıyor.
İl dışında mukim olduğum için , karşılaşmaları videolardan izleyebiliyorum.Bir de gazetem Yeşilgiresun ‘dan takip edebiliyorum. Trabzonlu arkadaşların yapmak istediği tam bir gettolaşmadır. Yani sürekli benim kazanmam ve lider olmam moduna dayalı bir fetişizimdir. Takımlar kentlerin imajını yaratırlar. Hırçınlık ve ego şişkinliği Trabzonlunun üzerine yapışmış vaziyettedir . Giresunlu sporseverleri küçümsüyor olmaları da işin cabası. Acaba Giresunlu taraftar ve camianın başarıya ve galibiyete ihtiyacı yok mu? Onlara her Trabzon’sa , Türkiye ve Giresun nereye düşer ? Buram buram bölücülük ve kibir kokan bu cümleyi Trabzonlu milliyetçi seyircimiz nereye koyar ? Onlara her yer Trabzon olunca , Giresun insanı hangi başarısını özel ve güzel olarak kutlayacak ? Maçı kazansak neler yaparlardı acaba ?
Kaybettiğimiz bir maçtan sonra seyircimizin gördüğü muamele beni rahatsız etti. Acaba her Trabzon maçından sonra , kavga etmek o kente ve seyircilerine fetih ruhu mu veriyor ? Nereyi fethettiler ya da neyi aldılar ? Sonuçta eğlenmeye gelmiş ve başarıya susamış bir Yeşilgiresunspor ve onun mütevazı takımı sahadaydı. Eğlenmeye, çok yüksek bir başarıya susamış bir kente ve seyircine galibiyeti uygun görmemek spor ahlakı mıdır ? Sokak kabadayılığı ve sokak diliyle spor yapmak ; kadim bir kente ve onun seyircisine yakışıyor mu? Biz ikinci sınıf paryalar mıyız ki , her maçta Trabzonspor ‘a zorla ve sert bir şekilde yenilelim. “Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır “der üstat Sezai Karakoç ama ,bu onurlu bir yenilgi içindir. Kafasına ve gözüne vurarak insanları yenmeye çalışmak ne kadar ahlakî ?
Yenilgi , en az galibiyet kadar doğal ve bunu Yeşilgiresunspor seyircisi de iyi bilir.Yeşilgiresunspor ‘un yöneticileri de entegre iyi dostlar. Değerli Ömer Cinel ve çevresindeki arkadaşların ne kadar yapıcı olduklarını sosyal medyadan izliyorum. Buna rağmen komşu kente ve taraftarlarının bize olan garazını anlamakta zorlanıyorum. Giresun’da bir sürü Trabzonspor taraftarı özgürce takımını desteklerken hiçbir yerelliğe düşmüyor da , koca kent Trabzonspor taraftarı niçin yerele teslim oluyor? Bu kadar aşırı yerel bencillik bir kente hiçbir şey kazandırmaz. Bilakis hemşerisi Giresunlularla arasındaki kültür makasını açar ve iki dost kendi içine kapanık tutucu yerler yapar. Aşırı yerellik , Trabzon ve seyircisinin ufkunu daraltır ve gelişmelerini engeller. Trabzon kentinin yaşadığı kompleks sıkıntıların altında bu ezik duruş sıkıntısı var.
Bu maçlar geçer ve Yeşilgiresunspor zamanı gelince ve bileğinin hakkıyla Beko ligine çıkar.Buna kimsenin yüksünmesine ve aşağılık kompleksine kapılmasına gerek yok! Trabzonlu dostlarımız akl-ı selime ve anlayışa davet ediyorum. Giresunlular bu yörenin kadim ve eski unsurlarından burada gocunmaya ve başarı çalmaya gerek yok. Biz babalar gibi şampiyonluklar yaşamış bir iliz. Düşmanın sayısını artırmak Trabzonspor’a başarı getirmez bilakis , onların yalnızlaşmasına yol açar. Basketbol ve seyircisi dar alanda entelektüel başarıyı arayan bir seyirci kitlesi ister. Basketbolun vatanı ABD ‘de kolej sporu olan doğan etkinliği bir macera ve hakaret sporuna çevirmek kimseye yarar sağlamaz . Karadenizlilere hiç sağlamaz.
Ağlayan Yeşilgiresunspor’lu basketbolcumuzu görünce ne kadar üzüldüm bilemezsiniz. Dilerim göz yaşları kurumuştur. Üzülme arkadaşım , siz ve yöneticileriniz gerekeni yaptı.Olgun ve özel olarak tarihe kaldınız. Basketbol nasıl oynanırmış ele güne gösterdiniz. Allah sizden ve balık gibi oynayan seyircimizden razı olsun. Gurbette bizi de mesut ettiniz. Başarılarınızla mutlu olduk. Dayanışma ile iyi basketbol oynamaya devam. Kibar bir salon sporu olan basketbolu bize sevdiren yöneticilere de ayrıca teşekkür ederiz. Dışarıdan bu kadar görebiliyorum ve hissetiklerimi yazdım. 19 Eylül ‘de bir maç izlemeyi çok isterdim. Olmadı.Gönlümüzün şampiyonu Yeşilgiresunspor’a yeni bir basketbol salonu yapmak ihtiyaç olmuştur. Politik önderleri ve iktidarımızı , bu konuya eğilmeye çağırıyorum. Salon çok küçük ve hantal. Daha işlevsel ve yeni bir basketbol salonu istemek hakkımız.Yapılması ve yeni maçlarımızı görmek dileğiyle , kalın sağlıcakla.
Günün kitabı : Işık Doğudan Gelir , Cemil Meriç , Deneme ,İletişim Yay.