Talebelerime her daim söylerim. Eğitim yürüyüşünüzde ilkeleriniz olsun. Bunların neler olduğunu da öğretim yolunda anlarız. Hikmet yolculuğunda bir eğitim için: İrfan, iffet, akıl, adalet vb. kavramları hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu terimlerin tarihsel arka planı da mevcuttur. Sadece eğitim-öğretim kavramıyla buraya kadar geldik! Yani muhtevayı da doldurmak gerekiyor. Bugün yaşadıklarımız, yarın yaşayacaklarımızın işaretidir. Erken kalkan yol alır. Atalar böyle söylemiş, doğru da söylemişler. Bakalım bu yolculukta neler var? Ya da daha neler yapabiliriz? Bu arayışın sonu hikmet ve irfan olacaktır. Her ilim yolculuğu, aslın da bir kelimeler ve kavramlar bileşkesidir.
Hikmet bir eğitim arayışının adıdır. Bugün sadece bir ad mesabesinde! Bunun içinin doldurulması için, kavramın içerik tanımına şahitlik edelim. Hikmet aslında bilgidir, ilimdir, fendir. Yani ilmini yaptığınız yolculuğun ahlakıdır. Bu yolculukta size, edep ve ahlak da eşlik edecektir. Çünkü tek başına bilgi ve ilim de tekamüle yetmiyor. Bugün eksik olan budur. İlim, fen, internet herşey var; ama ortada yanlış giden bir hikmetsizlik var. Hikmet edebi de kapsar. Edebiyat edepsiz olamayacağı gibi, ilim de ahlaksız olamaz. Edep kaygısı olanın, hikmetli bir yolda olduğu söylenebilir. Bunların içinde yetenek de olmalıdır. Kabiliyet olmayan yerde, eğitim-öğretimde başarı beklenemez. Bugünkü sistem vasata eşlik ediyor. Başarıyı sevmeyen bir eğitim arayışımız var. Her talebe, bir diğerine benziyor! Buradan hikmet çıkmaz. Hikmetli olan farklı olandır. Farklı yetenekler, değişik özellikli insan üretmeye kapı aralar.
Hikmet yolculuğumuzun değişik bir özelliği de iffet sahibi olmaktır. Kalitesiz bir adam ama iyi bir bilim insanı, sakat bir anlayıştır. En azından topal bir görüştür. Aksak olanla bilim yapılamaz. İffet sadece bir davranış adı değildir. İçinde haya barındırır. İçinde haya ve utanma olmayan bir eğitim, sonunda güdük ve sorunlu bir insan yetiştirir. Rahmetli Doğan Cüceloğlu; Amerika’da yoksuldan, ülkemde okumuştan korkarım mealinde laflar ederken, söylemek istediği budur. Okumuş insanımızda haya ve edep şattır. Diploma, insanı hayasız yapmamalı. Hikmet yolculuğuna çıkan insan, geniş gönüllü ve gani olmalıdır. Şahsiyeti inşa edilememiş insan, diplomalı olsa ne yazar! Eğitim yolculuğumuzda kimlik sıkıntımız olmamalıdır. Şahsiyeti gelişmemiş, çıkarcı, ezik adamdan hikmet sadır olmaz. Şahsiyetli insan, hikmet yolculuğunu başarıyla tamamlamış insandır. Duruşuyla, edebiyle, edasıyla, sözüyle insan olan hikmete ram olur.
Arayışımızın diğer bir özelliği de akla sahip olmaktır. Akıllı adam olmak, kurnaz olmak değildir. Hayvan kurnazlık yapabilir, insan akıllı olur. Akıl olmak, biraz da benliğe sahip olmaktır. Niye, niçin, neden sorularını iyi cevaplayan birisi iyi yol alır. Nefse hakim olmak, edep ve yürüyüş ahlakı gerektirir. Eğitimsiz adamın en büyük vasfı, nefsine yenik düşmesidir. Hırsızlık, edepsizlik, hayasızlık, ilimsizlik nefse mağlup olmakla mümkündür. Sabır, iyi bir eğitim değeridir. Vakarsız adamlar, sabırsız insanlardır. Şükür, zikir, tefekkür, teşekkür sabırlı insan işidir. Hocasını tanımayan adam, şükürsüz ve değersiz bir adamdır. İnsan ilim kaynağını inkar eder mi? Vakarlı insan, kararlı ve erdemli insandır. Nankör değildir. Kendini yetiştiren insanlara karşı saygılı ve şükran içinde olan insan, aslında ilmini kemale doğru götüren bir adamdır. Yani hikmet yolculuğu kolay değil. Nefsine hakim olan, sabırlı, vakar sahibi birisi, hikmeti ihya ve inşa eder.
Yukarıda saydığımız değerleri meczetmiş bir kişilik, aslında öğrenme ve öğretme yetisine malik olmuş bir adam olur. Bunlara sahip bir talebe, aslında adaletli bir yolculuğa da çıkmış olur. Eğitim-öğretim adalet isteyen bir düzendir. Doğruluk; çıkarsız, umarsız, hilesiz bir eğitim yaşamıyla mümkündür. Çal çırp sınıf geç, başka bir eğitim düzensizliğinin adıdır. Bugün de yaşadığımız budur. İyilik, nefis murakabesi ve ruh terbiyesiyle kaimdir. Hikmet de iyilik ve merhamet ister. Nefis murakabesi yapmayan bir talip, aslında ruh terbiyesine hazır değildir. Bugün olmayan da, ruh ve nefis terbiyesidir. Bana ne, bana karışmayın, sana ne, yalnız yaşamak, zırnık yok lafazanlıkları bunun işaretidir. Buradan güzel ahlak ve terbiye çıkmaz. Bugün eksik olan da budur. Hikmete ram olmayan eğitim sistemimizle buraya kadar geldik. Bundan sonrası tufandır. Tez elden değerler eğitimine ağırlık verelim. Hikmet yolculuğumuz için: Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaş Veli, Niyazi Mısri, Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi büyüklerin eserlerinden kolaj yapalım. Onların öğretileriyle ortaya çıkacak değerler toplamını da baş üstünde tutalım.
Hikmet dolu, yukarıdaki ilkelere şiiriyle gönderme yapan, Cengiz Numanoğlu şiiriyle bitirelim: Ezelden gelmişiz, ruh ve nefs ile/Bize secde etmiş, melekler bile…/Bir de kendimize, soralım hele,/İnsan doğduk ama, olabildik mi?” Tüm mesele insan olmak ve insan kalabilmek. İnsan arayışımıza selam olsun.
isa çolaker