Giresun yerel tarihi, milli mücadeleyi genelde Topal Osman ve fedaileri üzerinden algılar. Haklılık payı da olan bir genellemedir. Düzenli ordunun zora girdiği bin dokuz yüzlü yıllardan itibaren milis Topal Osman ve fedaileri , Pontus artığı iç isyanlara karşı halktan oluşan komitalar kurmaya ve Osmanlı dairesinde kalarak yerel savaşa başlamışlardı. Balkan savaşı tecrübesi olan, Çanakkale’de savaşmış Topal Osman ve arkadaşları , Giresun’daki yerel isyancı Ermeni ve Rum çetecilere karşı temizlik harekatına girişmişler ve bu yiğitlerden bir tanesi de , sevgili dedem nam-ı diğer Alişo lakabıyla bilinen , Alişıhoğullarından Mehmet (Keskin) dir.
Osmanlı dönemindeki mahalli ermeni çetelerine karşı direnişlerinden dolayı haklarında arama ve yakalama kararı çıkarılan Alişo dedem, Mustafa Kemal tarafından çıkarılan Afv-ı Şahane’yle (güzel afla ) serbest kalmış ve düzenli alaylar içinde milli mücadeleye katkı vermiştir. Değerli hemşerim,araştırmacı yazar Ayhan Yüksel bey’in www.serander.net’teki “Milli Mücadele’de Osman Ağa ve Arkadaşlarının Affı” konulu makalesinde affedilenlerin listesi vardır. Afv-ı Şahane , Şebinkarahisar Millet Bahçesinde bizzat Topal Osman tarafından yiğitlerin yüzüne okunmuş ve sevgili dedeciğim bu kararnameyle hürriyetine kavuşmuştur. Alişo ve Osman Ağa af sonrasında , yıllarca dağlarda yaptıkları milli direnişi artık düzenli kuvvetler içinde vermeye başlamışlardır. Af metninde Alişo Dedem , on yedinci sıradadır.
Elimizdeki diğer bir belge de , kıymetli bir fotoğraftır. Bugünkü Seldeğirmeni mevkiinde ve Karadağ denilen yerde çekilmiş bir fotoğraftır. Değerli yazar hemşehrim Seyfullah Çiçek beyin Topal Osman ( Osman Ağa ) çalışması sayfa yüz üçte ve Giresun eski valisi Erhan Tanju beyefendinin önderliğinde çıkarılan milli mücadele kitapçığında mevcuttur. Dedemin fotoğraf arkadaşlarından bazıları : “Akyoma’dan Osmanoğlu Sarı Mustafa, Hacıhüseyin’den Mustafa Kaptan , Kayadibi’nden Aşıkoğlu Galip , Kemençeci Köseoğlu Hamit ‘tir. Bu belgeler ve fotoğraflara göre dedem ,Mustafa Kemal’i korumakla görevli ilk muhafız gurubu ( Riyaset-i Celile Muhafız Bölüğü’nün ilk mangası) olan Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesinin üyelerindendir . Bunu sevgili anneannem de doğrulamaktaydı. Dedemin Çankaya’daki günlerini ve Elmadağ’da yaşadıklarını ondan tevatüren dinlerdik.
42.Giresun Nizamiye Alayı ve 47.Giresun Gönüllü Alayı (Osman Ağa Alayı) mensubu olarak dedemin ifa ettiği görevlerden hep mutluluk duyduk , onu yazmak ve anmaktan da ayrıca mutlu oluyorum . Yıllar sonra dedesini ve başarılarını yazan bir torun olmak ne hoş! Sakarya’da , Çanakkale’de , Afyon ‘ da , Tunceli’de , Amasya’da savaştıktan sonra kendi halinde bir Cumhuriyet yurttaşı olarak adsız kahraman olmak ne güzel . Gazi maaşı ve İstiklal Madalyası dahi alamamış adsız kahraman Alişo! Bize kalan bir kılıç ve bir de kasatura emaneti… Bir de Seldeğirmeni’ndeki sade mezar. Olsun , vatan fedakar insanların eliyle yücelir der Namık Kemal . Mesele , Alişo gibi bir vatanperver Müslüman-Türk’ün torunu ve mirasçısı olmaktır .
Beni bu yazıyı yazmaya sevk eden şey ,Topal Osman filmi ve fragmanı olmuştur. Atalarını unutan , geçmişini ve geleceğini ipotek altına alır. Film aksiyon olarak güçlü olamasa da , yerel güçleri ve milli mücadeleyi sade bir dille anlatması bakımından oldukça önemli. Dedemin de içinde bulunduğu gurupları bayağı iyi resmetmişler. Sonuçta film kurmacadır. Birebir dedem de anlatılmıyor ama, Topal Osman’ın fedaileri etrafında dönen bir filmle karşı karşıyayız. Yapanın eline ve yüreğine sağlık . Tıpkı filmdeki gibi ; Binbaşı İsmail Hakkı Tekçe’ nin ,Yarbay Topal Osman Ağa ve arkadaşlarıyla girdiği çatışmanın Ankara-Çankaya eksenindeki ayağında da, gerçekten de Alişo Dedem ve arkadaşları da vardır. Dedem orada tutuklanır ve Giresun’a getirilerek hapsedilir. Annesi Bulancak’a gelmiş olan Kazım Karabekir Paşa’ya dilekçe yazarak, Alişo’nun serbest kalmasını temin eder. Alişo Dedem , Ankara-Çankaya eksenindeki olaydan sonra, yıllarca Seldeğirmeni’ndeki evinden dışarı çıkmaz! Daha sonra mütevazi , sessiz bir yaşam süren Alişo Dedem , hayatını dingin bir şekilde Seldeğirmeni’nde geçirmiştir.
Bu yorucu varlık mücadelesinden sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti hepimizin varlık ve sevgi alanıdır. Bu adsız kahramanları hatırlar ve unutmazsak , onları yad eder ve yeni nesillere anlatırsak , vatanı daha güzel günlere doğru götürmeye çabalarız . Yoksa geçmişine silah çeken, geleceğine top atar der Dağıstanlı ozan Resul Hamzatov . Adsız kahramanları ve vatanı koruyanları , çeksiz – senetsiz sevmeye ve anlamaya devam edelim. Bize düşen bu. Seni hiç unutmadım ve unutmayacağım sevgili dedem Alişo , güzel insan ve kahraman mücahit.
Sevgili Alişo Dedem ve Topal Osman gibi büyüklerimizi üzecek şey, onları ve bize bıraktıkları değerli emanetlerini korumamaktır! Tarihte ne azizlik varsa , o tarihindir. Fazla da ayrıntıya takılmamamız lazım! Ben sevgili dedemin parasında ve pulunda hiç olmadım. Anneannem de hiç para ve maldan bahsetmezdi. Değerli dedem Alişo , geleceğini düşünseydi, kahraman da olamazdı. Hesapkâr olanlar adsız kahraman olamazlar. Vatan sevgisi imandan bir cüzdür ve Allah’tandır. Adsız kahramanın makbulü , Alişo gibi sessiz ve derinden vatanı için fedakarca çarpışan gazi ya da şehit vatana hizmet edenlerdir.
Ne aldık , ne veriyoruz diyenler hesapçılardır. Ben onu onaylamıyorum. Vatan , Alişo gibi karşılıksız sevilir.Sevginin gerçeği de karşılıksız olandır.Sevgili dedemin cennette saf tuttuğuna da inanıyorum.Rahat uyu , sevgili Alişo dedem. Torunların , sevenlerin seni saygı ve sevgiyle anıyorlar ve de yazarak unutturmuyorlar. Söz uçar , yazı kalır gerçeğinden hareketle , dedemin ruhuna hizmet etiğimi düşünüyorum. Seldeğirmeni’nin has uşağı , Topal Osman’ ın fedaisi Alişo Mehmet Keskin’e bir fatiha da sizden olsun.
On sekiz yıl , Sevdiklerini arkada bırakıp Anadolu’yu karışlayan rahmetli Alişo Dedeme dair fazla bir kaynak da bulamadım! Bu da ayrı bir üzüntümdür. Kayıtlı bir toplum değiliz . Nur içinde yat sevgili Alişo Dedem . Lakabını da çok seviyorum , güzel adam . Sevgili eşin Gülhatun Keskin ‘ nin kızı , annem Aysel Çolaker’den dinlediklerimle böyle bir yazı ortaya çıktı. Yaşlılık aylığıyla bana fakülte harçlığı veren , dedemin emanetlerini bize bırakan Gülhatun Keskin’ e de selam olsun. Ruhu şad olsun.
İsa ÇOLAKER