Amasya , şehir kültürü yavaş ilerleyen bir yer. Buna karşılık rahat ve güvenli gelişen bir kent. Yani her zaman ilerleme iyi anlama gelmiyor.Hızlı gelişirsiniz ama , sağlıklı büyümemiş olursunuz. Örneği de İstanbul’ dur.Amasya’da hesap veren ve gelişmeye açık bir yerel yapı var. Belediyenin peş peşe açıkladığı projeler bunu güzel bir örneğidir. Köprüler ve müzelerle başlayan şehirleşme ve yenilenme atağı hızlı bir şekilde sürüyor.Belediyenin yerelde hizmete almaya çalıştığı kurumsal yerlerin sayısı hızla artıyor.
Yenilenmenin ve şehri rahatlatmanın ilk ayağı Amasya Lisesi ve çevresi düzenlemeleridir. Osmanlı şehri olan Amasya’nın iyi ve rahat bir meydanı yoktu. Oysa Osmanlı evlerde avlu , kentte meydan fikrinin babasıdır. Şehrin can damarı ve taka yerlerinden olan eski Amasya Lisesi ve çevresi metruk bir halde duruyordu! Ne zaman ki , yıkımı gerçekleşti , yapılanın ne kadar sağlıklı olduğu görüldü. İnsana nefes aldıracak bir alan doğdu .Gözümüz aydın. Oturulacak ve adres olabilecek bir boşlukta dinlenme alanı çıktı. Çevre mimarisi ve düzenlemesi de Selçuklu ve Osmanlı tarzında yapılırsa süper olur.
Şehre hava katacak bir diğer olay da, Yeşilırmak’ın yükseltilip şişirilerek , Londravarî bir şekilde kayık gezintilerine açılmasıdır. Bunu başarabilen yerel yönetim tarihe geçecektir.Buna inanan ve bir Karadeniz çocuğu olarak yapılmasını en arzu ettiğim şey budur. Maliyet boyutunu bilemiyorum ama , Amasya insanı ferah nehir ve göl görüntülerini hak etmektedir. Egzotik bir ışıklandırmayla taçlandırılırsa , daha da güzel olur. Osmanlı filikaları ve modern teknelerle Şehzadevarî geziler insanımızı çok dinlendirir. Sayın Başkanın bu projeleri gayet mütevazı lanse etmesi de ayrı bir güzellik. Projeler bittiği zaman milletimiz de bundan en iyi şekilde nasiplenir.
İlimizde peş peşe açılan kültür evleri de sosyal ayağı olan projelerden biridir. Küçük bir halkevi örneği olarak tasarlanan bu evler , kültüre duyarlı kesimlere hizmet üretecektir.Kültür evleri tasarımları ve yerleri itibarıyla da iyi seçilmiş. Kentin kenar ve köşedeki kesimlerini merkeze taşıyacak bir üretim noktaları olacaktır.İçleri de planlı ve zamanlı etkinliklerle doldurulursa çok iyi olacaktır.Bu evlerin yapımında ve tasarımında emeği geçenleri kutluyorum.Bunlara birer küçük atölye olarak bakıyorum.
Kentin yeni otogarının temelleri de atıldı. Amasya ‘nın vitrini olan otogarın yapılma ve yenilenme zamanı gelmiş geçmişti bile. Otogarın şehre hakim ve yakın mesafeye kurulması gerçekten olumlu. İnce bir eleştiri olsun , acaba yerin tespiti daha geniş bir yere yapılmaz mıydı? Çünkü şehir Göllübağları ve çevresine doğru hızla akıyor. Otogar yakın zamanda şehir içinde kalabilir mi ? İşletmesinin özelleşmesi de güzel. Otogar bakımı ve kontrolü zor bir yapı, özel sektör daha profesyonel işletir diye düşünüyorum.
Şehrimizdeki güzel yapılanmalardan biri daha harekete geçti. Canların tesis ettiği Kur’an ve Ehl-i Beyt Derneği kuruldu. Öğretmen Hüseyin Kuruçay ve arkadaşlarının öncülüğünde kurulan dernek , adı üstünde Kuranî yaşamı ve ehl-i beyti sevdirmeyi esas edinmiştir.Derneğin hayırlı ve iyi işlere imza atacağını düşünüyorum.İsmiyle müsemma bir yapılanmanın uzun ve soluklu olacağından hareketle , dost ve arkadaşlara başarılar diliyorum. Kuran’ın daha iyi anlaşılması beni hep heyecanlandırır. Yoksa elimizde Kur’an ve bayraktan başka neyimiz var. Kutsalla iyi ilişkiler kurmamızı sağlayan sosyal İslam kurumlarına her zaman ihtiyacımız var.Yolları açık olsun.
Amasya’nın gelişimini ve turizmini hızlandıracak bir olay da ; teleferik meselesidir. Belediyenin bu meseleye öncü olacağını duyunca ne kadar sevindim bilemezsiniz. Karadeniz’de çok yaygın olan teleferik ,tarihi kentlere çok ayrı bir görüntü katıyor.Bunun tipik örneği Ordu ‘dur.Sadece teleferik ve Boztepe için Ordu’ yu ziyaret eden yerli ve yabancı turistler biliyorum.Teleferik Amasya ‘yı Bosna havasına sokacaktır. Kentin kültürel görüntüsünü anlamamıza da yardımcı olacaktır.İtalyan malı iyi bir teleferiği dört gözle bekliyoruz.
Şehrimizin kadim kültürüne katkı veren bir olaydan da bahsetmek istiyorum. Ekinpazarı mevkiinde, Mekke Pazarı adıyla hac malzemeleri satan arkadaşlarımız sessiz sedasız bir devrime imza attılar. Hayrat Vakfı ve MEB işbirliğiyle Osmanlıca eskimez yazıyı insanımıza öğretecek bir proje yaptılar. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüyle işbirliği içerisinde yapılan bu Osmanlıca eğitimini bitirenlere verilecek sertifika töreni sizleri bekliyor. 22.Mayıs 2013 Çarşamba saat 20.30 da Saraydüzü Kışlası’ a davetlisiniz. Osmanlı vizyonuna soyunduğumuz şu günlerde atalarımızın yazısını okuyabilenlerin mutluluğuna ortak olalım.
İlimizde etkinliğini sessiz sedasız artıran bir kurumsal kimlik ve nezih müdüründen bahisle bitirelim. SGK Amasya il müdürü sevgili Kasım Tekin arkadaşım kurumun vizyonunu ve yeni yüzünü bir yemekli basın toplantısıyla tanıttı. 13-19 Mayıs Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle yapılan toplantıda kurumun yeni ve çağdaş yüzünü çok güzel anlattı.Eskiden kapısından geçilemeyen kurumu ,halka ve pirim ödeyenlere açan arkadaşıma başarılar diliyorum.Bir çok yeni ve teknik ayrıntıdan bahsedilen toplantı çok verimli oldu. İnternet yüzü , halkla ilişkiler , ilaç teminindeki kolaylıklara kadar bir çok yenilikten haberdar olduk.Sevgili arkadaşıma , Amasya ‘ ya vereceği tüm hizmetlerden dolayı şimdiden teşekkür ediyorum.Yolun açık olsun. Şehri yaşadıkça yazmaya devam edeceğiz. Kalın sağlıcakla.
Günün kitabı : Ahmet Tezcan , Sarı , Roman , Timaş Yay .
İsa Çolaker