Türkiye’de iki ekonomik yapı cebimize çökmüş vaziyette. Dünün müflis bankaları ve cebimizin “cepçi” operatörleri . Telefon operatörleri cebimize göz dikerken , bir tane de ortakçıları var. Bankaların kankası operatörler , operatörlerin kankası da bankalar . Halef selef olarak halka çökmeye devam ediyorlar. Bir ay değişik adlarla zam yapan bankalara , diğer ay telefon operatörleri eşlik ediyor. Yazık değil mi bu halka? İki tane ekonomik unsurun, kanunsuz pervasızlığı “özel “kisvelerle sürüp gidiyor.
İletişimin önemli ayağı olan telefonu kullanmasan , iletişimin ve sosyal yapın zarar görüyor. Bankalara uğramasan , karz-ı hasen (gönüllü borç) verecek Müslüman dostlar eksik! En yakın akrabandan borç istersin , namazın peşinden bankayı adres gösterir! Eskiden borç para verecek arkadaşların olurdu! Şimdi , bankalar alavere dalavereyle o dostların yerine aday oldu . Hem de ne aday? Her şeyin paraya tahvil edildiği kapitalist bir vandallık yaşanıyor! Banka , su tahsilini otomatik yapıyor, ver parayı .Tamam da kaç lira hizmet ücreti alınır? Al para , yetmiş beş kuruş ! Bir ay önce yirmi beş kuruştu ? Kim hesap soracak , bir ayda elli kuruş zammı . Neye yüzde iki yüz zam geldi de , bu zammı yaptın ey banka? Alavere dalavere !
Cepçi telefon operatörlere ne demeli? En düşük hesaptan başladığın bir aboneliği sessiz sedasız iki katına çıkarır . Telefon kampanyasına en alt kademeden başlarsın , bakmışsın iki ayda en tavan kampanyadan gidiyorsun ! Arayan yok , sahibin yok … Kimi kime şikayet . Suyun başını tilki kılıklı ekonomik çıyanlar tutmuş . Zamanın telefon abone tekelini, abonman ücretlerinden dolayı , tüketici hakem heyetine şikayet ettim , kazandım . Keşke kazanmasaydım! İki katı parayı Yargıtay kararıyla benden geri aldılar… Bankaların kart parası rezaleti de durmaksızın sürüyor. Her kart için aldıkları para , kelle parası gibi bitimsiz sürüyor.
Şair-yazar Cahit Zarifoğlu ;” bankaların çok olduğu yerlerde aşk olmaz” derdi. Ne kadar doğru söylemiş usta . Evlerin , ocakların , yuvaların karardığı bir banka faşizmiyle karşı karşıyayız . Artık aile fertleri selamlaşmayı unuttu . Baba ya da anne homo ekonomicus oldu, çıktı . Evin her tarafında ruh değil , paranın aşındırıcı yıkıcılığı kol geziyor. Refahı artan toplum, çevresini göremez hale geldi. Para var, huzur yok meselesi . Varımız yoğumuzla bu vandalizme direnmeliyiz. Başbakan bile faiz lobisi dediğine göre , varın hesap edin işin boyutunu ey halkım ! Bunun yolu da tasarruftan geçiyor. Ne kadar tasarruf yaparsak , o kadar bu küresel haydutlara ve onun uzantılarına karşı dururuz.
Tasarrufu artıran toplum kesimleri daha az banka , daha çok birikim nedeniyle göreceli bir refah tutturuyor . Para ve iletişimi iyi yöneten toplum kesimleri de mutlu oluyor. Türk insanı iletişime verdiği ölçüsüz parayı ve bankalar ödediği fahiş fiyatlı hizmet bedellerini hak etmiyor. Kişi başına yılık geliri bizim bir katımız olan ülkelerde bile bu ücretler yok. Mutsuzluk oranı yüksek olan memnuniyetsiz toplum kesimlerinde ana faktörlerden biri, alınan bu kelle paralarıdır. Biz tüketici olarak bunu hak etmiyoruz . Bankacı ve cepçilerin beraber soygununa bir dur diyen olmayacak mı? Ey halkım , siz de kendinizi daha az kart , zorunlu konuşmalarla sınırlandırınız.
Bankaların hizmet ücreti ve cepçilerin sahte telefon fiyat artışlarıyla yaptığı gizli zamları ; devlet de , benzin zamları yoluyla tekrar ediyor. Bir biriyle ardıl çalışan banka ve cepçi işbirliğine karşı bir önlem de bunlarla yatay ve gevşek mücadeleyi tüketici yasalarıyla sürdürmektir. Ne olur tüketici hakem heyetlerini işletelim , onların haksız tasarruflarına karşı savaşımı elden bırakmayalım . Kişisel olarak ben mücadeleyi sürdürüyorum. İyi yurttaş, hakkını tilkilere ve kapital hırsızlarına bırakmayandır. Sermaye düşmanı değiliz ama, sömürünün de her türüne karşıyız. İnsanın insanı sömürmesi kadar kötü bir şey olamaz. Tıpkı kula kulluk gibi bir şey.
Bankaları insafa , cepçileri de saygı ve izana davet ediyorum . Allah için şu halka insaflı davranın ve şeffaf olunuz .Telefonu ve kartı iptal etmek için dünyayı keşfe gerek yok. Satarken yaptığınız gibi , hizmet verdiğiniz insanlara adam muamelesi yapınız . Paranın adam gibi araç olarak kullanıldığı ve ahlaklı iletişimleriniz olsun .
İsa Çolaker