Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / EVLERİNE VARDIM KAPI SÜRGÜLÜ

EVLERİNE VARDIM KAPI SÜRGÜLÜ

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Bir şehrin türküleri , oranın hafızasıdır. Kentlerin folklor değerleri biraz da türküler üzerinden anlaşılır.Amasya yerel kültürü , kendini türküler üzerinden anlatır desek yeridir .Şehrin kadim kültüründe ; kıyafet , sözlü kültür , yeme içme , mimari vs . etken olsalar da , türkülerin özel bir yeri vardır .Türkülerin muhtevasına ve hikayelerine baktığımız zaman , Amasya ‘ nın ne kadar özel ve canlı bir mahalli kültüre yataklık ettiğini anlarız . Sultan Bayezid Camiindeki her meşk gecesi ve Burhan Özbakır konuşmaları , beni türkülerle Amasya gerçeğini araştırmaya ve yazmaya teşvik etti desem doğrudur .Bir türkü insanın beni türkü yazısı yazmaya yöneltmesi ne güzel bir şey oldu .Türkülerle yapacağımız Amasya yolculuğu , bizi şehrin kültürel çizgilerini anlamaya yöneltecektir diye de düşünüyorum . Bakalım ne türküler ve öyküleri yaşayacağız ?

Amasya’nın yerel simgesi diyebileceğimiz elmayı konu edinen bir türküyle başlayalım . Malum Amasya elmasıyla ünlü bir ilimizidir . Her ne kadar kiraz bu tahta göz koysa da , bu böyledir .Türkü meclislerinde çok çalınan bu metin , elmanın dışında bazı yerel meyveleri de şiire konu eder .Hareketli bir türkü olan metni , Necmettin Kuba derlemiştir : “Kilo kilo elmalar / Pazarlarda satarlar / Amasya’nın gençleri (ley ley ley Leyla’m) / Yürekleri yakarlar (vay) / (Hem okur hem yazarlar vay)”Elmadan hareketle , sevgiliye olan özlemi anlatan türkü , gençlerin yürek yakan aşk ilişkilerini anlatır .Türkülerin yerel motifleri sevdirme gibi bir misyonları vardır . Bu metinde de görülen budur . Elmayla birlikte verilen bir aşk ve sevgi yumağı dili .

Osmanlı kapı geleneğinde sürgülü kapıların özel bir yeri vardır . Amasya ‘ nın tarihi evlerinin de , kapı tokmakları çeşitli ve anlamlıdır . Buna gönderme yapan ünlü bir Amasya türküsü ve çok eğlenceli bir metinle karşılaştığımız oldu . Üzerine hikayeler anlatılan metin , meclislerde çok anlatılan ve söylenen bir türküdür . Burhan Özbakır ve Sadettin Sümbül ‘ün (Amasya Türküleri) adlı ortak  eserinde de bulunan türkü çok güzel dizelere sahiptir .Sadettin Sümbül ‘ün kaynak kişi , Yücel Paşmakçı ‘ nın da derleyici olduğu metnin bir bölümünü buraya alıyorum :” Evlerine vardım kapı sürgülü / Siyah saçlar sırma ile örgülü/ (a leylim bir tanem gel) / Benim yarim annesinden görgülü /  Hadi yosmam beyhude cilvelenme / (a leylim bir tanem gel)”Sevgilinin adabı muaşeretine vurgu yapan türkü , cilveli ve güzel bir genç kızı ve aşkını anlatır .Muhtemelen yalıboyundaki tarihi aşklardan birini anlatan türkü , çok çalıp söylenen diğer bir metindir .

Sevgili Hüseyin Menç ‘ten dinlediğim bir türkü hikayesiyle , Amasya türkü yürüyüşümüzü sürdürelim . “Tek kapıdan çıktım yüzüm peçeli ” adlı bir türkünün hikayesi olan metin , yeni gün yüzüne çıkmış bir ‘Amasya türkü hikayesi’ özelliğine de sahiptir . İşte türküden bir parça ve hikayesi : “Aşk kahramanı Hulûsi Mehmed, Amasya’nın meşhur hatiplerinden Hâfız Ahmed Efendi’nin oğludur. Hâfız Ahmed Efendi oldukça zengindi.  Hulûsi Mehmed,  İçerişehir’de Ahî Saadeddin Mahallesi’nde 1872’de doğdu. Rüştiye Mektebi’nde yüksek tahsîl etti. Müderris Mecdizâde Hâfız Abdurrahman Kamil (Yetkin) Efendi’den dersler aldı. Bu esnada Sahaf Gürcü Mehmed Emin Efendi’nin kızına âşık oldu.  Kız da Hulûsi Mehmed Efendi’ye aşık olduğundan , aralarında hararetli buluşmalar hasıl oldu. Hattı zatında Hulusi Mehmed Efendi yakışıklı olduğundan kendisine âşık olan diğer bir kız daha vardı.Hulusi’nin Annesinin inâdı ve babasının büyüklenmesi yüzünden , kızın babası Hâcı Mehmed Emin Efendi’nin razılığına rağmen aralarında söz kesmek nasip olmadı Onca ısrara rağmen Hâfız Ahmed Efendi ile eşi bir türlü bu evliliğe razı olmadılar. Araya giren aile dostlarının ikna çalışmaları da fayda etmedi. Sevgililer kavuşmalarından ümidi kesip her ikisi de üzüntüye kapılarak hastalandılar. 1896’da sevgilisi üzüntünün verdiği sıkıntılarla hastalandı ve kısa zamanda da vefat etti. Küpceğiz Mahallesi üstünde Kaşukpınarı denilen gezi yerinde toprağa verildi. Sevgilisinin vefâtından dolayı Hulusi’nin üzüntüleri daha da arttı ve yataktan kalkamadı. Kırk gün sonra kendisi de acıklı bir hüzn-ü matem içinde hayata veda etti. Sevgilisinin yanına defnedildi. ”

Bu iki gencin aşk hikâyeleri Amasya’da pek uzun zaman dilden dile anlatıldı. Hulusi Mehmed’in ölümü üzerine şiirler yazıldı.Hüseyin Hüsameddin Efendi’nin kaleme aldığı bu hüzünlü aşk hikâyesi, Amasyalılar tarafından yakından takip edilmiş, iki aşık için şairler şiirler yazmış, ağıtlar yakmışlardır. Günümüzde de hâlâ dillerden düşmeyen ve halk müziğimizde Amasya örnekleri denince en önce seslendirilen türkü olmuştur:”Tek Kapıdan Çıktım Yüzüm Peçeli, /Ahbaplar Oturmuş İki Geçeli (Vay Vay). / Hulisi`m de Alnı Sıra Perçemli. // Neyleyim Dünyada Dünya Malini, /Gönül Arzediyor Eski Halini…//(nakarat) Mezarımı Helvacıya Essinler , Al Yeşili Üzerime Örtsünler (Vay Vay).Gelen Geçen Yazık Olmuş Desinler.(nakarat)”Hüzünlü bir Amasya türküsü ve hikayesi böyleydi . Bir türkü hikayesi ve türkü ;işte türkü ,işte Amasya’nın türkülerle anlatımı .

Amasya  irfanına bir katkı olabilecek türkülerle Amasya yolculuğumuzu burada sonlandırırken, Amasya yerel kültürünü tanıtacak yazılarımızı sürdüreceğimizi unutmamalısınız .Kalın sağlıcakla .

İsa Çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*