İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
Değerli arkadaşım Selçuk Küpçük’ün şiir kitabının adı başlıktaki gibidir.Çok güzel şiir metinlerinin bulunduğu kitap,Palto yayınevinden çıkmıştır.Şiirin tadını bulduğum kitaptaki bir metin,beni ayrıca mesut etmiştir.Giresunlu Milli Mücadele kahramanı,Alişo dedemin komutanı Topal Osman’ı konu alan şiir.Topal Osman, hiç hak etmediği kirletilmiş bir ölümün kurbanı olmuş bir şahsiyettir.Sevgili Küpçük de onun güzel şahsına bir şiirle gönderme yapmıştır.Belki de ilk Topal Osman konulu şiirdir?Altmış ikinci sayfada “Topal Osman Şiiri” adıyla yayınlanan metin,tam bir faili belli ölüm manifestosu gibidir.Kirletilmiş bir ölüm,ancak bu kadar güzel şiirleştirilebilirdi.
Yanılgılar Tarihi adlı bölümdeki “Topal Osman Şiiri”,sevgili Selçuk Küpçük’ün kaleminden yakın tarihe güzel bir ışık tutar.Tıpkı karşı sayfadaki “Genç Osman Şiiri” ya da Cem Sultan Şiiri” gibi.Şairimiz aşağıdaki mısralarda da görüleceği gibi,ince bir eleştirel vuruşla cinayeti resmeder.Dönemin yöneticilerinin gadrine uğrayarak,vahşi bir şekilde katledilen Topal Osman,bir Milli Mücadele kahramanı olmakla birlikte,iyi bir vatanseverdi.Şairimiz onun pusuda ve kahpece öldürülmesine çok içerler:”açmış fındık tadıdır ihanet/geceleyin kelle getirir kelle götürür” diyerek,onun ölümünü yemekte zorlandığımız çiğ fındıkla eşitleyerek,cinayeti hazmedemediğimizi belirtir.-gerçekten de Osman Ağa’nın cesedi mezardan çıkarılıp tekrar sallandırılmıştır!-Bu yüce adam,niye ayak oyununa ve pusuya kurban gitti diye,sorar Küpçük.Topal Osman faili belli bir şekilde öldürüldüğü zaman;rahmetli Alişo(Mehmet Keskin)dedem de milis olarak yanındadır.Ankara-Dikmen’den kaçarak canını zor kurtarmıştır!Yıllarca Giresun-Seldeğirmeni’ndeki evinde münzevi bir hayat sürmüştür.Bu kahpe ve kirletilmiş ölümü anlatan şairimize minnet duyuyorum.
Selçuk Küpçük şiirin devamında,Osman Ağa’nın ölümüne toplumun alıştırılmasını ve irdelememesini de eleştirir.Ali Şükrü Bey cinayetinin rövanşı bir mantıkla katledilen Osman Ağa’nın ölümüne üzülen şairimiz, şiirini şöyle sürdürür:”bıkılır her şeyden alışmak kadar/meğer ifşa/ağır bir yenilgidir” Gerçekten de kamuoyu uzun süre Osman Ağa’nın ölümünün doğallığına ikna edilmiştir.Ta ki tarihsel yüzleşmeyle ve gerçekler ortaya çıkana kadar.Resmi ideolojinin palavraları çuvala sığmayınca,Osman Ağa’nın katli gerçeği gerçekten faş olmuştur.Osman Ağa’nın bu tarz bir ölümü hak etmediği,kim vurduya gittiğine halkımız kani olmuştur.Selçuk Küpçük şiiri de tam yaraya neşter vurur gibidir:”meğer ifşa ağır bir yenilgi gibidir.”Evet, sevgili Küpçük;ifşa olan Osman Ağa’nın katakulli ölümü olsa da,kırılan Giresunlunun gönlü olmuştur.Osman Ağa ve sevgili dedem Alişo Mehmet böyle bir muameleyi hak etmemiştir!
Topal Osman Şiiri’nin birinci kıtası da, en az ikinci kıta kadar güzel ve anlamlıdır.Bir dönem şiiri diyebileceğim manzumenin serbest tarzda yazılmış olması,manaya ayrı bir zenginlik ve hayal unsuru katmıştır:”bazıları yanlış yerinde durur hayatın/eskimiş levhalara sıkı sarılır/umulur ki dev olacak gökyüzüne/oysa gökyüzü bir işaretle yarılır” Gerçekten de hiç bir gerçek gizli kalmıyor şairim,dünün vatan haini görülen değerleri,bugünün vatansever Osman Ağa milisleri oluyor.Eskimiş bir Çankaya semt evinde katledilen Osman Ağa ve arkadaşları,milletimizin nezdinde hamiyetperver bir mücahit oluyor.Olay budur.Hiç bir haksızlık gizli kalmıyor.Mızrak çuvala sığmıyor artık.Hakikat baki,yalan geçicidir.Dün hayatın yanlış yerinde duranlar,bugün hakikatin gerçek fişekleri oluyor.
Bu şiir ve hakikatler artık bize şunu öğretmiştir.Topal Osman Ağa’ya iade-i itibar yapılmalıdır.O ve arkadaşları gönlümüzde yer tutsa da,devlet nezdinde de itibarını kazanmalıdır.Dedem Alişo Mehmet Keskin bile,hala iade-i itibar alamamıştır.Aff-Şahane’yle Osmanlı sonrası tehcir olayında suçsuzlukları kanıtlansa da,Ankara’daki cinayet sonrası,tekrar şaibeli bir durumla karşı karşıya kalmışlardır!Topal Osman Ağa’nın halledilmesi sonucu Giresun’a gönderilen milis isimlerin bir kısmına, gazi ya da istiklal madalyası takdimi yapılmamıştır.Dedem Alişo Mehmet Keskin de bu durumda olanların içindedir.Bunun nedeni,Ankara’daki olaylar diye düşünüyorum.Osman Ağa’nın milislerle birlikte olduğu bir heykelinin Giresun kent meydanına dikilmesi ileri bir olaydır.Sevgili Küpçük’ün yukarıdaki dizeleri;Osman Ağa ve arkadaşlarının bir nevi iade-i itibarıdır.Onun güçlü kişiliğini ve dramını bu kadar iyi anlatan şiiri yorumlamak, bana oldukça keyif verdi.Osman Ağa ve arkadaşları bu şiiri hak edecek çok güzel işlere imza atmışlardır.
Bu güzel şiiri kaleme alan,Ordulu hemşehrimiz şair Selçuk Küpçük Beyefendiye ayrıca teşekkürü borç bilirim.Sevgili dedem Alişo(“Ali Şeyhoğlu Hüseyin’den olma”,bize bıraktığı kılıcındaki ibare budur)Mehmet Keskin’in torunu ve Osman Ağa’nın manevi mirasçısı Giresunlular olarak çok teşekkür ederiz.Bu yazı vesilesiyle okumanızı önereceğim yeni bir kitap da;sevgili Erden Menteşeoğlu’nun “Milis Yarbay Osman Ağa”adlı hacimli çalışmasıdır.Yeşilgiresun Gazetesi sahibi değerli dostum Ahmet Hamdi Öğütçü Beyefendinin takdim ettiği kitabı bir nefeste okudum.Bu yazıyı da oradan ilhamla yazdım desem yeridir.Elinize,gönlünüze sağlık Selçuk Küpçük-Erden Menteşeoğlu.
