Nihal ATSIZ, Ötüken, 1967, Sayı: 40
Konuşmalar / 1
“Öğretmenler büyük çoğunlukla kupkuru insanlardır. Okumazlar. Düşünmezler. Yalnız alacakları maaşı, tatil günlerini, intibak kanunlarını bilirler. Çekingendirler. Çoğu hastalıklıdır. Büyük bölümü geçim sıkıntısı içindedir. Aralarında milliyetçi olanları da Bakanlık tutmaz. Bunlar solcularla sürülürler. Okullarda disiplin olmadığı için sinirleri bozuktur. Tedaviye muhtaç insanların ders vermesi toplum yapısında gedikler açmaktadır. Bu gediklerin yarın farkına varılacaktır.
Öğrenciler de ayrı bir trajedidir. Çünkü bu çocuklara gazete, dergi, sinema, tiyatro, sokak, plaj, radyo ve her şey kötü örnekler vermektedir. Üzüm üzüme baka baka kararır. Kişiye kırk gün deli deseler deli olur. Ben her gün tiren, vapur ve otobüsle işime gidip geldiğim için öğrencileri görüyorum, görünüşü korkunçtur. Eğitim reformu yapılmazsa, çok sert disiplin uygulanmazsa Türkiye’nin geleceği karanlıktır. Bir millet baraj ve fabrika ile değil, daha önce milli ruh ve ülkü ile kalkınır. Manen çökmüş bir millete endüstri tesisleri yapmak, ölüye balo elbisesi giydirmeye benzer.
Türkiye’de öğrenci vasfına lâyık topluluk bir dereceye kadar İmam-Hatip Okullarında var. Dinî inançla birlikte eski bir Türk terbiyesini sakladıkları için bu çocuklarda bir üstünlük derhal göze çarpıyor. Bunlar dinî bilgilerle birlikte çağdaş bilimleri de öğrenerek yetiştikten ve halka hitap etmeye başladıktan sonra Türkiye’nin manzarası değişecektir. Eski hocalar “milimetre”nin ve “Venezuela”nın ne olduğunu bilmeyecek kadar cahildiler. Arapçayı da bilmiyorlardı. İmam-Hatip Okulları öğrencileri seçkin ve millî şuurlu öğretmenler elinde yetişirse yurt için büyük kazanç olur. Atatürk medrese ve tekkeleri kapattığı zaman bir yüksek İslam Enstitüsü açsaydı şimdiye kadar yetişmiş olacak olan birkaç bin aydın din adamı Diyanet İşlerinin başında ve sıra görevlerinde bulunur, “radyonun içinde melekler vardır; konuşan onlardır” diyen K… Sait gibi k….c..l y…..ların ardından binlerce gafil Türk gitmezdi.”
Konuşmalar / 1
Nihal ATSIZ,Ötüken,1967,Sayı: 40