Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / NE İÇİNDEYİM ZAMANIN NE DIŞINDAYIM

NE İÇİNDEYİM ZAMANIN NE DIŞINDAYIM

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Zamanı , hatıralarımızla aramızdaki mesafedir diye tanımlayan yazar haklıdır . Zaman üzerine kalem oynatabileceğimiz en zor terimlerden biridir . Zamanın değişik vasıfları olduğunu da düşünüyorum . O vasıfları tespit edip , zamana karşı durmaktansa , zamanı yanımıza alıp zamana yürümekte fayda var diye mülahaza ediyorum . Zamanın üzerine epey filozofik tartışmalar yapılmış , onları yeniden yorumlamaya gerek yok . Zamanın niteliklerini teker teker konuşmakta fayda var . Bunu yaparken de , edebiyat , şiir , sanattan yardım alalım . Yani sanat bize zaman feneri tutsun .

Bilinenin aksine zaman geçmez . Geçen zaman değil , sizin tükettiğiniz enerjidir . Zamanın geçtiği savı , bizim zamana hakim olamadığımızın resmidir . Eskiler bunu şiirlerinde çok güzel anlatırlar: “Bu dünyaya gelen kişi, âhir yine gitse gerek, / Misafirdir vatanına bir gün sefer etse gerek.” Zamana yolculuğu çok güzel anlatır Yunus dizeleri . İnsanın zamanı geçirmediği , sadece , onu kullandığı zaman , nereye yol aldığını anlamadığını anlatır .Vatanında yani dünyada misafir olduğunu bilen insan , zamanı geçirmez . Onu olumlu kullanarak , öteye hazırlıklı olur . Zaman ucu açık bir anın adıdır . Zamanı yakalayabilen olmadığına göre , hayata Yunus gibi bakmakta fayda var .

Zaman bitmez . Biten zaman değil , ömür denen meçhulün adıdır . Bitimli bir zaman olamaz da . Zamanın ucunun ötelere uzandığını bilenler , zamanın bitmediğini , sadece sürdüğünü anlayanlardır .Tanpınar zamana kafa tutanlardan biri olarak , zamana diş geçiremediğini ne güzel anlatır :” Ne içindeyim zamanın, / Ne de büsbütün dışında; / Yekpare, geniş bir anın /Parçalanmaz akışında.” İçinde ve dışında olmadığımız zamanın , acaba neresindeyiz ? Zamanın bitimsizliğini ve önlenemezliğini en iyi anlatan mısralar toplamındayız . Evet , zaman böyledir . Parçalanamayan ama , dışında ve içinde olunan bir serbestiyet . Yani sizi kimse zamanın içinde ve dışında tutamaz . Çünkü onun sahibi Allah’tır . Sizi zamanın kıskacından azad edecek de O’dur .

Zaman kaybolmaz bir varlıktır . Zamanın kaybolduğunu söylemek , bir yanılgını adıdır . Siz zamanı ıskalarken , zaman başka bir kapıya yelken açar . Yani zamandan zamana bir yolculuk vardır . Behçet Necatigil bir şiirinde , zamanı eklemler sanki: “Kaynaşır birbirine gün olur zamanlar;  / Geçmiş, gelecek birleşir tek kesitte.” Zamanı tutkal gibi gören şair , onun kaybolmazlığını kayıt altına almak ister . Kaybettiğimiz zaman , bizim tekil tembelliğimizin adıdır . Yani biz üretken olmadığımız zaman , kaybettiklerimizin adını zamanla anlatıyoruz . Zaman kaybolan bir şey olsaydı , niye Allah zamana yemin etsin ki ? Zamanın tanığı olan Allah , hakimiyetini anlatmak istediğinde dağa  , zamana yemin ederek bizi de , o zamana ortak etmiştir .

Zaman , aynı zamanda kullanılamaz da . Zamanı yaşarsın . Ona müşahit olursun . Şahit olduğun şey de her zaman kullanılamaz .Zaman anlatılarak dillendirilir . Onun kullanılamayacağına da, tanık dizelerimiz vardır . Kullanamadığın zamanı , susarak tanıyabilir ya da zamanın elinden tutarsın . Akif İnan bir şiirinde : “Zaman bir hızdir ve yıldızdır akan / Esneyen günler ve gece üstünden” Zamanın bir hız olduğunu söyleyen Akif İnan , aslında onun ne kadar da akışkan olduğunu şiir diliyle resmediyor.Esneyen gece ve gündüz de , o zamanın tetikçileri değil mi ? Var mı zamana meydan okuyabilen , onu durdurabilen ? Yok .Kullanamadığımız zamana niye kaş çatarız ki ?Onunla dost ve arkadaş olsak , daha iyi değil mi?Ya da yanımıza çekebilsek zamanı ve yıldızları .

Zaman , zamana karşı da olmaz . Günlük yaşamda , zamanın zamana karşıtlığına da tanık oluyoruz .Koşuşturmalar arasında zamanı hor kullananlar , hep zamanı suçlayan cümleler kurarlar . Zamanım yok , boş zaman işi , zaman zaman , zamanında , zamanın behrinde , zamanı değil  yakınmaları tümüyle zamanı karşı duruş yakınmalarıdır . Yani zaman karşı , zaman adına savaş .Oysa zamanın yanında olmakta yarar var .İsraf ekonomisinin en kötücül etkisi zaman karşı verilen mücadeleyi kaybetmiş olmamızdır .Modern insan farkında olmadan , zamana karşı verdiği savaşı kaybetti . Yani erken zaman kullanımından zarar etti .Tüketti zamanı yeni insan .Zamana andolsun ki diyen bir Tanrının kulları , zamanı karşı zamanı kullanmanın kötü sonuçlarını yaşıyor . Artık tükettiğimiz zamanların acısını yaşıyoruz .Fikret Kızılok’un zaman zaman adlı şarksından dizelerle zamana bir göz atalım ve bitirelim :” Bir gün olsun unutunca / Dışımda kalıyorsun / Oysa seni düşününce / İçime sığmıyorsun / Zaman zaman o zaman / Zaman zaman o zaman” Evet zaman anaforunda düşündüklerim bunlar .

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*