Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / ÖTEKİ AMASYA

ÖTEKİ AMASYA

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Amasya , eski olduğu kadar çok kültürlü bir yapıya sahip bir şehir  . Onun için tarihsel süreçte ve bugün , çok farklı kültürel mirasın bir arada  yaşadığı medeni bir görünüme sahiptir . Kentin tarihten gelen bir arada yaşama kültürü ve demokratik hoşgörüsü günümüzde de sürmektedir . Binlerce yıl bağrında farklı mezhep ve meşrebi sıcakkanlılıkla barıştıran şehir ; bugün de değişik ülkelerden gelmiş muhacirlere , başarılı ve uygar bir şekilde kapılarını açmış ,  mülteci kardeşlerimize çok güzel bir ensarortamı sunmuş bir şehirdir . Nehir kıyısındaki ramazan programları sırasındaki çoğulcu yapı ve konukların etnik çoğulculuğu , beni bu yazıyı yazmaya teşvik etti . Fonda çalan Türkçe parçalara koro halinde ,  ensar ve muhacir birlikteliğiyle eşlik eden bir Amasya portresi . Ne güzel !

Değişik neden ve şartlardan dolayı , devlet aklı muhacirlerin bir kısmını Amasya ‘ ya yerleştirmiştir . Tıpkı Osmanlı ‘ da ; Kırım , Azerbaycan , Tatar ,Kürt , Alevi  vb . gurupların yerleştirilmesi gibi ; Suriye ,Irak , İran , Türkmen  vs . ülkelerden muhacir Arap ve değişik ırklardan binlerce insan Amasya ‘ nın ötekisi olmadan ve özgür bireyler olarak yaşamaya devam ediyorlar . Çarşı pazarda iş bulup çalışmaya başlayan muhacirleri görünce , insanımızın hoşgörüsünü ve mazluma sahip çıkma duygusunu bir kere daha anlıyorum . Tarihte de böyleydi , şimdi de böyle . Sen , ben yok ; bizler var . İnsanlık ve kardeşlik paydası var . Oysa ötekine sahip çıkmayan ve kapıya koymaya çalışan Alman faşistlerinin uygulamaları ortada ! Neredeyse her sene yanan Türk insanı gerçeği ! Amasya ‘ mızın Solingen ‘ de yanan canları ve şehit insanlarımız .  Avrupa ‘ nın vicdanı , hala ötekini anlamaya ve birlikte yaşamaya uygun değil .

Bir arada yaşama iradesini iyi gösteren kent insanı , Arapça konuşmalara ve yüksek sese dayalı Arap kültürüne gayet olgun bir şekilde kulak kesilmekte ve o insanlara ev ve çalışma ortamı sunmakla tarihsel köklerine sahip çıkmaktadır . Eski Amasya şehri de , Osmanlı ‘ nın değişik şehirlerinden ve Kafkasya , Avrupa civarlarından göçe sahne olmuştur . Yani şehrin biraradalığı bayağı eskidir . Bir çok modern kentimiz mülteci ve muhacire bu şekilde sahip çıkma ferasetini gösterememiştir ! Çok kültürlü ve çok çoğulcu bu yapı Amasya ‘ yı tam bir Medine yapmıştır . Yani İslam ‘ ın şehri diyorum . Çünkü şehirleri şehir yapan , insana ve misafirine verdiği değerdir . Amasya ya bir gelen ağlar , bir de giden ağlar sözü boşuna söylenmemiştir . Ötekisini yaratmayan her kent , yaşanabilir ve vicdanı olan bir şehirdir . Amasya ‘ nın motto ya da gettosu da yoktur . Yani sahiplenemediği bir öteki topluluğu da yoktur . Ötekisini bu denli  içselleştiren şehirler artık bir dünya şehri olmuştur .

Amasya , içindeki unsurları da tarihsel süreçte koruyan ve renkli tutan bir yapıya da sahiptir . Yozgat , Erzurum , Artvin , Gümüşhane , Sivas , Tokat ,Çorum  vb . şehirlerden kente gelen yurdum insanı , buraya çok çabuk adapte olmuş ve yaşamını ortak kültüre katarak sürdürmeyi becermiştir . Bu bir arada yaşama iradesi Amasya ‘ nın kültür şehri olması yönündeki iradesini kolaylaştırmaktadır . Ortak kimlik ve kültürle yoğrulan kent insanı  , beyefendi ve çoğulcu yapısıyla hala göç almaya ve devlet aklının itibar ettiği bir turistik kültüre doğru gitmektedir . Yani Amasya beraber yaşama ve şehir sessizliği konusunda Türkiye ölçeğinde birinci  sıraya girebilecek özellikleri taşımaktadır . Şehir kültürü yükseldikçe ve insanımız bunu korumayı sürdürdükçe , bundan kazanan Amasya ve yerli kültürü olacaktır .

Çağdaş dünyada beraber yaşama ve birlikte geleceğe yürüme , artık bir varoluş sorunudur .Bu kriterler , kentler için demokratik ve demografik değerler olmaya devam etmektedir . Yerleşme ve demokrasi artık bir arada ve birlikte yaşamanın adı olmuştur . Yerini seçen insan , hem demokratik olgunluğa ,  hem de yerleşmenin imkanlarına  bakmaktadır . Yani şehir sadece ekonomi değildir . İnanç farklılıklarını ve etnik kimlikleri kucaklayan şehirler , artık ötekini oluşturmayan şehirlerdir . Amasya , ötekini yaratmayan bir şehir olarak bu olgunluğa ulaşmış ve gelişmeye devam etmektedir . Bunda şehrin entegre yapısının da etkisi vardır . Yani Amasya , Osmanlı ve Selçukluyla yakaladığı bir arada yaşama ve birlikte ileriye bakma iradesini , Cumhuriyetle sürdürmekte ve demokratik bir kültüre dönüştürmektedir . Türklerin İslam ‘la muzaffer olduğu günlerden gelen  beraber yaşama ülküsü her daim sürsün dilerim .

Muhacirini ensarıyla buluşturan Amasya kültürü , çok kültürlü ve renkli bir şekilde yaşamaya devam edecektir . Şehrin güzel insanlarında bu iradeyi görüyorum . Cahit Zarifoğlu ‘ nun Ölü Atlar şiirindeki tanış olamama halini anlatan mısralarıyla bitirelim : “Telaşla yenilen analarda kayboluşları / sevgisiz kalan babalarla / lekesiz bir güneşle ancak / çocuğunu sardığı bezler arınan / ağrıtmaz sanılan bir yaşamak şarkısı …” Ne de zormuş bu yaşamak ve sahipsiz olmak . Öteki olmak ,yalnız olmaktır ve zordur . Tanrım, kimseyi sahipsiz ve öteki yapmasın .Amin .

Günün şiiri  : “Vahdet bahçesine her insan bir gül / Diksin, bayramlarınız bayram olsun .” A .Karakoç

                      İsa Çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*