Kûn Senfonisi / ع AYN Yalnız bir ağaçtım, orman uzaklardaydı Direndiğim kadar dileniyordum toprağa Uzaklardaydı yağmur, sen uzaklardaydın Baharın açmaya çiçek sunmadığıydım Yaprakların yeşilden yüz bulmadığı Allah’tan gayrı kimseler dokunmuyordu nüveme Kuşların mâsivâ saydığıydım. Sen susuyordun, rüzgâr susuyordu Kime dokunsam göğsümden su yontmuyordu Terli bir ağaç oluyordum arsızca koşuyordum Rahmetinden hadîkalarımı aşan nehirlerden akıyordum Savaşlar geçiriyordum sakat atlarla Âmâ bir ... Devamını Oku »
DOSTA DOĞRU
İçimde uzayan her yol, Çıkar gider dosta doğru. Menekşe, nergis, ıtır, gül, Kokar gider dosta doğru. Zamanım yoğrulur gamla, Birleşir sabah akşamla. Ilık kanım damla damla, Akar gider dosta doğru. Gel bende gör, sen gel beni, Durduramaz engel beni. Görmediğim bir el beni, Çeker gider dosta doğru. Beynim fırın, bağrım tandır, Yanarım hayli zamandır. Sevgim bir yavru ceylandır, Çeker gider ... Devamını Oku »
FERYADNAME
Endülüs’e Ağıt (Feryadnâme) Çıkan iner, kalkan düşer, her yükselişin var bir sonu Niçin bunca gurur maldan, mülkten, adtan sandan insanoğlu. Oluşta ne var ki olduğu gibi dursun, hiç değişmesin. Sen de gök gibisin, bir gün masmavi güneşlik, bir gün bulutlu. Bu dünya kime kalmış, yaramış ki kalsın yarasın sana da. Yok hiçbir çizgisinde bu yeryüzünün ölmezlik rengi ve ölmezlik kokusu ... Devamını Oku »
KURT VE LAMBA
Sezai KARAKOÇ Babamdan dinlemiştim: “Çocukluğumuzda oturduğumuz şehir Zülküfül Dağı’nda idi. Evimizin bitişiğinde ufak bir ağılımız vardı. Bir kış, baktık ki arada bir hayvan eksiliyor. Bir, iki, üç. Bunun üzerine babam, durumu anlamak için geceleri ağılda beklemeğe karar verdi. Bir gece, bir elinde petrol lâmbası, öbür elinde de bir sopa, beklerken, ağılın giriş yerinden içeriye bir kurdun daldığını görür. Meğer ağıla ... Devamını Oku »
YAŞAMA DAİR
Yaşama dair sözü olmak bir meseledir. Yaşamak da kolay değildir. Doğum yaşamın arifesi olsa da, yaşamak ölüm kadar sahicidir. Yaşamak herkesin harcı da değildir. Yaşamak bazen, değerlerin takibidir. Yaşamak, yaşamayı denemenin de adıdır. Cahit Zarifoğlu, Yaşamak adlı şirinde yaşamayı tanımlayamaz:” Neden diye sormayın hemen. / Onu ben kendi kendime de açıklayabilmiş değilim henüz. Derken aslında yaşamanın felsefesini yapmıştır. ... Devamını Oku »
DEĞERSİZLİĞİN ALFABESİ
Toplumlar da insanlar gibidir, bir kere dibi gördüler mi yukarı doğru çıkarlar. Biz de böyleyiz. Değersizlikte yarışıyoruz. Bizi ayakta tutacak değerleri bir bir ortadan kaldırıyoruz. Değersizliği de pazarlar hale geldik. Toplum nasıl değersiz hale getirilir, nasıl temel değerler yıkılır? Bu soruların ağır bir cevabı var. Yıktıklarımızı görürsek, inşa edeceklerimizi daha iyi anlarız. İnsan kaybettiklerini tez arayan bir varlık. Biz de ... Devamını Oku »
TÜRK EDEBİYATINDA EN BEĞENİLEN/ BEĞENDİĞİM ŞİİRLER
A-UZUN ŞİİRLER 1-İstiklal Marşı:Mehmet Akif 2- Sakarya Türküsü: Necip Fazıl Kısakürek 3-Zindandan Mehmet’e Mektup: Necip Fazıl Kısakürek 4-Çanakkale Şehitlerine: Mehmet Akif Ersoy 5-Bülbül: Mehmet Akif Ersoy 6-Zulmü Alkışlayamam: Mehmet Akif 7-Fetih Marşı: Arif Nihat Asya 8-Bayrak: Arif Nihat Asya 9-Naat: Arif Nihat Asya 10-Anadolu Gerçeği: Yavuz Bülent Bakiler 11-Sivas’ta Yoksul Çocuklar: Yavuz Bülent Bakiler 12-Otuz Beş Yaş: Cahit Sıtkı Tarancı ... Devamını Oku »
NECMİYE ABLA
Hava keskin bir barut kokusuyla dolar, Kapanırdı daha ilk gününde okullar. Bir afyon ruhu gibi baygın yönetimden Hayalimde tek lider bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki milyonlarca tanka gülen Gözlerin, bıyığın ve ak pak gerdanınla Ne koalisyoncuydun sen, Necmiye abla. Partiniz kutu gibi küçük bir partiydi, Kadınları çarşafla örtük bir partiydi. Hükümetin batmasına yakın saatlerde Hemencecik çark ederdin Meclis kürsüsünde, ... Devamını Oku »
TÜRKİYE
Türkiye, Türkiye dağlarını duman almış, üzümler memleketi, tütünler memleketi, Türkiye, Türkiye çok gülmüş, çok ağlamış, sabırlı, bağrı yanık insanlar memleketi. Bulut gibi köpürmüş topraktan bereketi, pehlivan dağlarında şafaklar büyümüş ve o nehirler delirip gür gür gelirler bir şarkı gibi dağdan denize yürümüş. Sen Türkiye’sin, sağdıcım, kirvem Türkiye. İnsanların, insanların, ah senin insanların, morca gözlerinden öpsem, namuslu gözlerinden, Asiye’m işveli, Hatice ... Devamını Oku »
GEDAYI ZAMAN MANZUMESİ
Her devirde aynı dert Olmaz harîs-i şân-ı hükûmet hakîm olan Düşmez o kayda sâhib-i akl-ı selîm olan Girmez esîr sınfına merd-i fehîm olan Ey ihtirâz-kâr-ı azâb-ı elîm olan Memûr olup gedâ-yı zamân olma zinhâr Muhtâc-ı nân eder seni dûnân-ı rûzgâr Muhtâc-ı nân-ı gayr olan âdem hanîstir Terk eyleyen saâdet-i kesbi habîstir Kâsib-i cîb-i hazret-i Rabb-ı mugîstir Pek doğrudur bu kavl-i ... Devamını Oku »