Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / TEFEKKÜRÜN HÜR KALESİ ŞİİR

TEFEKKÜRÜN HÜR KALESİ ŞİİR

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                CNN Türk ‘ te Enver Aysever ‘ e misafir olan İlber Ortaylı Hoca : ” Şiir okunur , şiirle duygulanılır , şiirle dilini öğrenirsin , güzel konuşmayı öğrenirsin ama , şiirle düşünülemez . Şiirle tefekkür yapan toplumlar , geri toplumlardır , hödük toplumlardır , yarı gelişmişlerdir ” yollu sert ve büyük laflar etmiş  . Okuduğumda entelektüel kibri deyip geçecektim ama , işin milletimize ve tefekkürümüze dokunan hacimli bir yanı olduğunu anladım ve sarıldım kaleme .

Anlı şanlı Hocalarımızın böyle cümleleri ilk değil , son da olmayacak gibi . Kemal Gürüz ‘ ün ‘ Türkçe bilim dili olamaz’ herzesi gibi ! Gelelim İlber Hoca ‘ nın tefekkür anlayışına ve şiirin alanı meselesine . Şiir bir tefekkür arcıdır . Tarih ne kadar ibretlik ve önemliyse , şiir de o kadar fikrin aracıdır . Şiirin düşünce boyutu olmasa , Halil İnalcık Hoca “Şair ve Patron ‘u yazar mıydı ? Şiiri sıradan halkın meselesi olarak görmek ,  bir Cumhuriyet aydını sorunudur . Onun için salt bilimsel bir gözle bakarsanız , şiir bir uyutma aracı olarak görebilirsininiz . Buradan bakıldığında tarih de biraz palavraların aracı olabilir !

Türk halkının şiire ve şaire itimadı tam olmuştur . Düşünce dünyamıza etki eden şairlere ve şiirlerine bakarsanız bunu görebilirsiniz . Nazım , Necip Fazıl , Mehmet Akif nasıl bir tefekkür unsuru olamaz ? En azından Mehmet Akif örneği bunu anlamamıza yeter . İslam adının zor telaffuz edildiği tek parti faşizmi döneminde , İslam ‘ ın bayraktarlığını kim yapmıştır ? Metinleriyle Kuranı anlamayı bile kolaylaştıran Mehmet  Akif  Ersoy . “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; / Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. / Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ” diyen usta , tam da tefekkürün merkezinde durmaktadır . Şiirde , ecdada yapılacak saldırılara da karşı bir duruş da vardır .

İlber Ortaylı hocanın sorunlu cümlelerinden birisi de , “şiirle tefekkür yapan toplumlar , geri toplumlar , hödük toplumlardır ” sözleridir . Öyle midir acaba ? Pozitivist bir mantıkla ve Türk milletinin genetik kotlarını anlamadan söylenmiş  bir canlı yayın cümlesidir . Sıkılı yumruk kullanmadan ve aşkla söylenen bir şiir politikada karşılık bulamaz mı ? Bulur . Başbakan Erdoğan  Sezai Karakoç ‘ tan şiir  okurken , Ecevit kendi şiirini söylerken , hep ruha ve insana seslenmişlerdir . Politik bir  araç olarak şiir okumanın ‘hödüklükle’ ne alakası olabilir ? Aydın kibri budur . Hödük de sert bir kelimedir . Anglo Sakson politikacı şiir okumaz , çünkü okuyacak şiiri yoktur ! Ya bizim öylemi ? Her tarafımızdan şiir akıyor . Ne güzel . İlber Ortaylı Hocanın tespiti bir Fransız jakoben aydın tespitidir . Fransa şartlarında da doğru olabilir .  Bizim yarı gelişmişliğimizin tezahürü şiirimiz olamaz . Çalışmamak belki !

Nesir söz  tasarrufuna dayanmaz . İlber Hoca bu kem sözleri nesir  için söylese , belki insanımız ve ben kabullenirdim . Nesir bile şiire yaklaştıkça güzelleşir . En azından benim için böyledir. Kesik kesik yazılan tarih metinleri bile , şiir tadında yazılınca bir başka güzel oluyor . Şiirle dili öğrenebiliyorsak , nasıl tezekkür ve tefekkür yapamayız ? İşte tam da tefekkürü anlatan şiir dizeleri : Cümle eşyâda görürdüm hâr var gülzâr yok, / Hep gülistân oldu âlem şimdi hiç hâr kalmadı” Niyazi Mısrî ; eşyaya sufice ve gönül diliyle bakan bir ozan , dünyasının nasıl değiştiğini bu kadar mı güzel anlatır . Mekanik tarih belgelerindeki somutluk , bilimsel dilin izahı olamaz . Tefekkür biraz da derinliğin adıdır . Bu tarih yazıcılarında görülemiyorsa , ne yapalım ? İyi şairler iyi yazar olur da ,  iyi yazarlar , iyi şiir yazamayabilirler . Her tarihçinin sanatçı olamayışı , onun sanatı küçümsemesini getirmemeli .

İlber Ortaylı Hoca çokca kitabını okuduğum bir akademisyendir . Bu sözleri söylememiş kabul ederek  önümüze bakalım derim . Şair olmak Türk milleti için bir değerdir . Kabul aracı olan şiir , kolay da yazılamaz . Nazım , biraz daha rafine bir alandır . Yazmak kolay ve aceledir . Oysa şiir , derde devadır . Onun için , ‘posta gazetesi’ bile şiir köşesi yapar .Halk yığınlarının edebi zevklerini hödüklük ve geri görmek , düşünce dünyamıza bir şey katmaz . Herkes şair olamaz vesselam .

İlber Ortaylı Hoca ‘ nın Necip Fazıl hakkında kullandığı cümleler de tartışılacaktır .Necip Fazıl ‘ ın şair ve düşünür olarak yapacağı çok şey vardır diyen Enver Aysever ‘ e itiraz ederek ; şair şairdir “düşünceye katkı falan yapamaz” demesi talihsizliktir . ‘Üç Mesele’ yazarı İsmet Özel , bir şair olarak ; medeniyet-teknik-yabancılaşmayı en az tarihçiler kadar iyi anlatır . İsmet Özel ‘ in ne kadar özel bir tefekkür adamı olduğu da âşikardır . Necip Fazıl , Mehmet Akif Ersoy , İsmet Özel , Nazım Hikmet gibi  ustalardan etkilenerek , düşünce dünyasını geliştiren yüz binlerce insan var . İlber Hoca burada haksızsın . Biz hödük milletlerden değiliz . Sen de bizim bir değerimizsin . Hödüklü mödüklü konuşman olmamıştır ! Biz tefekküre ve tezekküre devam edelim , sen de tarih yazıcılığına devam et.

Günün kitabı : Şeytanın Ayartması , Kıssa ,İbn-ül Cezvi , Elif Yay ..

                

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*