Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / ADINI SEN KOY

ADINI SEN KOY

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                 Arabesk müziğin klas temsilcilerinden Müslüm Gürses , zamana karşı yaşam mücadelesi veriyor. Onun yaşama savaşında Allah yardımcısı olsun. Arabesk kavramının bu kadar horlandığı bir ortamda onun yaşamı ve sanata katkıları üzerinden bir şeyler yazmaya ve arabeski anlamaya çalışalım. Arabesk batı dillerinde: (fr)Arap müziğini andıran, genellikle karamsarlığı konu edinen bir müzik türü . İslam sanatındaysa, motiflerin bir birine geçmiş şeklidir.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu , divan edebiyatımızı da biraz  arabesk görür. Bu tanım ve tespitlerde hakim olan ana kelime, arabeskin baskın “karışıklığı” temsil etmesidir. Yani arabesk estetiğin doğasında, bir karışıklık ve kozmopolitlik hali vardır. Dolayısıyla arabesk olan bir şey, bir parça karışık bir yapıyı anlatır. Ötekini de içine alan bir yapıdır arabesk. Arabesk müziğimiz de böyledir. İçinde Arap , Fars, Batı unsurları barındıran bir müzik yapısını konuşuyoruz. Çıkış ustaları da sınıfsal bir alt yapıyı arkalarına alan insanlardır.

Müslüm  Gürses , Orhan Gencebay , Ferdi Tayfur gibi ilk kuşak arabeskçiler tamamen sınıfsal bir müzik yaptılar. Müziğimizin devletçi karakteri de onları uzun süre dışladı. Vay efendim bunlar müziği bozuyor eleştirisi..Gel yıllar,git yıllar müzik piyasamız demokratikleşti.Arabeskçi sanatçılarımız toplum katında gördükleri ilgiyi, halkın beklentilerini ve sınıfsal zevklerini de dikkate alarak iyi okudular.Çevreden merkeze doğru bir arabesk yürüyüşü oldu. Öfke,itiraz,kader,aşk,lümpen vb. kavramlar bu müziğin ana mayası oldu.

Orhan Gencebay, hatasız kul olmaz dedi, alt sınıf kitleleri hatalarıyla sevmeye çağırdı. Ferdi Tayfur ;itirazım var dedi, düzene itirazı topladı. Hakkı Bulut; ikimiz bir fidanız dedi, Deniz’lere ad olacak bir aşkı anlattı. Müslüm Gürses ; yıkıla yıkıla diyerek kendine benzeyen varoş çocuklarını yaşama asılmaya çağırmıştır. Yani arabesk bir direnişin adıdır. Onun için arabeske zevkten değil de, politik bir itiraz söz konusudur. Ben de tam buna itiraz ediyorum. Arabesk müzik sanatçıları, toplumun protest dilidir diyorum. Pop kültürden daha da saldırgan bir dili de yoktur arabeskin.

Böyle bir günde dayan Müslüm Baba diyorum ! Toplumun sütlaç tabakasına bile caza yakın müziğini kabul ettiren adamı, Allahın bize bağışlamasını diliyorum. Mimarideki motiflerin bir araya gelmesi gibi, halkın sınıfları da Müslüm Baba için yan yana gelmişlerdir. Katmanları müzikle buluşturan bu adama,akademisyen olarak uzun ömürler dilerken, onun da yaşam kalitesine dikkat etmesini hep beklerdim. Üreten ve sanata gönlünü vermiş adamların azcık da olsa halk için ve Hak için, emanet olan vücutlarına özen göstermelerini beklemek hakkımız olsa gerek. Rahmetli Erol Günaydın, bir tv programında aynen böyle söyledi. Siz artık halkın malısınız ve lazımsınız.

Bir çift sözüm de arabeski horlayan beyaz Türklere, sanatın icrası tartışılabilir ama, sanatçının ne söylediğine bakmak lazım. Hala Itrî, Dede Efendi, Nigar Hanım dizeleri mırıldanıyorsak, onların neyi değil, ne söylediklerine baktığımız içindir. Arabesk metinlerin yeniden ve güncel yorumlarla çalınması, onların ne denli sağlam metinler olduklarına kanıttır.Sanat musikisi ne kadar bizimse, arabesk de o kadar bizimdir. Pop müzikteki batıcı ve zayıf unsurlara göz yum, Arabeske söv. Bu beni çok rahatsız ediyor. Kibariye’den kimbilir şarksını dinlerken kaleme aldığım bu yazı, Müslüm babaya destek içeren manevi bir metne dönüştü. Çok da hoş oldu.

Arabeskin itirazî bir dili olması hakim çevreleri ve merkezi rahatsız etmiştir. Onun için devlet televizyonu TRT  bile epey zaman arabesk çalmamıştır. Çevrenin merkeze yürüdüğü şu günlerde; Işın Karaca sesinden ve Tarkan- Orhan Gencebay düetiyle  hatasız kul olmaz dinlemek ne keyif verici. Halkımız müzikte de demokratik bir yapıyı onaylıyor. Zülfü Livaneli aynen bunları söylüyor ve haklı. Müziklerin kardeşliği, aynı zamanda düşüncelerin kardeşliği olacaktır. Pop , sanat , arabesk , hepsi bizim tarzımız ve onları seviyorum. Yerli olanı korumak ve yükseltmek aydınların görevidir.

Müslüm Gürses’e Allah’tan şifalar diliyorum. İnşaallah kültür dünyamıza ve aramıza döner. Sevenleri onu bekliyor. Müslüm şarkılarından sevdiğim bir dörtlükle bitireyim : “Yakıp bütün aşkımı külü maziye gömdüm / Yaşanılan sevdayı seni kalbime gömdüm / Öyle günler geçirdim ne yaşadım ne öldüm / Kadeh kadeh sevgini seni kalbime gömdüm”

Hamiş : Yazı, 2.3.2013 gecesi saat 23’te kaleme alınmıştır. Adı geçen gün ve saat itibarıyla Müslüm Gürses yaşıyordu . Neşet Baba’dan sonra ; halkın ve entelektüellerin ikinci babası hayatını kaybetmiştir. Halkımızın ve sevenlerinin başı sağ olsun.

İsa Çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*