İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
İçinden nehir geçen kentleri severim diyor Cemal Süreya usta.Ben de her Yeşilırmak boyu yürüyüşümde bu şiiri terennüm ederim.Yine bir kıyı boyu yürüyüşteyim,ne göreyim:Beton kaldırıma monte edilmiş,ekmek artığı atma kutusu.Düşüncenin sahibi Hayatcan Derneğini kutluyorum.Sanırım belediyenin onayıyla konulan ekmek atık kutularını düşünmek bile güzel.
Sn.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan birkaç gündür,ekmeğin içeriği ve israfı üzerinde duruyor.Hayatcan Derneği de tam bu noktada ekmek atık kutularını yollara monte ediyor.Ne güzel ön alma.Dilerim, Amasyalılar içine sadece atık ekmek koyarlar..Çünkü bu tip tematik çöp ya da atık kutularının içine sigara atan akl-ı evvellere de şahidiz.Halk dalkavuğu değilim,yanlış yaptı mı halkı da eleştireceğiz.
Şehir asla affetmez ve unutmaz.Şehirde yaşarken gördüğüm bir sıkıntı da,minübüsçü dostlarımızın kuralsız bir şekilde yolun ortasında yolcu indirmeleridir.Taksideyim,araba kullanıyorum;otobüs, yolun ortasına “kasabanın şerifi” gibi duruyor.Durağa bakıyorsunuz,bomboş vaziyette otobüsünü bekliyor!Acaba, otobüs şoförü arkadaş yolun ortasında durunca,psikolojik tatmin eşiğine mi giriyor?Yani yolu tıkadım,ne mutlu bana mı diyor?Bu resmen sıkı olan trafiği daha da içinden çıkılmaz hale getirmektir.Belediye zabıtanın bir şehir turunda bunu göreceğini düşünüyorum.
Bir beklentim de Amasya Belediyesi’nden:Sn.Başkanım;Amasya Belediyesi, kente katkı sunan üniversite öğrencilerine burs veremez mi?Bunun nasıl yapılacağını üniversite-belediye iş birliğiyle karar verebilirisiniz.Biliyorum,CHP’nin itirazıyla AYM belediyelerin burs vermesini direkt olarak yasakladı.Ama, yarışma,topluma hizmet ya da bilgi sunma vb.yollarla en azından belirli kontenjanla öğrenci arkadaşlarımıza burs verebilirsiniz.Bu yolda talepler şahsıma ve değişik insanlara yapılmaktadır.Benden teklif etmesi,takdir sizin.
Kenti yaşayan biri olarak,diğer gördüğüm bir mesele de,kaldırımlardaki küçük çöp tenekeleri ve sepetlerinin azlığıdır.Özellikle,yalı boyu yürüme yolunun ütündeki yolda ve Kale,Şamlar,Ahırönü vb.semtlerde de çöp atmak için sepet arıyoruz.Küçük çöp sepetlerinin tutuşma sorunu olduğunu da biliyorum.Biz çöp sepetini koyalım da,sigara atan arkadaşımız utanır..inşaallah.Sigarası için ayrı ve özel çöp sepetini arar.Ki, sigara için çöp sepetlerinin çoğunda donanım mevcut.
Gezi yolunda göz zevkimizi bozan diğer bir yapı da,kışın sağı solu kapatılarak bekletilen büfemsi varlıklar.Bu büfelere standart getirmez miyiz?Tek tip yaparak,onlara yeni ve modern bir yüz yapsak ne güzel olur.Dikkatimi çeken önemli bir belediye hamlesi de,Ferhat ve Şirin’in ruhunu şâd edecek anıt parktır.Alanda sona yaklaşılmış,alana efsaneyi anlatacak bir kitabe de dikersek harika olur.Yani Ferhat ve Şirin efsanesini anlatacak edebî bir metin.
Eski halin civarında yapılan yol yenileme ve yaya köprüsü de şehre hava katacak diye düşünüyorum.Yaya köprüsü ışıklandırılmasını da önemsiyorum.Arabesk bir ışıklandırmadan ziyade,Galata Kulesi ışıklandırılması gibi, derin ve tarihi bir projeksiyon ışıklandırması yapmalıyız.Amasya Kalesinin loş sarı Rumeli ışıklandırılması gibi…
Her geçen gün temiz bir hal alan Amasya’nın daha entegre bir kent olacağını düşünerek;kente emek veren tüm insanımıza selam ve saygı dileklerimi sunuyorum.Allaha emanet olun.Bir başka şehir yazısında görüşmek dileğiyle.
Okuma notu:Umrandan Uygarlığa,Deneme,Cemil Meriç,İletişim Yay.
İsa Çolaker
