İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
Küçükken Giresun’da bu yolda bir deyim kullanırdık. Dördüncü taşta ne zaman bir balık kaçırsak , kaçan balık büyük olur diye büyüklerimiz gönlümüzü alırdı. Sanırım balığın boyunu abarttığımız zaman , bu lafa duçar olurduk. Şimdi de büyükşehir olayını anlayamadık , belki de yanlış yerden baktık , elimizden Ordu’ya gitti. Bizim ilçe olmamız diye küçültücü bir tuzağa düştük. Oysa tüm büyükşehir birleşmelerinde doğası gereği , ilçeler olacak ya da orantılı büyük ilçeler yapılandırılacaktı. Sonuçta büyükşehirin her zaman alt illeri (ilçeleri) olacaktı.
Balık kaçınca ve Ordu büyükşehir belediyesi olunca , gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi. İki kentin sosyolojisi bir birine yakındı. İkisinde de mikro milliyetçilik yoktu. Ordu’da çalıştım biliyorum. Aydın , mütevazı , ufuklu bir halkı var. Bu tip kentsel kararlar da politik mülahaza yapmamalıyız. Akp ister veya Chp analiz eder, sonrasında da Giresun için hayırlısı olurdu. Sn.Canikli , Sn.Geldi , Sn.Karaahmet ve kentin âkil adamları bir toplantıda halkı aydınlatabilir ve biz de kıyısından büyükşehir gerçeğine dahil olurduk. Sonuçta bu işlerin politik kazananı da olur. Kazan kazan budur. Ona halkımız karar verirdi.
Büyükşehir olup da vizyonu genişlemeyen bir il anımsamıyorum .Ordu’nun yavrusu olacağız falan lafları özgüven zayıflığıdır. Giresun niye Ordu’nun yavrusu olsun ki . Kale gibi ilçeleri ve çalışkan bir halkımız var. İktidar da bu karara arka çıktığına göre her şey iyi olurdu. Birkaç alanda iki kentin artılarına bakalım. Basında , Giresun güçlü ; imalat ve pazarlamada Ordu . Deniz kıyısı bakımından biz güçlü , Otel konseptinde Ordu . Ordu’nu köyleri fazla, Giresun’un kıyı sahili yatırıma elverişli vb. Fındık derseniz her ikisinde de iyi. Kalifiye insan bakımından, Giresun Ordu’dan daha iyiydi. Ama olmadı. Hayırlısı olsun.
Büyük şehir olamama olayından çıkarmamız gereken dersler var. Bunları şöyle sıralayabiliriz : Yerel sorunlarda iktidar ve muhalefet ayrımı yapmadan bir araya gelmeliyiz. Konuşamayan kesimler toplumsal meseleleri çözemez. Tabiiki iktidar partisi vekilleri önergeyi verecek ve konunun takipçisi olacaklar, muhalefet vekillerimiz de onların takipçisi olacaklardı. Büyükşehir’in en fazla görünür katkısı arazi ve yerlerin değer yapısına olacaktı. Bunu yakınımızda Samsun örneğinde gördük. Çarşamba tarafına dönüp bakan yoktu! Ne zaman büyük şehir oldu , Tekkeköy tarafı fiyat fırlaması yaptı. Neyse kaçan balık büyük olurmuş , bundan sonra en azından önümüze bakalım. İnsanımız ve yerel yönetim, iktidar çevreleri el ele verip yaşamsal konuları halka iyi anlatsınlar.
Kamuoyundan ve yerelden bilgileri gazetemizin interneti kanalıyla aldığım için, içeriden fazla bilgim yok..Bir elin sesi , iki elin nesi var kuralı gereği , birbirimize sarılalım. Özgüveni güçlü olan bir kent insanı olarak ileriye bakalım. Komşu illerin yanında küçülmemek için de , sanayi yatırımlarımız artıralım. Hemşerim Canikli’nin yatırım planlarını heyecanla okudum. Dilerim yaşama geçirir ve inanıyorum ki , Giresunluya hizmet katar. Bürokrat bir gelenekten gelen sayın vekil , halkımıza vaat ettiklerini fikr-i takiple izlesin. Sonuçları hayırlı olur inşallah . Çünkü Giresun sanayileşme sürecini artırırsa , yanındaki büyük şehirlerin yanında ezilmez ve ezilmemelidir.
Yereldeki yöneticilerin de kaygılanmasına gerek yoktu , çünkü ; mevcut belediyelere yeni köy ve belde belediyeleri ekleneceği için yereldeki güç dengesi bozulmazdı.Yani çoğunluk yine mevcut belediyelerde olurdu ama, birkaç belediye de iktidara çıkardı…Buradan da kaybeden olmamış , bilakis ; farklı belediyelerle çalışmak gibi demokratik kültür geliştirmiş olurduk. Şimdi önümüze ve kentimizi geliştirecek yeni projelere bakmamız gerek. İnsanımızın her yeniliğe açık olduğunu Orta Anadolu’dan daha iyi görüyorum. Hava alanı olayı da büyükşehire epey katkı yapardı. İlçelerimiz arasındaki yakınlık da büyükşehrin akışını kolaylaştıracaktı. Sahildeki her ilçe Pendik-Kurtköy’den bir birine daha yakın.
Daha iyi ve güzel , gelişmiş bir Giresun görmek beni her zaman heyecanlandırıyor. Bu yazıyı da büyük şehir yasası çıktıktan sonra yazmamın nedeni, önümü görmek içindi.Bakalım Giresun’un politik feraseti ne durumda diye bekledim.Ama beklediğim olmadı.Yasaya dahil olamadık.İçindekiler belki hemen göremiyor ama, Giresun çok mesafe katetti. Bunu dışarıdan görmek daha kolay. Yerelde de kenti biraz daha entelektüel canlılığa ulaştırabilirsek, Giresun’un önünde kimse duramaz. Spordaki canlılık bile, gurbet insanına soluk aldırıyor. Alınan her maç bizi memlekete daha yakınlaştırıyor. Daha güzel Giresun’larda buluşmak dileğiyle , kalın sağlıcakla.
Kitap notu: Prof.Dr.Kemal Sayar,Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez , Deneme,Timaş Yay.
İsa Çolaker
