Son Haberler
Anasayfa / misafir kalemler / AMASYA BİZE BENZİYOR…

AMASYA BİZE BENZİYOR…

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

AMASYA BİZE BENZİYOR…

Bazı şehirlerimiz vardır, fonksiyonel olarak insana benzer… Nasıl ki bir insanın büyümesi ve gelişmesi için onun bakıma, korunmaya, ilgilenilmeye, sevgiye ve şefkate ihtiyacı varsa bazı kentlerimiz de aynen bir insan gibi narindir, naziktir; korunmayı, ilgi ve sevgiyi ister… İşte Amasya, bu bahsedilen özellikteki şehirlerimizden biridir. Muhafaza edilmek ister, kendisiyle ilgilenilmesini, muhabbet duyulmasını ister… Büyük bir önemle, düzenle ve ilgiyle geleceğe taşınmak ister…

amasya

Nasıl ki her insanın tutumu, tarzı,  karakteri ahlâk anlayışı, tecrübesi farklı ise şehirlerimizin de tarihî, sosyal ve kültürel dokusu farklı farklıdır. Nasıl ki her insana nabza göre şerbet vererek muamele ediyorsak, her şehrin de özelliğini, güzelliğini tanıyarak ona göre muamele etmeliyiz. Bu anlamda bazı şehirlerimizde turizm, bazılarında tarım, bazılarında sanayi ön plandadır. Amasya’mızda da tarih, kültür ve medeniyet öncelikli olarak yer almaktadır.  Yani her insan gibi her şehrin de kendine göre özellikleri farklı farklıdır.

Kral kaya mezarları, müzeleri kütüphaneleri, türbeleri, sebilleri, çeşmeleri, medreseleri, tekkeleri, şifahâneleri, mescidleri ve camileriyle geçmişle geleceğin birleştiği Anadolu’nun en eski kentlerinden biri olan Amasya ilimiz tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle diğer şehirlerimizden oldukça farklılık arz etmektedir.

Amasya’mız tarih boyunca birbirinden farklı medeniyetlere, geleneklere, kültürlere,  krallara ve şehzadelere ev sahipliği yapmış, pek çok yapıyı ve unsuru kendisinde cem etmiş nadir şehirlerimizden biridir. Günümüzde de bu güzel şehrimiz, bizi ağırlamakta, bize ev sahipliği yapmaktadır. Acaba buram buram tarih kokan bu şehrimizde misafir olan bizler, ev sahibimizi üzüyor muyuz? Nasıl ki bir misafirliğe gittiğimizde ev sahibi evin düzenini ve şeklini bozmamıza izin vermiyorsa bu güzel şehrimiz de kendisini farklı kılan bu tarihi dokunun bozulmasına, tahrip edilmesine elbette ki üzülecektir.  Bu şehrimizin geçmişten büyük emekle ve yorgunlukla bugüne getirdiği bize hediye ettiği demiyorum, emanet bıraktığı tarihi mirasımıza sahip çıkalım.

Tarihin hiçbir döneminde şehirlerimiz günümüzdeki kadar üzülmemişti. Şehrimizin bize emanet ettiği kültürel varlılarımızı kendi rahatımızı bozmamak için maalesef bozuyoruz. Ağlatıyoruz, üzüyoruz, bu yorgun şehrimizi… O da bizler gibi kendisinde barındırdığı özelliklerle, güzelliklerle geleceğe taşınmak gelecekte de var olmak istiyor. Ama maalesef içinde bulunduğumuz çağın misafiri olan bizler, şehrimizin bizden istediğini gerçekleştiremiyoruz. Geleceğe onu orijinal haliyle taşıyamıyoruz.

Oysa bir millet geleceğini, ancak ve ancak atalarından emanet aldığı tarihi ve kültürel mirasa sahip çıkarak inşa edebilir.  Hep birlikte bize en çok benzeyen bu şehrimize, kendimize önem verdiğimiz gibi titizlik gösterelim. Kirletmeyelim bu şehrimizi…  Tarihi ve kültürel dokusunu bozmayalım, koruyalım, sevgiyle ve ilgiyle ona sahip çıkalım ve geleceğe taşıyalım.

Yrd. Doç Dr. Nuran ÇETİN

Amasya Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Öğrt. Üyesi

 

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*