İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
Üstat Necip Fazıl Kısakürek tam bir dava adamıydı . İslam’ın gür sedasının öğretilemediği zamanlarda , şiiriyle Müslüman-Türk’e İslam’ı öğreten adamdır O .Yani Türk edebiyatının dava kalemlerinden biridir üstat. Tek parti döneminin gür sedası Necip Fazıl Kısakürek ‘ tir . Aydın duruşunu bütün özelliklerini bu dönemde etkin biçimde göstermiştir .
Şiirini ve nesrini hiç hoyratça kullanmamıştır üstat . Hakkında yüzlerce dava açan tek parti mahkemelerine karşı da ,Türk’ün ve İslam’ın tebliğini yapmıştır. Lakin , onu o zaman itibarsızlaştırmaya çalışanlar olduğu gibi , bugün de silikleştirmeye çalışanlar vardır. Neymiş efendim ,Menderes’ten para almış . Kadro , Kim , Akis dergileri tek parti iktidarından para alırsa iyi ! Necip Fazıl Kısakürek onlarca baskı altında Büyük Doğu dergisi için para isterse , kötü ! İki yüzlülüğün daniskası buradadır. Dinime küfreden Müslüman olsun derdi rahmetli Akif. Ne güzel söylemiş . Boyalı basının adı habersiz gazetesi , üçüncü sayfa güzelleri basmakla , Necip Fazıla saldırmayı aynı şey zannediyor.
Üstadın talebeleri , sevenleri , fikri iktidardadır. Edebiyat dostları olarak biz de buradayız . Üstada dil uzatanlar aynaya bakarlarsa , bir banka yoluyla – iş bankası – kırklı yıllarda yandaşı şairlere verdikleri para ödülünü gizli mi yapılmış zannediyorlar ! O iş bankası ve şürekası ki , Necip Fazıl ‘ a da şiir ödülü vermiştir . Ödül mü sahte , yoksa Necip Fazıl mı çakma şair ? Üstadı gizli ödenekten para aldı diye eleştirenler , önce sahte şair Behçet Kemal Çağlar’a devr-i iktidarlarında verilen yalaka paralarını açıklasınlar . Oysa dönemin Orhan Veli’si ondan daha iyi şair olmasına rağmen , standartlara (!) uymayan bir şair olduğu ve lümpenlikle suçlandığı için ödül alamaz.
Köpeklerin eski çöplükleri karıştırması gibi , eski defterleri kaşıyanlara derim ki ; Üstadı halkının gözünden düşüremezsiniz . O , tam bir Müslüman-Türk şairidir. Eserleri ortadadır. Eleştirecekseniz , eserlerini değerlendiriniz . Böyle” pop haberlerle” ona taş atamazsınız. Onun sahibi bu millettir. Pişirilmiş ve masa başı haberlerle , Necip Fazıl Kısakürek’e vurmaya gönlüm razı olmaz. Sevenlerinin kahir ekseriyetinin genç ve öğrenci olduğunu düşünürseniz , üstada bir kez daha sahip çıkmalıyız. Çünkü o gençlerin Akif’ten sonraki milli kahramanıdır. Uzun soluklu bir davanın edebiyat neferi olmuş bir adamı , böyle ayak oyunlarıyla yenemezsiniz . Siz onun yüze yakın eserine eleştiri getirebilirseniz , daha iyi bir iş yapmış olursunuz . Gerisi laf-ı güzaf .
Acaba boyalı basın ve şaşı gözler,”muhteşem sefalet” eleştirilerine karşılık üstada mı saldırıyor diyesim geliyor? Boyalı basın, yapar mı yapar… Ama ülkemizin tarihi değerlerine sövdürmeyeceğimiz gibi , usta şairlerine ve onların savunduğu değerlerine de sövdürmeyiz. Söyleyecek şeyleri olmayanlar , ölülerimize ve değerlerimize vurmaya devam ediyor. Ama onların sevenleri olarak bizler de , onların ürettiklerine ve eserlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu böyle biline .
Surda gedik açmış sevenleri , üstada ve yoldaşlarına katıksız saygı duymaya devam ediyorlar.Yüz küsur eser vermiş bir Necip Fazıl’ı konuşuyoruz.Kardeşim , senin medyanın toplam yazarı kaç eser vermiş!!!Sadece Çile şiiri bile , onu Türk şairi yapmaya yeter. Senin plazalarında pipo içmekle , onun şiirinin dumanına yetişemezsiniz . Sizi gidi bohem gazetecileri , sizi gidi üçüncü sayfa güzeli gazetecileri… Size ne desem az ! Üstat toprak olmamış olsaydı , size güzel bir nazire patlatırdı .
Zamanın büyük gazetesinin patronu üstada gazetesinde yazdırmak ister. Üstat Sedat Simavi’ye , orada fikrimi satamam der. Büyük Doğu’yu yükseltmeye devam eder. Hapis çilelerinden sonra , arkadaşı Menderes’ten para istemiş de ne olmuş? Fuzuli usta da padişahından istemişti. Bu kadar basit . Aydınına sahip çıkmayan devlet olur mu? Orhan Veli’ de yıllar sonra kadirşinas bir şekilde CHP şiir ödülü almıştı ! O zaman tek parti CHP’ydi. Yani üstada CHP şiir ödülü verilseydi , O yine “devletten” ödül almış olacaktı. Yanılmıyorsam üstadın da bir CHP şiir ödülü de vardır ve doğrudur.
Devletten gizli ödül alınca suç , açık ödül alınınca sevap mı oluyor ? Bu çelişkileri bugün yazmanın, üstadın ruhunu incittiğini düşünüyorum.Tıpkı Nazım polemikleri gibi… O insanları yerinde rahat bırakalım .Onların yapıtlarına bakalım. Üstadın diğer önemli bir yanı da , yıllarca hapiste yatmasına rağmen , devletine , milletine ve insanlara küsmemiş olmasıdır.Tıpkı Akif’in arkadaşlarının yaptığı ve saha sonra Sezai Karakoç ve İsmet Özel’in yapacağı gibi. Türk milleti şairlerini ve ediplerini bu hasletle kucaklamış ve kucaklamaya devam edecektir. Halkımızın değerlerine en zor koşullarda sahip çıkma gibi bir tarafı vardır.
Ölülerini hayırla yad etmek , bizim özelliğimizdir. Biz ölülere vurmayan bir geleneğin çocuklarıyız. Yazımın burasında bir Necip Fazıl ‘ın bir sözüyle devam edeyim: “ Biz hohlaya hohlaya buz dağlarını erittik; şimdi ortalık çamurdan geçilmiyor.” Üstat sanki bugünkü iftiraları görür gibi , sözlerini sarf etmiş. Onun deyimiyle bugün basının bir kesiminin yaptığı , çamur atmaktır. Ama bu atılan çamur tutmaz , çünkü , karşıda Necip Fazıl Kısakürek var. Üstadı üstat yapan , dava adamı olması ve dayanıklı kişiliğidir. O , ölümüne yakın 12 eylül faşizminden ağır hapis almış birisidir.Yani ölmeseydi , kesinleşmiş cezası için hapse girecekti. Allah yâri olduğu için , onu darbecilere bırakmadı aldı.
Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in ruhu şad ve mekanı cennet olsun derken , onu iyi anlatan şiirlerinden bir dörtlükle bitireyim : “Tohum saç , bitmezse toprak utansın! / Hedefe varmayan mızrak utansın! / Hey gidi küheylân, koşmana bak sen! / “Çatlarsan, doğuran kısrak utansın .” Üstat , böyle soluklu ve uzun yol yolcusu bir adamdı . Fikrî takipte ona selam ve dua borçluyuz . Sen koşmaya ve düşünmeye devam et genç adam .
Günün kitabı : Yıldırım Bayezid ,Roman , Okay Tiryakioğlu , Timaş Yay .
İsa Çolaker
