İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
Devlet erişkinliğini tamamlayamamış , ergen devlet dönemini yaşayan bir devlet yapısı olan İsrail ; uluslar arası sularda saldırdığı Mavi Marmara gemisinde dokuz Türk vatandaşını şehit etmişti. Olayın üçüncü yılında özür dileyen İsrail , tazminat ödeyeceğini belirterek devlet olma yolunda ilerlemeye çalışmaktadır… Türk Devletinin kararlı ve emin adımlarla özür , tazminat ,Gazze kapısının açılması yolunda diretmesi İsrail’i bükemediği bileği öpme pozisyonuna getirdi. Sonuçta devletimizin tüm şartlarını kabul etti ve özür diledi.
Türkiye Cumhuriyeti gibi güçlü ve ergen devlet dönemini aşalı bin yıl olmuş bir devlete bu yapılan saldırı haydutluktu. İsrail’in suçu yanında , özrü küçük kalmaktadır. Özrü kabahatinden büyük diyen atalarımızın, tersi bir yapıda özürle karşı karşıya kaldık. Özrü kabul eden Türk diplomasisi daima teyakkuzda olmalı. Sayın Davutoğlu, bu küresel haydut, ve Siyonist devlete karşı her türlü angajmanı saklı tutmalıdır. Yoksa gelen gidenin kafamıza çuval geçirmesi ve gemimize vurması bitmez. Bu bir başarıdır, bunu kabul ediyorum. Ama unutmayalım Muavenet Gemimiz de böyle haydut bir Abd saldırısında batırılmış ve kaza süsü verilmişti.Bir delikten iki defa geçmeyelim.
Müslüman-Türk milletinin coğrafî düşmanları kadar,tarihsel düşmanları da çoktur. Bilumum haçlı güruhu ve kalıntıları son Türk devletinin ezelî düşmanlarıdır. Sürekli pusuda beklemektedirler.Onların elini güçlendirmemek için , özür konusunda yapıldığı gibi kararlı ve dik durmalıyız. Onurunu kaybeden devletlerin tarihte ne hale geldiğini devletler çöplüğünden anlarız. Filistin konusunda Atatürk’ün de bize emanet ettiği tarihsel sorumluluklar vardır.Onun için oralarda ne işimiz var demek, tarihsel sorumluluklarımıza itirazdır.Türkiye Cumhuriyeti devleti Osmanlı bakiyesi bir devlet olarak güçlü ve sözü geçen bir devlet olmakla yükümlüdür.
İsrail’in dilediği özrü de çok küçümsemeyelim ama, ona çok da değer atfetmeyelim. Dikkati ve rikkati elden bırakmayalım. Özrün gereğini yerine getirip getirmeyeceklerine bakarak, maddi ilişkilerimizin çıtasını belirleyelim. Yoksa ergen devlet İsrail, sadece İsrail değildir.Aslında küresel saldırgan Abd’dir.İsrail onun kalın bir maşasıdır.Onun için maşanın ne yaptığından ziyade efendinin ne istediğine bakalım.Haydut devlet İsrail’in atalarından beri bize gıcık olduğunu unutmayalım.Çanakkale’de İngilizlerin yanında katırlı Yahudi guruplarının bize karşı savaştığını unutmayalım. Sayın Davutoğlu bunları benden daha iyi bilir. Stratejik Derinlik adlı yayınında akademisyen kimliğiyle bunları çok iyi analiz ediyor.
Gelelim içimizdeki İsrail muhiplerine, İsrail bizi mahvedecek diyen zayıf kişiliklere.Onlara göre koca Türkiye Cumhuriyeti Mavi Marmara saldırıları sonrası yıkılacak ya da ayaklara düşecekti…Hiç de öyle olmadı.Hürriyet Gazetesi,ağlayan komandolar diye İsrail’li katil askerleri temizleyen ve onlara acındıracak haberler yapılmıştı.Mavi Marmara’ya çıkan bazı komandolar güya, öldürdükleri Türklere acımışlar oturup güvertede ağlaşmışlarmış.. Tam bir masal..Neyse geçmişe takılmayalım.Ama emperyal güçlerinde tetikçiliğini yapmayalım. Sadece içe kapanıp yaşamayız. Tabiî ki dünyada dostları ve sevenleri çok olan bir halkız. Bizim gibi büyük bir devlete yakışan, öfkeye kapılmadan ve yumruk sıkmadan Yurtta Sulh ve Cihanda Sulh temini için özrü kabul etmektir ve ettik.
Devletlerin dostu yok, çıkarları vardır kuralı gereği önümüze ve yeni ufuklara bakalım.İsrail Devleti’nin de devletler ortamında bir yeri mutlaka vardır.İsrail-Filistin barışı için, İsrail’e baskıya devam edelim.Kardeş Filistin halkı ve devrimden çıkmış Arap halklarıyla ilişkimizi canlı tutmaya devam edersek, İsrail’in bize olan küresel ihtiyacı sürecek ve devletimiz bundan politik yarar tesis edecektir.Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekası için, düşmanların sayısını azaltmaya devam ederken ,dost toplulukların sayısını artırmalıyız.İsrail tipi ergen devletleri de eğitmeye ve yetiştirmeye devam etmeliyiz. İsrailli bakan da, Türk dostlarımızdan çok öğreneceklerimiz var dediğine göre, sorun yok.Özür kabul edilmiştir, önümüze bakmakta yarar var.Barış ve huzurlu bir dünya olması dileğiyle.
Günün sözü:”Beklemesini bilenin, her şey ayağına gelir”.Balzac
İsa Çolaker
