Bir elimi tutarken
Diğerini bırakan hayat!
Çocukluğumu yaşamasam da
Hep çocuk kalacağım
Sana inat…
Bu dizelerle tanışan her insan
Muhtemelen bir yalanı temsilen
Renklerden en çok
Maviyi sevdiğini söyler.
Heyhat!
Şahlanan kıratların masalında olduğu gibi
Kanatlansa da martılar
Kaçış yoktur deniz ve semadan.
Hürriyette hapsolmak budur işte.
Ve doğrudur şu da;
Başımı yastığa koyduğumda
Ruhumda yaşattığım hayale
Kim kelepçe vurabilir ki?
Bu sırrı sana veriyorum
Ey sevgili! En derinden…
Ah bir de ölmeseydim uyurken!
Anlatayım o halde;
Mehdisiz kıyametti.
Evsiz odalar,
Duvarsız geçitler
Ve yataksız nehirler
Almış başını gidiyordu.
Herkes kendi derdine düşmüştü.
İşte o an,
Kaderimi gördüm gözbebeklerinde,
Gönülde sayhayı.
Biliyordum, sabahsız gecelerde
Çeşit çeşit çiçek verecekti bana.
Tabiatın sağ kolu,
Sofrasız aş’tı.
Bir bakışıyla ruhum
Yedi ömre bedel
Yedi cihan aştı.
Bir gören olsa dudağındaki su damlasını
Nasıl kıskanırdım.
Nasıl da yakışmıştı!
Nasıl da susamıştım!
Dudağından bana su sun.
Seni ben doğurdum,
Sen sevdamın oğlusun.
Sen ve ben.
Ben ve sen.
Yani; Biz.
Ne şahane kelime; İkimiz…
Aslında bilen bilir,
Sessizliğim benim
Dilli dibektir…
Kim ne isterse onu anlasın!
Şimdi susuyorum yeniden.
Kıyamette göz göze geldik biz.
Yani; İkimiz…
Ah bir de ölmeseydim uyurken!
Filiz ALTIOK DURAK