İçinde yaşadığımızı sandığımız dünya, bizim, kendimiz olarak nefes alıp verebildiğimiz, kendimizi neysek o olarak ifade edebildiğimiz, gerçekten kendimiz olarak varolabildiğimiz ve çağa ruh üfleyebildiğimiz bir dünya mıdır; bizim dünyamız mıdır? Yoksa kendimizi içinde bulduğumuz, ‘biz’i bizden uzaklaştıran, bizi kendimize yabancılaştıran bir ‘yalan’ dünya mı? Her çağın kendi gerçeği vardır. Bir de, her çağın kendi gerçeğini vareden gerçeklikleri. Çağ, kendi gerçeğinin ... Devamını Oku »
İSLAMCILIK ve KEMİYYET
Yolu mümin için çok dar, fasık için çok geniş olan ruhbanlığın farz kılınmamasındaki (Hadid 27) hikmetlerden biri insanın fıtraten gütmeye ve güdülmeye meyyal ve bunun da istismara açık olmasıyla ilgili olabilir. Nitekim modern dini cemaatlerdeki ilişkilerin de zaman içinde bu yöne evriliverdiğini görmek mümkündür: Ezberciliği benimsedikleri için, ola ki içlerinden düşünmeye teşebbüs ederek o ezberin fevkinde davranmayı, diğer bir söyleyişle ... Devamını Oku »
KERBELA AHLAKI
Mazlumlar çağırıyor, Hz Hüseyin hilafet için değil sırf onlara yardım için koşuyor… Mazlumların kalleşliğine uğruyor ama asla yolundan da dönmüyor… Bu cümle çok özet; evet, ama Kerbelâ’yı yazmaya da hacet yok… Çünkü yürek dağlayan ağıtlarla dolu binlerce manzum, mensur “Kerbelâ Faciası” yazılmıştır ve çoğu da Yezide lanet ile doludur. Sonraki yüzyıllar boyu da, bugün de Kerbelâ; Hz. Hüseyin ile Yezid ... Devamını Oku »
GEZİ EYLEMCİLERİNİ ANASINDAN DOĞDUĞUNA PİŞMAN ETMEK
Kim bunlar? Çok kısa zamanda Türkiye’de müessiriyetle zuhur edişleri birçoklarını, bu bir çoklardan biri olarak beni de hayrete uğratan geziciler neyin nesi, kimin fesi? Birden bire bütün Türkiye’ye buyur buradan yak deyiverdiler; ama neyi yakacağımızı, yakacağımız şeyi neresinden tutacağımızı bize bildirmediler. Bilmiyoruz biz Türkler halimize musallat olan bu nekreyi neyiyle tanımak durumunda kaldığımızı ve onlarsız uhdemizde mahfuz marufu istikbale nakledebilmek ... Devamını Oku »