90’lı yıllar, Adıyaman-Gerger Lisesinden Ordu-Ulubey Lisesine tayini çıkmış bir Edebiyat öğretmeniyiz. Mesleğin daha dördüncü yılındayız. Heyecanlıyız, mesleğin başında olmasak da tecrübeliyiz. Yoksul bir Anadolu ilçesinden (Adıyaman-Gerger) Karadeniz’in şirin bir ilçesinde göreve başlamışız. Memleketim Giresun’a yakın olması da ayrı bir güzellik. Günlerin getirdikleriyle fazla kalamasam da Ulubey’i ve Ordu’yu çok sevmiştim. İnsanı cana yakın, ilçe şirin, tabiatı da çok ... Devamını Oku »
İSTİKLAL GAZETESİNDEN UĞUR CANBOLAT’A VERDİĞİM RÖPORTAJ
Takvim Yapraklarıyla Okuma Yolculuğu Başlayan İsa Çolaker: AMASYA’NIN KADİM KÜLTÜRÜ BENİ YAZAR YAPTI Her sene ziyaret ederim bu şehri. Sokaklarını dolaşırım, bakırcı esnafını izlerim, tepesinden bakarım, yeşil ırmağın kenarında oturup akışın seyrine dalarım ve sonunda Mir Hamza Nigari Hazretlerinin huzuruna varıp şu dizelerle gönlümü demlerim. “Nice ağlamayım etmeyim feryâd / Giriftâr-ı aşkın bînevâsıyem Leyli’nindir Mecnun, Şirin’in Ferhad / Ben de ... Devamını Oku »
İNSAN BOZUMU
Eskiden bağ bozumu vardı. Şimdi insan bozumu var. Nasıl oldu da böyle olduk. Türkiye’de yüzleşilmeyen sorun: İnsan Bozumudur. Bağ bozumunda üzüm şenliği vardı. İnsan bozumunda durum kötü. Her şey bozuldu diyen insan teki, insan bozumuna doğru hızla gidiyor. Eski Yunan Dionysos şenlikleri bir eğlenceydi. Yeni üzüm hasadı kutlanırdı. Buradaki insan bozumu yıkımın adıdır. Eğlenilecek bir durum da yok. Bindik ... Devamını Oku »
HAYDUT DEVLET
Haydut devlet, sınırları belli olmayan genişlemeci devlettir. Modern tabiriyle emperyalist devlet diyoruz. Bu tanıma uyan devlet İsrail’dir. İsrail devletinin geçerli sınırları yoktur. A,B.D, Rusya da böyle bir devlettir. İsrail kurulduğu ‘48lerden bu yana sürekli toprak çalan bir devlettir. Lafın kısası hırsızdır. Böyle devletlerin komşusu olmak zordur. Bu hırsız devlet, çaldığı topraklara da vadedilmiş numarası çeker! Ismarlama, sipariş ya ... Devamını Oku »
NİÇİN YAZAMIYORUZ?
En sık karşılaştığım öğrenci sorularından birisi budur. Niçin yazamıyoruz sorusu, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Resimsizlik ve Nesirsizlık” adlı eleştiri yazısında karşılık bulmuştur. Yahya Kemal’in denemesi güzel olduğu kadar, yazmanın da mecburiyetini anlatır. Okumanızı öneririm. Yazmamamızın ya da az yazmamızın epey görünür nedenleri vardır. Yazımızda bunu mesele ediyoruz. Kendimizden başlayan ve ötekine kadar sirayet eden bir az yazma öykümüz var ... Devamını Oku »
YAZIYA YAZI KATMAK
Eleştiri ve deneme iki akraba türdür. Bu türleri iyi tanıdığımız zaman, onların birbirlerine kattıklarını anlarız. Sohbet havasında başladığınız bir deneme, çözüm ve eleştirilerle bambaşka bir edebi çeşide dönüşebilir. Onun için iki edebi türü oldukça yakın bulurum. Bu türler, yazıya yazı katarlar. Eleştiri yapmak ne derece zorsa deneme yazmak da o derece kolaydır. İyi bir deneme okuru, eleştiri okumakta zorlanmaz. ... Devamını Oku »
TERCÜME ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Çeviri, edebiyatın taşıyıcı unsurlarından birisidir. Edebiyatın önemli alanlarından olan çeviri, o dilin kaldıracı gibidir. Yani dili çevirisinden de tanırsınız. “Avrupa’nın dili çeviridir” diyen Umberto Eco haklıdır. Kıta Avrupası kültürünü çeviriyle taşır. Anglo Sakson kültürü de çeviri yoluyla hegemonik bir hale gelmiştir. Eco, batı medeniyetinin çeviri yoluyla sürdüğünü anlatmak istemiştir. Biraz da haklıdır. Okur olarak epey çeviri eser okumuşumdur.Arapça,İngilizce, ... Devamını Oku »
AŞIK VEYSEL ŞİİRİNİN RENKLERİ
Hak aşığı Veysel, okunup geçilecek bir şair olmadı. Her şiirinde bir şiir tınısı bulunan ozan, aslında halk şiirinin çağdaş bir teorisyeni gibiydi. Onun şiirini okumadan anlamak zordur. Yazdığı metinlerin ne kadar renkli ve ahenkli olduğunu iyi bir okur anlar. Şiirlerini açık, anlaşılır, konuşma diliyle yazan usta, okurun anlamasını da kolaylaştırmıştır. Akıcı bir dili olan Veysel’in çok okunmasını bu ... Devamını Oku »
HAZİRANDA ÖLMEK ZOR
Şair böyle söyler ama Haziranlarda ölen şairlerimizi de unutmayız. Haziran ayı ölümün adı olmasa da adı geçen aylarda kaybettiğimiz, gerçek dünyaya göç ... Devamını Oku »
ŞİİR İNCELEME
İBRAHİM, İÇİMDEKİ PUTLARI DEVİR İBRAHİM İçimdeki putları devir Elindeki baltayla Kırılan putların yerine Yenilerini koyan kim? Güneş buzdan evimi yıktı Koca buzlar düştü Putların boyunları kırıldı İbrahim Güneşi evime sokan kim? Asma bahçelerinde dolaşan güzelleri Buhtunnasır put yaptı Ben ki zamansız bahçeleri kucakladım Güzeller bende kaldı İbrahim Gönlümü put sanıp da kıran kim? Söz: Asaf Halet Çelebi Bir şiir bizim ... Devamını Oku »
İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
