Okumanın insana iyileştirici etkisi olduğunu bilirdim. Okuyan insan sakinleşir, yazar, düşünür, analitik bir yapıya sahip olurdu. Yazmanın da değişik etkilileri olur. Yazan biri olarak bunu yaşıyorum. Yazmadaki dijital etkiyi de bir örnekle anlatayım. Yaratıcı Yazma derslerinde telefon, tablet, bilgisayar kullanabilirsiniz diyorum. Dijital okuryazarlık, talebenin yazma etkinliğini artırıyor. Demek ki dijital, her dem kötü değilmiş. Makale fişlerini ekzelde yapan öğrenci, zamandan da tasarruf etmiş oldu. Mesela portre yazacak bir genç, sanatçının yaşamı, sanatı, eserlerini topluca görebiliyor. Bu da onun yazıda malzemelerine ulaşımını kolaylaştırıyor. Dolayısıyla da yazmaya daha çabuk başlıyorsunuz. Bu da sizin dijital okuryazarlığınızı daha görünür kılıyor.
Öğretmenler arası yapılan bir ankete göre; yaratıcı yazmada dijital etki epey fazlaymış. Yaratıcılık ve hayal geliştirmede yüzde yetmiş beş, dil gelişiminde yüzde yetmiş bir buçuk, problem çözmede yüzde altmış dokuz buçuk, analitik düşünmede yüzde elli, sosyal beceride yüzde kırk, motor beceride yüzde otuz üç etki görülüyormuş. Bu da gösteriyor ki dijitalin yazmada etkisi oldukça fazla. Makale fişlemesini ekzelde yapan talebe, dipnot ve okuma alıntılarını pekâlâ elektronik ortamda yapabilir. Makaleyi chatgpt yardımıyla yazabilecek bir öğrenci dijital etkiye maruz kalmış oluyor. Bu da yazmaya ayrı bir hız katacaktır.
Yaratıcı Yazmada elektronik etkiyi ve dijitali konuşurken, dijital okumada da duruma bakmakta yarar var. Dijital okumada da iyi olduğumuzu düşünüyorum. Her ne kadar dijital bir körlük ve çöp durumu yaşasak da iyi bir okur, dijitali iyi kullanır. Nitekim öyle oluyor. Anlık dijital kitap okumada kıta avrupası 15.3’le birinci olsa da Türkiye 14.’8’le ikinci durumdadır. Yani anlık dijital okumayı da seviyoruz. PDF kitap okuyan onlarca talebe biliyorum. Fiziki kitap okumanın hükümranlığı geçmese de tahtı sallanıyor mu ne? Kıta Avrupası günlük okumada1 saat 2dk. dijital okumayla birinci sıradayken, ülkem 1 saatlik kullanımıyla ikinci sıradadır. Demekki dijitali seviyoruz. Fiziki kitap okumayla dijital okuma arasındaki makas açık olsa da durum budur. Tüm bu araştırma ve anketler gösteriyor ki dijital içerik üretimi ve okumamız da fena değil. Biz bunun yaratıcı yazma ve dijital okuryazarlığa tebdil edebiliriz. Hadi bakalım.
Yaratıcı Yazma ve okumadaki dijital etkiyi ben de hızlı bir şekilde yaşıyorum. Yazımı önce kalemle yazar sonra da elektronik yazıya dökerim! Yazdığım ham yazıyı dijitale aktarırken çok da yazı kaybetmişimdir. Yazılan bir metnin tekrar yazılma şansı yoktur. Denenmiştir. Yazma becerisine dijital etkiyi konuşurken, bunları da belirtmiş oldum. Okumanın iyileştirici etkisini yaşayan insan ya da okur, yazmanın hazzına da ulaşacaktır. Aceleye gerek yok, okumaya ve yazmaya devam. Yazanın elektronik bilgisi ve okuryazarlığı güçlü olursa, yazmak bir kez daha öne çıkar. Senaryo, replik, diyalog, paragraf, edebi türlere hakimiyet gibi konular yazan için ayrı bir kolaylık taşır. Tüm bunlarla birlikte harekete geçireceğiniz muhayyile gücü sizi zengin kılacak, yazmak ayrı bir uğraş ve sanata dönüşecektir. Dijital ortam sizin yazmadaki itici bir gücünüz olacaktır. Biz bunları metin kurarken ya da okurken yaşıyoruz.
Tüm bu dijital mecra ve yazma serüvenimiz, bir süre sonra yazmadaki mesafeye dönüşecektir. Ağır ağır roman kaleme alan bir arkadaşım, tablete her yöneldiğinde ayrı bir kurguyla hareket ettiğini anlatırdı. Yani kafanızdakiyle aletin de insicamı meselesi var. Bilgisayarla başat giden bir akıştır yazmak. Bugün durum budur. Dün parşömen, kâğıt, deriyle başlayan süreç; bugün yazmadaki dijital hakimiyete dönüşmüştür. Milyonlarca yazı akışı, sosyal medyayı yazı bombardımanına tutmuyor mu? Çöp de olsa böyledir. Yazı parçacıkları, eksik metinler, palyatif yazı çözümleri, atölyeler dijital yazma etkinliğini artırmaya devam ediyor. Metada yazdığınız bir cümlecik, tüm insanlığın hazinesine kaydoluyor. Yazmak hiç bu kadar sıradan ve kolay olmamıştır. Sorunlu olsa da böyle.
Tableti, telefonu, bilgisayarı hazır bir okur her daim yazma adayıdır artık! Yazmanın aydınlığına kestirmeden gitmek mümkündür. İşin içine bir de yapay zekâ girdi ki değmeyin yazma adayına. Yazma hiç bu kadar araçsallaşmamıştı. Tam bir yazma ve okuma asrındayız. Komutla yazılacak bir yapıya doğru gidiyoruz. Belki ruhu olmayan eksik metinler ortaya çıkacak, belki de saçma sapan yazarlar türeyecek ama günü sonunda yazacağız. Okuyacağız, deneysel metinler kaleme alacağız. Ey okur, hadi al telefonu ele çık yola. Yazının gittiği yere kadar yüreğini ve aklını götür. Yazmanın hızının da artacağını gözlemliyorum. Yaratıcı Yazmanın taze bir adayı ve dijital okumanın ileri bir müntesibi olmak için haydi ileri derim. Fiziki kitap okumanın da hazzını unutmadan iyi dünya kuralım derim.
Yaratıcı Yazmaya dijital etkiyi konuşurken nerelere geldik. Keşke Fuzuli, Nabi, Erzurumlu Emrah da bunları görseydi. Yazmanın bu kadar kolaylaştığı bir dünyada neler söylerlerdi? Merak ediyorum. Eskinin eskimez ve bir o kadar da güçlü bir dizeleriyle bitirelim. Yine şiir diyorum: ”dilinin iddiasını yüreğin ispatlayamıyorsa sükut et.rumi
isaçolaker