İsa Çolaker Kişisel Web Sitesi Edebiyat ve deneme yazıları
Mısır , koçanı koparılmış ülke durumuna düşürüldü . Eski ve kadim bir kültür geçmişi olan ülke , Abd ve İsrail işbirlikçisi ülkeler eliyle kör bir kuyuya atıldı . Firavunların tarihi , biraz da darbecilerin tarihidir . Tüm darbeciler , biraz da firavundur . Sessiz ve silahsız bir şekilde direnen Mısırlı kardeşlerimi tüm yüreğimle destekliyorum . Sandık her şey değildir diyen , yerli ve yabancı conilerin de kulakları çınlasın . Hayatında seçimle yeni tanışan Mısır halkına ve iradesine saygı duymayan karşı devrimci ve işbirlikçi baltacı kıptiler, Mısır demokrasisini daha doğmadan öldürmeye ahdetmişlerdi . Bizde ki gezi olaylarına benzer bir şekilde başlayan çakma Tahrir gösterileri, sonuçta genç Mısır demokrasisini yedi !Sessiz ve silahsız , Gandhi metoduyla sokakları dolduran Nil ‘ in çocuklarına adalet ve onun kılıcı yardım eder . Çağdaş bir Musa ‘ yı da , darbeci firavun Sisi ‘ ye musallat eder . Görelim Mevlam neyler .
Meclisi bile erken demokratik dönemde kurulan Mısır , daha anayasal kurumlarını geliştirip serpilmeden , yarı yolda askerî darbeye ve katliama maruz kaldı . Biz doğu toplumları , ne çektiysek postal yalayıcı , sivil ve para militer faşistlerden çektik . Firavun Sisi de halkını kandırmak ve Rabiat-ül Adeviyye direnişini kırmak için , Tahrir meydanına tencere-tava-parayla hediye çekleri attı ! Bu eylem bizim için de tanıdıktı .Netekim Evren de , 12 Eylül ‘e kitleleri ikna etmek için , gökyüzünden ayet ve hadis atmıştı ! Yani tüm darbeciler firavun Sisi gibiydi . 28 şubat ‘ ın da bir travesti Sisi ‘ si vardı unutma ! Bizim yerli Sisi ‘ de erotik dergilerden elde ettiği parayı , derin devlete ve para militer elemanlara aktarırdı . Yani darbecilerin dili ve ülkesi farklı olsa da , içerik ve eylemleri aynıydı . Ama her firavun ‘ un bir Musa’ sı vardır gerçeği değişmez. Diren Mısır ve devrimci halkıdiyorum .
Çok eski ve kadim bir kültüre sahip olan Mısır , halk itibarıyla munis ve kırılgan yapıya sahiptir. Savaş ve sertlik kültürü olamayan bu halkı zorla ve itici bir şekilde meydanlara ve çatışmaya ittiler ! Darbecilerin sahibi ve koruyucusu olan batılı emperyalistler ; tıpkı 12 eylül , 12 mart , 28 şubat ‘ ta olduğu gibi promosyonla sokağa döktükleri işbirlikçileri eliyle de darbeye darbe dememenin çağdaş bir anlayış ve liberal bir düşünce olduğunu bize öğrettiler ! Bizim yerli darbeci sosyal faşistlerde , söz konusu Müslüman halk ve Müslüman kardeşlerimiz olunca , Mısır ‘ daki darbenin zaruri olduğu adi fikrine ve iki yüzlülüğüne kapıldılar . Oysa her darbe , sonuçları itibarıyla Stalinci ve halk düşmanı bir mantıkla yapılır . İyi veya kötü darbe yok , halka kan kusturan apoletli faşist darbeciler vardır . Yani benim darbem , senin darbeni yener komedisi bir demokrat tutum değildir !
İyilikler ve güzellikler konusunda söylenecek güzel bir sözü olan Mevlana , yüz yıllar öncesinden ne diyor : “Ben Musa’mın elindeki asâyım…/ Musa’m gizlide, ben önünde görünüp durmaktayım. / Müslümanlara deniz üstündeki köprü kesilir, / Sonra da Firavun’a ejderha olurum.” Mesnevide firavuna Musa kesilen Mevlana ve muhipleri , tüm yüreği ve moral desteğiyle Mısır halkının devrimci mücadelesinde ve direnişinde yanındadır . Çünkü Müslümanlığımız , zalimin yanında olmaya engel ve mazlumun yanında saf tutmaya nedendir . Mesnevisinde Firavuna engel ve ejderha kesilen Mevlana , çağdaş bir yorumla Sisi gibi darbeci katillerin de karşısında ve yiğit bir şekilde yanımızdadır . Hz .Musa , halkına karşı firavunlaşanlara sembol bir karşılıktır . Onun için hepimiz bir Musa ‘ yız .
Kalbi firavunlaşmamış her demokrat , Mısır halkının yanında ve katliamların karşısında olmak zorundadır . Çünkü firavunluk ahlakî bir sorundur . Musa olmaksa , çok zor ama , insanî bir duruştur . Gariban halkların ve devletlerin yanında olmuş bir Türk milleti , daima Mısır halkı ve insanıyla dayanışma ve gönül ilişkisi içerisinde olacaktır . Tarihte böyle olmuştur , bundan sonra da böyle olacaktır . İktidarı ve muhalefeti anlamsız katliama karşı çıkarken , şanlı direnişe de destek verecektir . Vicdan , demokrat olmanın birinci aracıdır . Vicdansız adamlar halkına ve demokrasilerine sahip çıkmazlar . Bu dün böyleydi , yarın da böyle olacaktır . Tüm darbecilerde de vicdan sorunu vardır . Darbeci Sisi ve onun devrilen darbesini görmek için uzağa gitmeye gerek yok , Ahmet Arif ‘ e kulak verelim yeter :“Vurun ulan, / Vurun, / Ben kolay ölmem. / Ocakta küllenmiş közüm, / Karnımda sözüm var ./ Haldan bilene.” Vurun firavunlar , vurun … Müslüman Mısır halkı ve direnişçiler kolay kolay ölmezler . Bu böyle biline . Tıpkı Çanakkale ‘ de yanımızda savaşan Mısırlıların ve Suriyelilerin ölmediği gibi .
Çağdaş ya da tarihsel firavunları eleştiren bir Sezai Karakoç : “Firavun saltanatı firavunlar saltanatı / Ve firavun saati bir kent ördü çevrende / Güler yüzlü yılanlar ve akrepler ülkesinde / Sen güller ve inciler gibi aynı kaldın yine de” der .Çevremizde örülmeye çalışılan firavun oyunlarına karşı , bir ve birlikte olarak , uyanık bir şekilde direnmek için , safları biraz daha sıklaştıralım . Küresel firavunlara karşı da vicdanı ve bilinci elden bırakmayalım . Çünkü güler yüzlü yılanlar(coniler)katliama, katliam bile diyemiyorlar ! Bir diğer şiirinde üstat , darbeyi darbe olarak gören bilinçlere de seslenir : “iyi ki bilmiyor kalabalıklar / yağmura bakmayı cam arkasından / insandan insana şükür ki fark var / birine cennetse birine zindan / iyi ki bilmiyor kalabalıklar .” İnsandan insana iyi ki fark var . Kendimizi ve vicdanımızı abartmadan sevelim , Ey vicdanlar . Ezilmiş Mısır halkının yanında ve gönlünde olanlara selam olsun .Nabî ‘ nin mısralarıyla bitirelim : “Çerh nimet mi verir gavgasız / Hîç firavn ola mı Mûsâ ‘ sız ? ” Dünya kavga etmeden nimet mi verir !Hiç Firavun Musa(as) sız olur mu? Olmaz .Zalimle , mazlumun kavgası sürecek ! Dilerim , Mısır çağdaş firavun Sisi ‘ yi indirir . Diren Mısır .
Günün sözü : Hayat fırıldaklara güler mi?
İsa Çolaker
