Son Haberler
Anasayfa / yazılarım / ŞEHRİN HAFIZASI DİVÂNELERDİR

ŞEHRİN HAFIZASI DİVÂNELERDİR

Pocket
Bookmark this on Google Bookmarks

 

                Şehirlerin hafızası olan insanlar vardır . Osmanlı meydan ve alan kültüründe şehrin divaneleri çok önemli yer tutar . Giresun ‘ un  Osmanağa meydanı , divanelere çok yer vermiş bir mekandır . Çocukluğumuzun verdiği heyecan ve serkeşlikle bunları anlayabildik desem yanlış olur ! Daha çok ironi ve muhabbet çerçevesinde algıladık bu insanları . Ne zaman okur ve yazar olduk . Kaynaklarla ilişkiye geçtik , baktık ki , şehirlerin vicdanı ve tanığı bu divanelermiş . Kent tarihçileri bunları yazmalı ve tanığı olduğu hadiseleri anlatmalıdır . Bu insanlarımızın taktik yaşamları ve insani ilişkileri sorunlu gibi olsa da , bir çoğunun ayrı ve trajik öyküleri vardır . İşte bizi ilgilendiren de , bu ayırıcı yaşam öyküleri ve şehrin âkıllarının onlara verdiği değerdir . Yani onlar şehrin bir diğer yüzü ve şehir yüzlü insanlarıdır . Biz , şehri biraz da onlardan tanırız.Bakalım , Giresun ‘ un hafızası olan divâneler kimlerdir?

Aklıma ilk gelen kişilik , rahmetli Seniye teyzedir . Gün içinde şehri baştan başa turlayan Seniye , ilk gördüğü cenazenin ve başında durur ve o kaldırılana kadar müteveffayı beklerdi . Dağıtılan ıskattan da pay alırdı . İnançlı bir kişilik olan Seniye teyzeyi Kabede gördüğünü söyleyen insanlara tanık oldum ! Ağzında çikleti ve bağımsız bir kadın tipi çizen Seniye , sosyal ortamların büyük ninesi olarak hala sevgi halesi olan bir kadındır . Saray sinemasının erotik afişlerini yırttığını gözlerimle müşahade etmişimdir . Konuşma dili rahat ve eğlenceli bir insan olan Seniye , tüm Giresun ‘ un kendini bulduğu divane tiplerinin öncüsüdür de . Aynı zamanda düğünlerinde aranılan ismiydi. Kentimizin insanı onu , ekonomik bakımdan da sırtlamıştı . Sessizce yaklaştığı esnaflardan parasal yardım aldığına çok şahidim . Nur içinde yat sevgili Seniye ablam .

Divanelerin aklımda kalan bir başka bayan kişiliği de sevgili Arnik ‘ tir . Ermeni kökenli yurttaşımız da tipik bir ötekiydi ! İnsanımız Arnik ‘ e gerekli yardımı ve ilgiyi gösterse de , onun yalnızlığına ve öteki olmasına engel olamamıştır ! O yıllar , sosyal devlet çıpasının yüksek olmadığı yıllar olduğu için , Arnik ‘ te bina köşelerinde ve yalnız bir yoksullukla yaşamıştır . Trabzon ‘ da huzur evinde yaşamını kaybettiğini duymuştum ! Perişan ve zor bir yaşam süren Arnik , sesiz bir şekilde Belediye hizasında bekler ve gelen geçenden ekonomik destek alırdı . Ailesi ve Giresun ‘ da ki geçmişi konusundaki belirsizlik hala devam etmektedir . Yani milletin kimsesizlerindendi Arnik . Kimsesizlerin kimsesi olan sosyal devlet dilerim güçlenir ve sokaktaki insanımızı sıcak devlet kucağında besler .Arnik ‘in sesiz ve vakur duruşunu hala unutamıyorum .Mağdur ama vakur Arnik , nur içinde yat .

Gelelim Yeniyolumuzun renkli ve ilginç siması nam-ı diğer kungfu İrfan‘ a . İrfan bu divanelerin erkek ve en genç olanıydı . Rahmetli Tıntın Hüsamettin amcanın İrfan ‘ a Mahmut dediği zaman aldığı tepki hala hafızamdadır . Bu arkadaşımız genç ama , çalışmayı(!) sevmeyen bir kişilikti . Hopçuk ‘ ta oturur ve ailesiyle beraber yaşardı ! Mahmut kelimesine niye takardı , bunun hala anlayabilmiş değilim ! Biz de o kelimeyi niye ona sarfederdik , o da ayrı bir konu ! Bize beddua etiğini de anımsıyorum !Yeniyolun başka bir erkek divanesi de , Epelektir . Gerçek ismini hala bilmediğim bir kişiliktir Epelek .Bazı arkadaşlarımın Efelek dediğini de hatırlıyorum . Dağınık bir giyim kuşam ve uzamış sakalıyla Giresun ‘ un divaneleri arasında en çok hatırlananlardan biridir diye düşünüyorum .Osmanağa meydanına en çok gelenlerden biri de oydu .

Gemilerçekeği ‘nde Asım abi , Kapukahvede Emine abla , Deli Abidin ya da Abdi ,  Cin Ahmet , Deli Ali , Deli Şakir , Ceset Muzaffer ve Osmanağa meydanında heykel önündeki sakallı , susmuş Ordulu Hasan Bey olarak hatırladığım amca , divanelerimiz arasında sayabileceklerimdir  . Özellikle heykel çevresinde , susmuş ve dağınık bir şekilde bekleyen Ordulu Hasan Beyin ajanlığı dahi konuşulmuştur !  Burada anlatmaya çalıştığım divanelerimizin bir kısmı psikiyatrik , birazı da sufî meşrep  ya da bakamadığımız sosyal sorunları olan insanımız olabilir ! Kerameti kendinden menkul insanlarımıza sahip çıkan şehir insanımıza ne kadar teşekkür etsek azdır .

Benim divaneler adına yazı yazma gerekçem ; Giresun ve insanımızın kendiyle barışık ve ötekini anlamakta sıkıntı çekmeyen bir yapıda olmasıdır . Ülkemin değişik yerlerinde çalışan biri olarak , divanelerin saldırıya uğradığı ve şehir dışına çıkarıldıklarına tanık olmuş birisiyim . Oysa Giresun ve insanımız , delisine ve velisine aynı hoşlukla sahip çıkan bir çelebi kafaya sahiptir . Dilerim bu çelebi insan ruhunu ve ötekini anlayan kafa yapısını korumaya devam ederiz . Güçlenen sosyal devlet yapısı , sokaktaki insan yapısını ve profilinin değiştirmiş olabilir ama , ülke sokaklarının divaneleri bir şekilde olacaktır ! Divanesi olduğumuz güzel vatanın , divane insanlarına sahip çıkalım . Belediyeler de aş ve iş vererek onlara yardım edebilir . Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da onları sosyalize edecek ve kurumsal destek verecek olumlu bir rota çizerler .

Günün sözü: Çiçeklerin rayihası , renklerin lisanıdır .Ahmet Hikmet Müftüoğlu

İsa Çolaker

Hakkında admin

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*