Âşıkım, dağlara kurulu tahtım,
Çobanlar bağrımı dağlar da geçer.
Günümü yıl eden şu kara bahtım
Engin gurbetlerden çağlar da geçer.
Hasretle doldurur geçtiğim yeri
Vahşi kuş sesleri, yaban gülleri.
Bazen Akpınar’a giden bir peri
İnce yollarımı bağlar da geçer.
Örtse gözlerimi sonsuz bir diyar
Mezarım dağlara kalsa yadigâr,
Gönlümü çiğneyip geçen nazlı yar
Belki mezarımdan ağlar da geçer…
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI